Buraya, yeniden doğan dostluğumuzu ve de bebeğini kutlamak için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا للاحتفال بصداقتنا الجديدة و بطفلك |
Kendi ufacık bebeğini tutmayı hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | هل تستطيع ان تتخيل كيف تمسك بطفلك الصغير؟ |
Senin çocuğunu taşıyorsam benimle evleneceğinden emin olmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أكون متأكدة من أنك سوف .تتزوجني إذا كنت حاملا بطفلك |
Artık çocuğunu düşünmeden yatağa girmeyeceksin ya da çocuğun için dilek dilemeden mumlarını üfleyemeyeceksin. | Open Subtitles | لن تذهبي للنوم أبداً دون التفكير بطفلك أولاً ولن تطفئي شمعات عيد ميلادك بعد الآن أبداً وتتمني أمنية من أجل نفسك |
Oğlunu şuanki hizmet ettiğin güç için feda etmen gibi mi? | Open Subtitles | كما تصدّق انك كنت مضطرًا للتضحية بطفلك من أجل القوة التي تخدمها الآن |
Ama benimle tanıştığında senin çocuğuna hamile değildi en azından. Yani benim durumum daha kötü. | Open Subtitles | عدا أنه إن عندما قابلتك لم تكن حبلى بطفلك لذا ، فهذا أكثر سوءً بالنسبة ليّ |
Sen spordayken annen bebeğe bakabilir. | Open Subtitles | ستعتني أمّنا بطفلك أثناء تواجدك بالنادي الرياضي. |
Kendi çocuğum olduğunda Bunu büyütme? Sadece... | Open Subtitles | ماذا تقصد , عندما تحظى بطفلك الخاص ؟ عندما أحظى بطفل . لا تجعلها قصة كبيرة |
Bir sürü farklı kadınla görüştük ama sen sürekli senin bebeğini, taşımalarını istemediğini söyledin. | Open Subtitles | كنا نقابل العديد من النساء لكنك تعرفين فورا انكِ لا تريدين منهن ان يحملن بطفلك |
bebeğini önemsiyorsan o zaman bazı eşyalarını toplayıp buradan kaçarsın. | Open Subtitles | لو كنتِ مهتمه بطفلك ,أذن فالتحزمي بعض من اغراضكِ ولتهربي عن هنا |
bebeğini doğuracağım, sen çıkmış bana yalancı muamelesi yapıyorsun! | Open Subtitles | أنا أحظى بطفلك و أنت تدعوني بالكاذبة |
Ve şimdi de öğreniyorum ki metresin senin çocuğunu taşıyor. | Open Subtitles | والآن لتعرف أن عشيقتك حبلى بطفلك |
- Artık çok geç, şimdi senin çocuğunu taşıyor. | Open Subtitles | والآن فات الأوان لأنها ستحظى بطفلك. توقفوا، يارفاق، توقفوا! |
Francis çocuğunu herkese ilan ettiğinden beri, erkeklerin sana yanaşmayacağını söyleyip duruyordun, seni kralın metresi olarak düşüneceklerini söylüyordun. | Open Subtitles | حسنا، منذ أن (فرانسيس) أدعى بطفلك علنا كنتِ تشتكين قائله لم يتقرب أية رجل منكِ لأنهم يعتقدونك عشيقة الملك |
Oğlunu istemedim, Michael! | Open Subtitles | لم أرغب بطفلك يا مايكل |
Oğlunu istemedim, Michael! | Open Subtitles | لم أرغب بطفلك يا مايكل |
Oğlunu istemedim, Micheal! | Open Subtitles | لم أرغب بطفلك يا مايكل |
Kalacak yer verdim, çocuğuna baktım ama sen bir şey söylemiyorsun. | Open Subtitles | أمنت لك المأوى واعتنيت بطفلك لكنك لا تقول شيئا |
Veya sen çıkana kadar çocuğuna bakabilirim demiştim. | Open Subtitles | او اني استطيع الإعتناء بطفلك حتى تستطيع فعل ذلك |
Senin çocuğuna 1,5 aylık hamileymiş. | Open Subtitles | كانت في الأسبوع السادس من الحمل بطفلك |
Evet, bu bu bebeğe birlikte bakarız. | Open Subtitles | .. نعم , سوف سوف نعتني بطفلك , معاً |
Senden çocuğum olsun istiyorum. David! | Open Subtitles | اريد ان احمل بطفلك يا ديفيد |
Dee, sen ya da vücudun ya da bebeğin ya da karnının içinde taşıdığın o bebek kuş umrumuzda değil. | Open Subtitles | ديي، نحن لا نهتم بك أو بجسمك ...أو بطفلك أو بذلك الطير الصغير الذي من المحتمل أنك تحملينه بداخلك |
Azman dev bebeğinle gurur duy. Ben de bir zamanlar azman dev bir bebektim. | Open Subtitles | كوني فخورة بطفلك الضخم أنا كنت ضخماً ايضاً |