Tom, Harika bir iş başardın. Seninle çalıştığım için gururluyum. | Open Subtitles | توم ، لقد قمت بعمل عظيم لقد كنت فخورا بالعمل معك |
Siz çocuklar Harika bir iş çıkartmışsınız bunlar gerçekten..... | Open Subtitles | اليوم جميعكم قمتم بعمل عظيم .. جميعهم يبدون رائعين |
Nina harika iş çıkardın. En kısa zamanda geri arayacağım. | Open Subtitles | لقد قمتِ بعمل عظيم ، سأعود اليكِ حالما استطيع |
Nina harika iş çıkardın. En kısa zamanda geri arayacağım. | Open Subtitles | لقد قمتِ بعمل عظيم ، سأعود اليكِ حالما استطيع |
En azından iyi bir iş, umutla, en azından, bu iyi bir iş-- umutla iyi iş. | TED | علي الأقل عمل جيد علي أمل القيام بعمل عظيم |
Ben o filmi baya beğenmiştim. Bence çok iyi iş çıkarmıştı. | Open Subtitles | حسناً, لقد أحببت هذا الفيلم أعتقد أنها قامت بعمل عظيم |
Çünkü harika işler çıkarıyorsun. | Open Subtitles | بسبب أنك تقوم بعمل عظيم. |
Niyetin neşelendirmekse müthiş bir iş başardın. | Open Subtitles | ريد يشجّعني، إنه يقوم بعمل عظيم |
Ve anlattın. Rosie, Harika bir iş çıkardın. | Open Subtitles | وفعلت ذلك في الحقيقة، روزي، أنت قمت بعمل عظيم |
Neden? Harika bir iş yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت تقوم بعمل عظيم أَعني، أنت لا تستطيع فقط أن تمر بالإنتصارات والخسائر |
Neden? Harika bir iş yapıyorsun. Sadece galibiyet ve mağlubiyetlere göre davranamazsın. | Open Subtitles | أنت تقوم بعمل عظيم أَعني، أنت لا تستطيع فقط أن تمر بالإنتصارات والخسائر |
Tom, Harika bir iş başardın. Seninle çalışmaktan gurur duydum. | Open Subtitles | توم ، لقد قمت بعمل عظيم لقد كنت فخورا بالعمل معك |
Daniel, bu dergiyi yönetmek konusunda Harika bir iş çıkardın. Bu yarışı kazanabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | دانيل,لقد قمت بعمل عظيم لهذه المجلة في الستة أشهر الماضيـة |
Yani, harika iş çıkardığım için beni terfi ettirmiyorsunuz. | Open Subtitles | إذن ، واضح أنك لن تقوم بترقيتي لأنني أقوم بعمل عظيم |
Sadece buraya gelip de davada ne kadar harika iş yaptığınızı söylemeye geldim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أمر و أخبركم يا جماعة أنكم قمتم بعمل عظيم في هذه القضية |
Öte yandan bu harika iş fırsatını görmezden gelemem. | Open Subtitles | وفي نفس الوقت لا أستطيع تجاهل الفرصة للقيام بعمل عظيم |
Ne yazık ki mimari, hepimizin hikâyelerini eşit ve adil bir şekilde anlatmak konusunda iyi bir iş çıkaramamış. | TED | لسوء الحظ، الهندسة المعمارية لم تكن تقوم بعمل عظيم في إخبار قصصنا جميعنا بعدل. |
Demek ki muhtemelen çok da iyi bir iş çıkartmıyoruz, konu risk almaya geldiğinde. | TED | إذن ربما نحن لا نقوم بعمل عظيم عندما يتعلق بالمخاطرة. |
Araba çok güzel oldu, çok iyi iş çıkardın. Kötü davrandığım için özür dilerim. | Open Subtitles | الشاحنة تبدو عظيمة، لقد قمت بعمل عظيم وأنا آسف أنني كنت لئيماً معك |
Andy çok iyi iş çıkardı, değil mi? Güzel ve güçlü! | Open Subtitles | لقد قام اندى بعمل عظيم محكم قوى |
API'da harika işler yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل عظيم في المعهد |
Bu arada müthiş bir iş yapıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تقومون بعمل عظيم بالمناسبة. |
Tahminlerime göre, sınırda bulunuyor. İyi iş çıkardın. | Open Subtitles | ، كما توقعت، لقد أوشكنا لقد قمتِ بعمل عظيم |