birçok yönden, savaşın izleri ile kaplı bu buruşuk mektup, sana dönüştü. | Open Subtitles | بطرق كثيرة هذه الخطاب الرث المُغطي بآثار الحرب |
Tuhaf. Ama Bay Edward'ın... birçok yönden tuhaf biri olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | -هذا غريب ، و لكنك ستكتشفين ذلك بطرق كثيرة يا ميس اير |
Maude Flanders'ın hayatımızda birçok yönden destekleyici bir rolü vardı. | Open Subtitles | كانت (مود فلاندرز) بطرق كثيرة جزءاً داعماً بحياتنا |
Kendisini bir çok yönden kanıtlamış bir yöneticim var ve onun çabalarını veya başarılarını ödüllendirmek istiyorum... | Open Subtitles | لدي مدير قد اثبت نفسه بطرق كثيرة و أريد أن أكافأه على جهوده أو إنجازاته بــ |
Ve denklemin genellikle öznel olmasına rağmen belki insanların ve de refahın miktarını belirleyebilirsiniz ancak teknoloji, miktarını belirtmek için bir çok yönden bozuktur. | TED | وعلى الرغم من أن المعادلة غير موضوعية إلى حد كبير. فمن الممكن أن نقوم بتلك المعادلة عن طريق حساب عدد الناس وحساب الاستهلاك . ولكن التكنولوجيا ستكون سيئة بطرق كثيرة إذا قمنا بحسابها |
Bence bu insanlar, pek çok açıdan dünya için kelimelerin ötesinde faydalı oldular. | Open Subtitles | و أظن أن كل هؤلاء الناس ساعدوا العالم بطرق كثيرة و هو شئ لا يمكن وصفه |
Tanrı beni birçok yönden kutsadı. | Open Subtitles | باركني الرب بطرق كثيرة |
Yani dün gece, birçok yönden Justin'in penisiydim ben. | Open Subtitles | لذلك بطرق كثيرة .. البارحة انا كنت قضيب (جاستن) |
Aşk bir çok yönden birbirine bağlı olsa da sözcüklerimiz, sık sık kalbimizden geçenleri yansıtır. | Open Subtitles | علي الرغم من ان الحب يظهر بطرق كثيرة... كلامنا يعكس حالة قلوبنا... |
İşte bu yüzden Macaristan pek çok yönden dünya lideri. | Open Subtitles | لهذا السبب تقود " هنجاريا " العالم بطرق كثيرة |
Ve sen bir çok açıdan inanılmazsın. | Open Subtitles | و أنتِ مدهشة بطرق كثيرة |