Judo fırsatları değerlendirmedir, rakibinin enerjisini yakalayıp onu bir şekilde kullanmaktır. | Open Subtitles | الجودو يدور حول استغلال والتقاط طاقة خصمك واستخدامها، بطريقة أو بأخرى. |
Ben öyle doğmadım ve bununla bir şekilde baş etmem gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن ليس أنا وبجب أن أتعامل مع هذا بطريقة أو بأخرى |
Onlar burada, ve öyle veya böyle, bu durumun üstesinden gelmek zorundayız. | Open Subtitles | إنهم هنا ويجب علينا التعامل معهم بطريقة أو بأخرى |
Bir kaç güne kalmaz, bütün bunlar bitmiş olacak. öyle veya böyle. | Open Subtitles | خلال أيام قليلة يجب أن ننتهي من هذا بطريقة أو بأخرى |
Travis öyle ya da böyle masamı asıl hak eden adama yönlendirecek beni. | Open Subtitles | بطريقة أو بأخرى ترافيس سوف يقودني إلى شخص , يستحق طاولتي بـ شدة |
Öyle, yada böyle, oğlunuzun sizinkinden daha iyi bir yaşamı olacak. | Open Subtitles | بطريقة أو بأخرى فإن ابنكم سيحظى بحياة أفضل من التي عشتموها |
Nedense buna inanasım gelmiyor o yüzden teşekkür ederim. | Open Subtitles | بطريقة أو بأخرى لا أعتقد ذلك. لذلك، شكرا لك. |
Sonra Nasıl olduysa tek bir çizik almadan Başrahip tarafından serbest bırakıldı. | Open Subtitles | ومن ثم إفرازها بطريقة أو بأخرى بيد رئيس الكهنة دون الصفر عليه. |
Ama bir şekilde, her sene olasılıkları alt üst eden bir insan çıkıyor. | Open Subtitles | لكن, بطريقة أو بأخرى, كل سنة هنالك دائما رجل واحد يتفوق على الصعاب |
Büyük ihtimalle bir şekilde nedensel olarak bağlandık, fark etmez. Aspiratör fanları açıl! | Open Subtitles | من المحتمل انها ارتبطت بطريقة أو بأخرى سببياً لا يهم, تشغيل مفرغة هواء |
Bir şekilde biz de beraber yaşlanıyoruz öyle değil mi? | Open Subtitles | لكن بطريقة أو بأخرى سنكبر مع بعضنا فحسب ،أليس كذلك؟ |
Bu işe dahil olmanın bir şekilde tehlikeli olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت أن الخوض في ذلك كان خطراً بطريقة أو بأخرى |
Ama ben o değilim ve sen bir şekilde bunu anladın, değil mi? | Open Subtitles | لكنني لست هي ، وأنت شعرت ذلك بطريقة أو بأخرى اليس كذلك ؟ |
Bilmiyorum. Buradaki herkes dünyayı değiştirip şu ya da bu şekilde değişiklik yaratmayla ilgileniyor. | TED | كل شخص هنا مهتم بتغيير العالم وصنع شيئا ما لتغيير هذا العالم ، بطريقة أو بأخرى. |
Bir kaç güne kalmaz, bütün bunlar bitmiş olacak. öyle veya böyle. | Open Subtitles | خلال أيام قليلة يجب أن ننتهي من هذا بطريقة أو بأخرى |
İkimiz de duygusal bir yıkıntı içerisindeydik ve ikimizi de öyle veya böyle yemekler kurtardı. | Open Subtitles | كلتانا تشتتنا و كلتانا تم إنقاذهن بواسطة الطعام، بطريقة أو بأخرى |
Kocamın neyin peşinde olduğunu öğreneceğim öyle veya böyle. | Open Subtitles | .. ولكنني سأعرف ما الذي ينوي زوجي فعله بطريقة أو بأخرى |
Bana ne olduğunu çözerim. Öyle ya da böyle. Emin olabilirsin. | Open Subtitles | سأحل لغز ما حدث لي بطريقة أو بأخرى تأكد من ذلك |
Sana söz veriyorum, öyle ya da böyle doğrusunu öğreneceğiz. | Open Subtitles | وأعدكم بأننا سوف نصل إلى حقيقة ذلك بطريقة أو بأخرى. |
Bunu öyle ya da böyle başaracağını hep biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت دائمًا أنك ستفعلها بطريقة أو بأخرى |
...ve evet, hepiniz Öyle yada böyle katılım göstermek zorundasınız. | Open Subtitles | وأجل، أنتم جميعكم مطالبون بالمشاركة في هذا الحدث بطريقة أو بأخرى |
Her Nedense Eugenia, Milan'ı Peter'ın öldürdüğünü sanıyordu. | Open Subtitles | يوجينيا مقتنعة بطريقة أو بأخرى بأنه كان الصغير بيتر هو الذي قتله، |
Nasıl olduysa kazada bu uyuşuk bölge uyandı. | Open Subtitles | بطريقة أو بأخرى الحادث أيقظ هذه المنطقة بما أصابها من جمود ، إذا استطعنا العثور عليها،ومعرفة كيف تعمل |