"بعد وقتٍ" - Traduction Arabe en Turc

• süre sonra

Bir süre sonra ne kadar yalnız olduğunu bile fark etmiyorsun.
بعد وقتٍ قصير لا يمكنك ان تلاحظ حقاً كم انت وحيد

5. Helyum tankı tıngırdadıktan ve gravitometre döndükten kısa bir süre sonra kontak patlıyor ve oksijen seviyesi tükeniyor.
5. بعد وقتٍ قصير من اهتزاز خزان الهيليوم ودوران مقياس الجاذبية، ينفجر المحرك ومستويات الأوكسجين تتدهور.

6. Yakıt göstergesi parladıktan ve gravitometre döndükten kısa bir süre sonra reaktör sızdırıyor.
6. بعد وقتٍ قصير من إضاءة مقياس الوقود ودوران مقياس الجاذبية، يحدث تسرب للمفاعل.

Telefonunki GPS'in gösterdiğine göre etkinlik bittikten kısa bir süre sonra otelin dışında düşürülmüş.
مُحدّد المواقع على هاتفها يُظهر أنّه تُرك خارج الفندق بعد وقتٍ قصير من إنتهاء الحدث.

Ölümden kısa bir süre sonra cesedi morgdan kaybolmuş.
اختفت جثته من المشرحة بعد وقتٍ قصير من وفاته.

Anlaşılan gölgen bir süre sonra kendi vücuduna geri dönüyor.
يبدو أنّ ظلّك يعود إلى جسدك بعد وقتٍ مُحدّد

Dönüşünden kısa süre sonra da, tasarı rafa kaldırıldı.
بعد وقتٍ قليل من عودته، الحساب تم إستبعاده من الإعتبار

- Yangından kısa bir süre sonra.
حسناً، بعد وقتٍ قصير من الحريق.

Evet, sizi aradıktan kısa bir süre sonra CEO'muz ile mevzuyu yeniden konuşmaya çalıştık ama kararını yeniden düşünmesi için onu ikna edemedik.
أجل، حسناً، بعد وقتٍ قصير من إتّصالي بك، حاولنا إعادة النظر بالمُشكلة مع رئيسنا التنفيذي، لكن لمْ نتمكّن من جعله يُعيد النظر في قراره.

Anneleri Ashura'yı doğurduktan sonra kendini toparlayamayıp kısa süre sonra da bu dünyadan göçtü.
...تكبّدت والدتهما صعوبة في النّقاهة بعد أن أنجبت أشورا وتُوفّيت بعد وقتٍ وجيز من ذلك

Ve bir süre sonra kapı açıIdı.
ومن ثمّ، بعد وقتٍ قصير. فُتِح الباب.

Yayınımızı yaptıktan kısa bir süre sonra, Johannes'den 3 kelimelik bir mesaj aldım. "Wintris geldi."
بعد وقتٍ قصير من نشرنا، تلقيتُ رسالة نصية من ثلاث كلمات من (يوهانسون): "قد وصل وينتريس."

Bir süre sonra, bebek Michael'in kurtarıldığı haberleri yayıldı.
بعد وقتٍ قصير, إنتشرت أقاويل ,عن طفلٍ أنقذهُ (مايكل)

Muhammed döneminden kısa süre sonra müslüman astronomlar göğü haritalıyordu.
فقد رسمَ فلكيوا الاسلام خرائط (للسماء بعد وقتٍ قصير من زمن (مُحمَّد.