Onu yuttu ve başka bir şekilde ortaya çıkmak zorundaydı. | Open Subtitles | إبتلعه، وهو كان لا بدّ أن يخرج بعض الطريق. |
Eğer Vahşi savaşçılar Yıldırım Atar'ı bulur ve bir şekilde kontrol etmeyi başarırsa... | Open Subtitles | إذا عثر قبيلة ثائر على السيكول تعرف بعض الطريق للتسيطر عليها |
Gördüğümüz ya da tecrübe her şeyin bir şekilde bizi şekillendiriyor. | Open Subtitles | كل ما نراه أو تجربة الأشكال لنا في بعض الطريق. |
Patlatıcıyı betondan bir şeyin içine koymanın bir yolunu bulursan olur. | Open Subtitles | لا مالم عندك بعض الطريق لتغليف المفجر في الخرسانة. |
Kökleri ulaşabilmenin bir yolunu biliyor olmalı. | Open Subtitles | وكان يجب ان يكون بعض الطريق للوصول إلى جذورها. |
Catlin'e ulaşmanın bir yolunu arıyor, ama şu ana kadar hiçbir şey işe yaramadı. | Open Subtitles | انها تحاول العثور على بعض الطريق للوصول الى كاتلين... .. ولكن لعمل أي شيء. |
bir şekilde suçluların planını öğrenmiş olmalı! | Open Subtitles | في بعض الطريق المحير، وقالت انها يجب أن يكون تعثرت دون قصد في مؤامرة المجرمين ". |
Buna bir şekilde bulaştım. | Open Subtitles | أنا مشترك في هذا بعض الطريق. |
Belki, hasta bir şekilde, katil Nikki'nin ruhunu aldığını düşünüyordu. | Open Subtitles | ربّما، في بعض الطريق المريض، قاتلنا إعتقد بأنّه كان يأخذ روح (نيكي) |
Ona alıştıra alıştıra söylemenin... - bir yolunu bulmam lazım. | Open Subtitles | وصلت إلى البحث بعض الطريق إلى |