Aynı hafta sonu oradaymışsınız, bir hafta sonra tekrar gitmişsiniz. | Open Subtitles | أنّك كنت هناك بنفس العطلة . الأسبوعيّة، ثمّ بعدها بأسبوع |
Bir hafta sonra ise kızı taburcu ettik. Vay be. Aynen öyle. | Open Subtitles | و قام والد تلك الفتاة الصغيرة بأخذها للمنزل بعدها بأسبوع أعلم ذلك |
Bir hafta sonra arkadaş olmuştuk ve duyduklarımı tekrar etmeye başladım. | Open Subtitles | ثم بعدها بأسبوع, خرجنا للنزهة مع بعض الأصدقاء, واعدت عليها ما قد سمعته |
Bir hafta sonra onun ofisinin önünde kırık bir bel ile yerde yatıyordum. Kırık bel mi? | Open Subtitles | و بعدها بأسبوع جئت إلى المكتب بظهر مكسور. |
Ve bir hafta sonra tekrar gidip, aynı şeyleri tekrar yapıyorum. | Open Subtitles | و بعدها بأسبوع أعود و أمارس الشئ نفسه مرة أخرى |
Ondan sonraki hafta da evleneceğim. Her şey ayarlandı, beni bekliyor. | Open Subtitles | بعدها بأسبوع سيكون لدي زوجة كل شيء معد و ينتظر |
Bizim ilk buluşmamız da iyi gitmemişti. Onunla bir daha görüşmeme kararı almıştım. Bir hafta sonra yanına taşındım. | Open Subtitles | ولا موعدنا الأول أيضاً، قررت وقتها ألا أراه ثانيةً بعدها بأسبوع انتقلت للعيش معه |
Bir hafta sonra kendini, göğsünde beş kurşunla gösteriyor çünkü biri onu acımasızca vurdu. | Open Subtitles | و بعدها بأسبوع يظهر بخمس رصاصات في صدره لأن أحدهم قتله بكل برود |
Bir hafta sonra onu eve getirdim. | Open Subtitles | ـ بعدها بأسبوع أخرجتها من هناك وأحضرتها للمنزل |
Bir hafta sonra, elimde karakalemle çizilmiş vurucu bir fikirle çekinerek yanlarına gittim. | Open Subtitles | بعدها.. بأسبوع, أتيتُ وروّجت لهم تلك الفكرة.. |
Üç hafta önce bir defa yemiş sonra da bir hafta sonra bir tane daha. | Open Subtitles | واحدة، قبل ثلاثة أسابيع ثم مرة أخرى بعدها بأسبوع |
Yani bir gün aklı başındayken bir hafta sonra tamamen aklını yitirip tımarhanelik mi olduğunu söylüyorsun? | Open Subtitles | إذن أنت تقول أنها كانت عاقلة يوماً ما ثم أصيبت بعدها بأسبوع بذُهان كامل؟ |
Bir hafta sonra 5 nükleer mühendis bir uçak kazasında ölmüş. | Open Subtitles | خمسة مهندسين نوويين ماتوا فى تحطم طائرة بعدها بأسبوع |
O hastaneden çıktıktan hafta sonra, o orada geri gitti. | Open Subtitles | بعدها بأسبوع خرج من المستشفى وعاد إلى هناك |
Kilisenin pikniğinde bir hafta sonra kazara gölette boğuldu. | Open Subtitles | بعدها بأسبوع أثناء نزهة الكنيسة غرق في بركة عن طريق الخطأ |
Bir hafta sonra da aynı rahiple ben evlenince, annem benim baş nedimem oldu. | Open Subtitles | وبعدها كانت هى اشبينتى عندما تزوجته بعدها بأسبوع |
Bir hafta sonra beni dükkanda çalışan çocuk için terk etti. | Open Subtitles | هجرتني بعدها بأسبوع من أجل فتى يعمل في المتجر المحلي |
Lütfen af buyurun eğer sebepsiz yere baskısız bir ortamdan bir hafta sonra Times Meydanının ortasında olup buna uyum sağlamakta zorlanırsak. | TED | لذا من فضلكم اغفروا لنا إذا خرجنا من مكان، يحث على انضباط تام بالضوء بعدها بأسبوع كنا في منتصف تايمز سكوير، ولدينا وقت قليل لنتأقلم مع ذلك. |
Bir hafta sonra kendini astı. | Open Subtitles | . لا أعلم . لقد شنق نفسه بعدها بأسبوع |
Bu uyuşmazlıklardan özel olarak Bartley'e de söz ettim. Ve bir hafta içinde işten çıkarıldım. | Open Subtitles | تذكر تناقضات سريّة لـ(بارتلي)، ولقد طردت بعدها بأسبوع. |
New York'taki dairene doğum günü kartı yolluyoruz sen sonraki hafta San Jose'deki "Jamba Juice"u ateşe veriyorsun. | Open Subtitles | "أرسلنا بطاقة معايده لشقتك في "نيو يورك و بعدها بأسبوع كنت تحرقين "محل عصير في "سان خوسيه |