"بعشاء" - Traduction Arabe en Turc

    • yemek
        
    • akşam yemeği
        
    • yemeğe
        
    • yemeğine
        
    • yemeğinde
        
    • yemekte
        
    • yemeğimizi
        
    • Dostluk Yemeği
        
    • akşam yemeğiyle
        
    Yine de bana yemek borçlusun, akşam 8'de deniz ürünleri. Open Subtitles ما زلت مدين لي بعشاء في كراستيشن على الساعة الثامنة
    Potamak nehrine bakan "Le Donkle's"te mum ışığında küçük bir yemek planlıyordum. Open Subtitles لقد كنت افكر بعشاء على ضوء الشموع فى لى دونكلى النظر للبوتوماك
    Eğer bir kız Al'ın Moteli'ne gidiyorsa, yemek pek umrunda olmasa gerek. Open Subtitles عندما تؤخذ فتاة لمكان يسمى نزل أل ، الافضل الا تهتم بعشاء الى ان تعود
    Düşündüm de yaptıkların için sana bir akşam yemeği borçlu olabilirim. Open Subtitles أتعرفي، أعتّقد ربما أني مدين لك بعشاء على ما فعلته لي.
    O akşam muhteşem bir akşam yemeği yedik ama işlerim yüzünden Don'la yürümezdi. Open Subtitles حظينا بعشاء رائع تلك الليلة لكن لم تنجح الأمور مع دون بسبب عملي
    Sadece geçen gece gitmek istediğim... yemeğe şimdi gidiyorum. Open Subtitles أنا سأخرج فقط وأحظى بعشاء لطيف الذي كان من المفترض أن نحظى به الليلة الماضية
    Bizi sık sık ziyaret edin. Cuma günü bir akşam yemeğine ne dersiniz? Open Subtitles ، التي تدفعنا لزيارتك لنا الآن ولاحقا ما رأيك بعشاء يوم الجمعة ؟
    Teşekkürler Daphne. - Bayan Crane ne yemek ister? Open Subtitles في المرة القادمة سنحضى بعشاء فقط أنا وأنت
    10 dakika önce, sakin hafif bir akşam yemeği yemek üzereyken bu notu aldım. Open Subtitles منذ عشر دقائق كنت خارجاأستمتع بعشاء صغير
    Ta ki bunu ona söylemeye gidip eski karısıyla yemek yediğini görene kadar. Open Subtitles حتى ذهبت إليه لإخباره و وجدته يحضى بعشاء مع زوجته السابقة
    Yani üçüncü randevu, ateşli bir gece romantik bir yemek, ama neredeyse zar zor iyi geceler öpücüğü verdi. Open Subtitles أعني، إنه الموعد الثالث، وفي ليلة مُثيرة، بعشاء رومانسي، وكل ما فعله هو قبلة الوداع
    Bu adam benim için çok önemli. Şimdi güzelce yemek yiyeceğiz, sen tüm sevimliliğini takınacaksın ve Tommy de kızını kirlettiğin gerçeğini görmezden gelecek. Open Subtitles هذا الرجل مهم جدا لي لهذا سنحظى بعشاء هادىء وأنت ستكون ساحر
    Bu yüzden de bence bu beyefendi diş perisi ve paskalya tavşanıyla birlikte yemek yiyor. Open Subtitles أظن الآن أن هذا الرجل سيحظى بعشاء مع جنيّة الأسنان وأرنب عيد الفصح
    Bak, olanları unutup normal bir yemek yiyemez miyiz? Open Subtitles هل يمكننا نسيان الموضوع و نحظى بعشاء عادي؟
    Bana bir daha dokunursan bir yemek bir de sinema borcun olur. Open Subtitles يا رجل , إذا لمستني مرة أخرى , ستدين لي بعشاء و فيلم
    Bana akşam yemeği borçlusun, unutma. Open Subtitles ـ تذكر انك مدين لي بعشاء فاخر في مطهم ارترو ـ لنذهب، لنذهب
    Düşündüm de gerçekten güzel bir akşam yemeği için çok fazla şansımız olmayacak. Open Subtitles قد لا نحظى بفرص أخرى للاستمتاع بعشاء شهيّ
    Geçen sefer çok hoş bir akşam yemeği yemiştik; bu sefer de yemeğe çıkabiliriz diye düşündüm. Open Subtitles لقد حظينا بعشاء رائع في المرّة الماضية، كنتُ أفكّر في الترتيب لعشاء آخر.
    Ufak bir plan yapıp onları akşam yemeğine davet ettiniz. Her birinin yemeğine çok nadir bulunan kurt adam panzehiri karesi atacaksınız. TED قمت بدعوتهم للعشاء بخطّةٍ بسيطة: ستضع مربعاً من ترياق مستذئبٍ نادر بعشاء كلِّ واحدٍ منهم.
    Kanser yemeğinde neden konuşma yapmanı istedikleri aşikâr. Open Subtitles أرى لماذا طلبوا منك التحدث بعشاء السرطان
    yemekte sadece kuş sütü eksikti. Open Subtitles لقد حظينا بعشاء شهي مع النبيذ الأحمر وزبدة الكريم
    Anneme en azından Noel yemeğimizi yememizi sağlayacak 1 kupon verdiler. Open Subtitles حصلت على كوبون غذاء لكي نحظـى على الأقل بعشاء عيد الميلاد
    Beyaz Saray'ın veri tabanına girip Dostluk Yemeği'ne bilet aldı. Open Subtitles وحصل علي تذاكر خاصة بعشاء المراسلين
    Ama özel bir akşam yemeğiyle Jonah'a sürpriz yapabilirim dedim. Open Subtitles لكن أعتقد أنني أريد أعد مفاجئة لجونا بعشاء خاص

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus