Yani lütfen siz kendi işinizi, biz de kendi işimizi yapalım. | Open Subtitles | لذا من فضلك قومى بعملكم , ودعونا نفعل نحن ذلك ايضا |
Bu zor bir durum ve siz sadece işinizi yapıyorsunuz. | Open Subtitles | أعرف أن هذا موقف صعب وأنت فقط تقوموا بعملكم |
Bu zor bir durum ve siz sadece işinizi yapıyorsunuz. | Open Subtitles | أعرف أن هذا موقف صعب وأنت فقط تقوموا بعملكم |
Sadece kafanı eğ, işini yap ve ve çok ciddiye almamaya çalış. | Open Subtitles | فقط اخفضو رؤوسكم, وقمو بعملكم وحاولو ان لا تاخذو كل الامور بجدية |
Kımıldayın biraz, maymun herifler. Kıçınıza değil, işinize konsantre olun. | Open Subtitles | هيا , يا قرود إهتموا بعملكم , و ليس بأنفسكم |
Aptal bir et paketleme fabrikasında ne işiniz var sizin? | Open Subtitles | ماذا تفعلون بعملكم في كوكب اللحم المخبوز العجيب هذا؟ |
Yolunuza çıkmayacağız, işinizi yapmanıza izin vereceğiz. | Open Subtitles | حسناً , سوف نبتعد عن طريقكم وندعكم تقومون بعملكم |
Yolunuza çıkmayacağız, işinizi yapmanıza izin vereceğiz. | Open Subtitles | حسناً , سوف نبتعد عن طريقكم وندعكم تقومون بعملكم |
Yoksa uyuşturucu kaçakçılığı yapanı bulamadığınız ve sizin işinizi biz yaptığımız için mi? | Open Subtitles | أو لأنّكم لم تستطيعوا إكتشاف مهرّب المخدرات، وأنّه يجب أن نقوم بعملكم نيابة عنكم؟ |
Böyle söyleyerek, Pazar geceleri işinizi yapıp senaryo okuyacağınıza televizyon izlediğinizi itiraf etmiş olursunuz. | Open Subtitles | ،بذكره أنتم تعلنون ببساطة ،أن ليالي الأحد بدل القيام بعملكم ،بقراءة السيناريوهات تشاهدون التلفاز |
Eğer işinizi iyi yaparsanız, benimle harika geçinirsiniz. | Open Subtitles | ثانياً: إذا قمتم بعملكم بإتقان فأنتم جيدين معي. |
Siz kendi işinizi yapın, ve ben de burada kalıp kayıp yüzüklerin efsanesi hakkında araştırma yapmaya devam edeyim. | Open Subtitles | أجل ، قوموا بعملكم ، وسأبقى هنا لأواصل البحث في أسطورة الحلقات الضائعة. |
Fakat sizi pazartesi, burada odaklanmış... ve işinizi yapmaya hazır görmek istiyorum. | Open Subtitles | ولكن, أريد منكم العودة هنا صباح الإثنين. مركزين ومستعدين للقيام بعملكم. |
Yargılamayı bırakın ve işinizi yapın. | Open Subtitles | إذا توقفوا عن إطلاق الأحكام وقوموا بعملكم |
Bizi daha fazla ellerinizde oynatamadğınız vakit bir köşeye atmayı seviyorsunuz, çünkü sizler tembelsiniz ve işinizi yapmayı da istemiyorsunuz. | Open Subtitles | اترون , انتم تضعونا جانبا عندما لاتستطيعون التحكم بنا لأنكم كسالا ولاتريدون ان تقوموا بعملكم |
Pekala siz işinizi gereği gibi yapsaydınız, benim de böyle işlere girişmeme gerek kalmayacaktı. | Open Subtitles | حسناً. لو كنتم تقومون بعملكم كما يجب، لما كنتُ قد فعلتُ هذا. |
Bu yüzden işinizi yapın ve bunun bir daha olmamasına dikkat edin. | Open Subtitles | لذا فلتقوموا بعملكم و لتتأكدوا أن هذا لن يتكرر |
İkincisi oraya çıkacak, işinizi yapacak ve onları yere sereceksiniz. | Open Subtitles | وثانيا فلتذهبوا إلى هناك, وتقوموا بعملكم وتطرحوهم ارضا |
Sen işini yaptın. Hepiniz yaptınız. | Open Subtitles | لقد قُمتم بعملكم لقد فعلتم جميعاً ما بإستطاعتكم |
Hem sana işini sosyal medyaya taşımanı söyleyen kimdi? | Open Subtitles | بجانب ، من اخبرك أن تقوموا بعملكم على أى شئ له علاقة بوسائل التواصل الاجتماعى ؟ |
kirli işini yaptırmak için başkasını bul. | Open Subtitles | أحضروا شخص أخر لقوم بعملكم القذر |
Kımıldayın biraz maymun herifler. İşinize konsantre olun. | Open Subtitles | هيا , يا قرود إهتموا بعملكم , و ليس بأنفسكم |
Hazırlama onları buradaki işiniz fazla uzun süreli olmayacak. | Open Subtitles | لا تصنعهم, لأنكم لن تحتفظوا بعملكم لمدة طويلة |