"بعضلات" - Traduction Arabe en Turc

    • kası
        
    • kaslı
        
    • kas
        
    • kaslarına
        
    • kaslarıyla
        
    • Baklavaları
        
    • kaslarınızda
        
    • baklavalarıma
        
    Yanımda biraz Yahudi kası da olsa fena olmazdı ama. Open Subtitles لكن بإمكاننا الاستعانة بعضلات يهودي بجانبي
    Gerçekten kası olan tek tanıdığımız o. Open Subtitles انه الشخص الوحيد الذي نعرفه بعضلات حقيقيّة
    Genel olarak şekli, bir aslana benziyor ama daha kaslı ve daha ağır. Open Subtitles هيئته بشكلٍ عام تشبه إلى حدٍ ما الأسد لكن بعضلات أكثر وحجم أضخم
    Kurbanımız oldukça kaslı ve sık kemikli kocaman bir adamdı. Open Subtitles ضحيّتنا كان رجل ضخم بعضلات كبيرة و عظام شديدة
    Onlar yağ bakımından zengin ve kesinlikle çok lezzetli nefis kas yığınlarıdır. TED فهي تتمتع بعضلات لذيذة غنية بالدهون بالتأكيد لذيذة الطعم
    Dolayısıyla hayatının kalanını göğüs kaslarına takıntılı bir şekilde geçireceğini sana garanti ederim. Open Subtitles وبالتالي أضمن لك أنك ستقضي بقية حياتك مهووساً بعضلات الصدر.
    Özellikle balıkçılar bir eklem gibi iki kabuğu bir arada tutan organları olan midyelerin bağlayıcı kaslarıyla ilgilidirler. TED يهتم الصيادون بشكل خاص بعضلات المحّار المُقرِّبة، وهي العضلة التي تُمسك بالصدفتين معًا على شكل مفصل.
    Baklavaları biraz abartmış olabilirsin. Open Subtitles ربما تكون قد بالغت بعضلات البطن
    Kalp atışlarınız normal Sorun güçsüz kalp kaslarınızda . Open Subtitles نبضاتك بخير المشكلة بعضلات قلبك الضعيفة
    Gerçi herkesin baklavalarıma bakmasından mahcup oldum. Open Subtitles حتى و ان كان هذا محرجاً فالجميع يحدق بعضلات معدتي
    Benim karımda kimse hem çocuk hem de karın kası sahibi olamaz dedi. Open Subtitles زوجتي قالت لا أحد يحظى بعضلات بطن وأطفال معاً
    İki çeşit uçuş kasına sahipler: Güç kası denilenler germe-etkilidir, yani kendisi etkinleşir ve sinir sisteminin kasılıp-gevşemelerle kontrolüne gerek yoktur. TED لديها نوعان من عضلات الطيران: ما يسمى بعضلات القوة، والتي تنشط بالامتداد، وهذا يعني أنها تنشط نفسها ولا تحتاج إلى التحكم بواسطة قواعد الانكماش من قبل الجهاز العصبي.
    Karım karın kası olana kadar seks yok dedi. Open Subtitles لأن زوجتي منعته حتى تحظى بعضلات بطن
    Seni bağlayıp eroin vurabilirim ama yine de bacaklarının arasında hâlâ kaslı bebek kolu gibi olur. Open Subtitles يمكنني ان اكبّلك و اعطيك الهيروين و بالرغم من ذلك يكون لديك ذراع طفل بعضلات بين قدميك
    Atları seviyor, poz vermekten nefret ediyor, ve sadece sarışın, yakışıklı, kaslı, en az 1.80 uzunluğunda, ve su topu veya lakros oynayan çocuklarla çıkıyor. Open Subtitles تحب الأحصنة، تكره المدعين، ولا تواعد سوى شباب شقر بعضلات مفتولة، طوال القامة
    Titremeyen elleri ve kaslı kollarıyla... göz alıcı üniformaların içindeki muhafızlar. Open Subtitles الحرس يرتدون زي لامع، وفتية الإسطبلات بعضلات مفتولة
    ...tüm kas gücüyle ağlara asıldı. Open Subtitles أمسك الشبكة بعضلات فخذيه المترابطة و المعرقله
    Deneğin başlıca kas gruplarına bir dizi mikroenjeksiyonla başlıyoruz. Open Subtitles سنبدأ عمليتنا بمجموعة مِن الحقن الصغيرة، التي سنحقنها بعضلات الهدف.
    Spor salonundaki, muhteşem karın kaslarına sahip yalnız adam olmak için değil. Open Subtitles ولست مُجرد رجل وحيد بصالة التدريب. بعضلات رائعة بشهادة الجميع.
    Koç, adam karın kaslarıyla koşacak değil ya. Open Subtitles أيها المدرب, لا يمكن للرجل أن يذهب و يلعب بعضلات بطنه هذه
    Tıraşlı kalça kaslarıyla adamı sıkıp öldürürdü. Open Subtitles الممثلة ( فامكي جانسن). كانت تقتل الرجال بالضغط بعضلات فخذها.
    Demek, plajda Baklavaları olan seksi erkekleri izlemek yerine Edgar'la takılacağız, 130 kiloluk baltalı katil. Open Subtitles أذا بدلا من مشاهدة الشباب المثيرين بعضلات المعدة على الشاطئ سوف نقضي وقتنا مع (أدغار)
    Baklavaları kocaman bir kovboy. Sizi Paris'e götürür. Güreşe de. Open Subtitles راعي بقر بعضلات بطن كبيرة الذي سيصطحبكِ إلى (باريس) ويصارع ويهتم بكِ
    Gerçi herkesin baklavalarıma bakmasından mahcup oldum. Open Subtitles حتى و ان كان هذا محرجاً فالجميع يحدق بعضلات معدتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus