Evet. Sahada da biraz vakit geçirmemi istiyorlar. | Open Subtitles | أجل يريدون مني أن أقضي بعض الوقت في الملعب |
Havada da biraz vakit geçirdim. Birkaç dönüş yaptım. | Open Subtitles | وقضيت بعض الوقت في المطار أؤدي بعض المناورات |
Bence Sessiz Oda'da biraz zaman geçirmesi gerek, Oliver. | Open Subtitles | أعتقد بأنه بحاجة لقضاء بعض الوقت في غرفة الهدوء، أوليفر |
bir süre burada kalacağız. Çünkü olanlar hakkında bir kitap yazmak istiyor. | Open Subtitles | سنقوم بتمضية بعض الوقت في المدينة لأنه يرغب بتأليف كتاب |
Vurgunun mu İngiltere'de biraz zaman harcadın mı? | Open Subtitles | لهجة الخاص بك؟ قضيت بعض الوقت في إنجلترا؟ |
Ama aramak için biraz zaman harcarsanız, kişisel ihtiyaçlarınıza uygun bir spor bulabilirsiniz ve eğer bulursanız, pek çok yararı vardır. | TED | لكن إذا أمضيت بعض الوقت في البحث، فستجد رياضة تلائم حاجاتك الفردية، و إذا وجدتها، فستكون هناك الكثير من الفوائد. |
Daha moral bozucu birşey, cezaevlerindeki suçluların %27'si çocuk bakım evlerinde kalmış. | TED | أكثر مقلق، 27 في المئة من الجناة في السجن وقد قضى بعض الوقت في الرعاية. |
Munson Tekstil'de biraz vakit geçirmişsiniz. | Open Subtitles | قضيت بعض الوقت في "ميونسون للأنسجة". |
Söyler misiniz, Sör Eustace hiç Amerika'da zaman geçirmiş miydi? | Open Subtitles | أخبريني، هل قضى السير (يوستيس) بعض الوقت في (أمريكا)؟ |
Yani yaptığımız şeyde daha iyi olmak istiyorsak belki başka şeyler yaparak da biraz vakit geçirmeliyiz, uğraştığımız iki alan, göz doktorluğu ve sanat tarihi gibi iki tamamen farklı alan olsa bile. | TED | لذا إذا أردنا إتقان ما نقوم به، ربما يجب علينا أن نقضي بعض الوقت في القيام بشيء آخر، حتى لو بدا المجالان مختلفين تمامًا مثل طب العيون وتاريخ الفن. |
Oh, Quantico'da biraz vakit geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت بعض الوقت في كوانتيكو |
Belki İtalya'da biraz vakit geçiririm. Yunanistan'a seyahat ederim. | Open Subtitles | "ربما أقضي بعض الوقت في "ايطاليا "وأسافر إلى "اليونان |
Georgia'da biraz vakit geçirmiş. | Open Subtitles | قضت بعض الوقت في جورجيا |
Kayıp Şahıslar'da biraz zaman geçireceğim, | Open Subtitles | سأقضي بعض الوقت في قسم الأشخاص المُختفين |
Orta Doğu'da biraz zaman geçirdin, gibi mi? | Open Subtitles | هل قضيت بعض الوقت في (الشرق الأوسط) ربّما؟ |
Londra'da biraz zaman geçirdim. | Open Subtitles | قضيت بعض الوقت في لندن |
Öğrenciyken ben de Hindistan'da bir süre kalmıştım. | Open Subtitles | حسناً أجل لقد قضيت بعض الوقت في الهند عندما كنت طالبة دراسات عليا |
Ve bir süre plastik silah ekibiyle vakit geçireceksiniz. | Open Subtitles | كما أنكم ستمضون بعض الوقت في فرقة الرماية |
Şimdi, açıkcası, Washington DC'de biraz zaman geçirirseniz bunun hükümet için gerçekten radikal bir durum olduğunu bilirsiniz. | TED | والآن، حتى أكون منصفا، إذا قمت بتمضية بعض الوقت في واشنطن العاصمة، فإنك ستكون على علم بهذا المفهوم المتطرف الخاص بالحكومة. |
Wei'de biraz zaman geçirdiği söylediler. | Open Subtitles | يقولون يستهلك بعض الوقت في واي |
daha sonra planlama, organizasyon için biraz zaman harcarlar. Kabataslak çizer ve spagettiyi önlerine sererler. | TED | ثم يقضون بعض الوقت في التخطيط، والتنظيم. إنهم يرسمون ويخططون المكرونة |
Daha da korkutucu bir veri, İçişleri Bakanlığı verilerine göre hayat kadınlarının %70'i bu bakım evlerinde kalmış. | TED | بل وأكثر إزعاجا، وهذا هو إحصائية وزارة الداخلية، 70 في المئة من المومسات وقد قضى بعض الوقت في الرعاية. |
Onlara Adelaide'de biraz vakit geçirdiğimi söyledim. | Open Subtitles | (حسنًا، كما قلت، لقد قضيت بعض الوقت في (أديليد |
Söyler misiniz, Sör Eustace hiç Amerika'da zaman geçirmiş miydi? | Open Subtitles | أخبريني، هل قضى السير (يوستيس) بعض الوقت في (أمريكا)؟ |