Senin yaşında birini hafta içi geceleyin... kilisede görmek çok tuhaf. | Open Subtitles | انه غير عادي رؤية شخص بعمرك في كنيسه في ليله اسبوع |
Ama senin yaşında bir çocuk 5000 dolar bulamaz. | Open Subtitles | لكن لا يمكن لطفل بعمرك أن يأتي بخمسة آلاف دولار |
Yalnız değilsin. Senin yaşındayken, ...ben de kendimi dışlanmış hissederdim. | Open Subtitles | لست وحيداً، حين كنت بعمرك شعرت و كأني غريب أيضاً. |
Senin yaşındayken sokakta sutyenlerinde çengelli iğne olan Fransız yavrularını götürürdüm. | Open Subtitles | عندما كنت بعمرك أكلت من العربات بالشارع ونمت مع قذرات كن يستخدمن دبابيس ليُثبتوا صدرياتهن |
Ama senin yaşındaki kızlarla o yaştaki erkeklerin birlikte olmaması için nedenler var. | Open Subtitles | بعمرك من للفتيات يفترض لا أسباب هناك عمره من أشخاص مع يكونوا أن |
Senin yaşlarındayken ben de çok acele kararlar verirdim evlât. | Open Subtitles | كنت مثلك عندما كنت بعمرك يا فتى دائماً اتسرع بالأمور |
Ölü bir kadının kimliğini saptamaya çalışıyorum, senin yaşlarında bir kadın. | Open Subtitles | ..أنا أحاول تحديد هوية امرأة متوفية امرأة بعمرك |
Ancak senin yaşında , sınırlı farkındalığı olan birisi bu kadın için bütün tutkumun fiziksel olmaktan öte bir şey olduğunu anlamakta zorluk çekerdi. | Open Subtitles | فقط شخص بعمرك بوعي محدود ربما يمكن ان يتصور أن شغفي الكامل بهذه المرأة ليس أكثر من جسدي |
Onların senin yaşında oğulları var yani prensle oynamak için bir şansın olabilir. | Open Subtitles | لديهم ابن بعمرك ربّما قادر أن تلعب مع وليّ العهد |
Senin yaşında bir oğulu olacak kadar yaşlı görünmediğimi biliyorum ama var. | Open Subtitles | أنا اعلم بأني لا ابدو مسنه بما فيه الكفاية ليكون لدي إبن بعمرك ولكن لدي فعلاً |
Senin yaşında olsaydım korkudan altıma ederdim. | Open Subtitles | أتعلم، عندما كنت بعمرك كان هذا ليرعبني جداً |
Senin yaşındayken, büyükleri konuşmadan çocuğun konuşmasına izin verilmezdi. | Open Subtitles | عندما كنت بعمرك, لم يكن مسموحاً للأطفال بالحديث حتى يتحدث الكبار اليهم |
Ben çocukken... senin yaşındayken bir keman almıştım. | Open Subtitles | يفوز أتعلم، عندما كنت صبي بعمرك أشتريت كماناًَ، كماناً جميلاً |
Bu dumanlı kuartz kristali. senin yaşındayken bendede vardı. | Open Subtitles | انها بلورة كوارتز محترقة , لقد كانت لدي واحدة مثلها تماماً عندما كنت بعمرك |
Benim dünyamda, ayrıldığımda sadece senin yaşındaki çocukların sakalı vardı. | Open Subtitles | في عالمي ، حينما تركته ، فقط الفتيان بعمرك فقط من يلتحون |
Senin yaşındaki bir kız böcekler yerine... av olarak erkekleri seçmeli. | Open Subtitles | فتاة بعمرك يجب أن تجد صيد أكثر إثارة من صيد الحشـرات , على اى حال |
Biliyor musun, Nick, sen bana biraz senin yaşındaki halimi hatırlatıyorsun. | Open Subtitles | تعرف، نيك، تذكرني فقط قليلاً نفسي متى أنا كنت بعمرك. |
Senin yaşlarındayken, ben de arkadaşlarla takılırdım, anlıyorum. | Open Subtitles | عندما كنت بعمرك كنت أخرج مع الأصدقاء، إني أتفهم |
Annemi ve babamı senin yaşlarında kaybettim. Bilmiyorum, sanırım iyi bir fikrim var. | Open Subtitles | لقد فقدت والداي عندما كنت بعمرك لذا، لا أدري، أعتقد أني أعلم جيداً كيف تشعر |
Sizin yaşınızda dört genç daha et almaya paraları yok. | Open Subtitles | أربعة أولاد بعمرك و لا يُمكنكم شراء اللحم ؟ يجب عليك أن تخجل من نفسك. |
- Sen de bana yaşını söylemedin. | Open Subtitles | لم تخبريني بعمرك |
Seni kışkırtıp penisini kafese sokacak yaşıtın olan biriyle olman gerekirdi ama o ben değilim. | Open Subtitles | يجب ان تكون مع شخص بعمرك لتتخاصم معك وتضع قضيبك في القفص لكن هذا ليس أنا |
Senin yaşlarda. Çok yüksek voltaja kapılmış. | Open Subtitles | قد أقول أنه بعمرك والشحن الكهربائي بقوة عالية جداً |
Benim annem öldüğünde senin yaşlarındaydım. | Open Subtitles | أتعلم؟ كنتُ بعمرك تقريباً عندما توفّيت والدتي |
Yaşınla ilgili çok endişe etmemden dolayı özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف .. لأني كنت مهتماً جداً بعمرك |
Senin gibi yaşlandıkça, aşkı düşünmeye başlarım. | Open Subtitles | بعمرك واكون اكبر عندما الحب فى التفكير سابدا |