"بعناد" - Traduction Arabe en Turc

• inatla
• inatçı
• inatçılık
• inat
• ısrarla

Ne yaparsak yapalım, geçmiş her zaman inatla arkamızda duruyor.
مهما فعلنا، يبقى الماضي دائماً خلفنا بعناد.

İnatla hep aynı gösteriyi sergileyerek tüm Yunanistan'ı gezdiler...
و دمر الوقت وجوههم. بعناد في جميع أنحاء اليونان، يؤدون نفس المسرحية دائماً.

Kendi kendine çalışarak, on yıldan daha fazla bir süre önce başlamış olduğu, yerçekimiyle elektromanyetizmayı birleştirme arayışına inatla devam etti.
يعمل فى خلوة,مستمر بعناد فى مسعاه الذى بدأه منذ أكثر من عقد مضى .ليُوحِّد الجاذبية والكهرو مغناطيسية

Ölümünden sonra, ruhunun hâlâ yaşadığını kabullenmemek konusunda inatçı davrandın.
وترغب بعناد أن ترى الروح التي تعيش طويلاً بعد الموت

İnatçı olmayı bırakman lazım.
عليك التوقف عن التصرف بعناد فقط من أجل العناد

Sen ise hâlâ aynen seninle tanıştığım gün ki gibi inatçılık yapıyorsun.
ولا زلت تتصرف بعناد كالعادة كنفس اليوم الذي إلتقيت به بك

Engel ol, tartışacak, inat et gitmesine izin verme.
اوقفها , ستعارضك بعناد لكن لا تجعلها تخرج

İnatla bu tepeliğe baktığını hatırlıyordu, ışıltılardan gözlerini ayıramıyormuş.
تذكر أنه حملق بعناد في الصليب وأشعة النور تتلألأ منه لم يستطع الإشاحة ببصره

Buna rağmen, tartışmalı teorilerinden vazgeçmeyi inatla reddettiler.
بالرغم من ذلك فقد رفضا بعناد التراجع عن نظريتهما المثيرة للجدل

Tam bir sosyopat gibi inatla üstünde durduğun teorin.
التي تابعت التحقّق منها بعناد حقيق بمختلّ اجتماعي

Ondan benim için son bir iş yapmasını istemiştim ama o yaşlı keçi inatla teklifimi reddetti!
طلبتُ منه أن يقوم بمهمةٍ أخيرةٍ لأجلي ولكن العجوز الأحمق رفض بعناد.

Nietzsche, Diyojen'in şimdiye inatla bağlı kalmasına hayrandı.
نتيتشه أُعجب بعناد ديوجين الشديد.

Ama örneklerimi anlamayı inatla reddediyorsun sen.
لَكنَّك تَرْفضُ بعناد لإتّباع مثالِي

Ve bu zarif gelişmiş ırkın anlamsız insanlığın inatçı var oluşuna dayanması yorucu olmalı.
كيف يمكن أن يكون محبطا بالنسبة لهذه المخلوقات البسيطه الأنيقة ان غرابة الإنسانية البشعه مستمرة بعناد

Tek dediğim bu kadar inatçı olmasan senin için iyi olur.
كلّ ما أقوله أنّه عدم تصرفك بعناد شديد سيفيدك.

Ama babası kadar inatçı. Sonra tekrar denerim.
لكنّها بعناد والدها سأحاول ثانية في المرّة المقبلة

Ama oldukça inatçı olduğunu kabul etmem gerek.
ويمكن أن أضيف أنه يريد ان يفعله بعناد

- Hala inatçı.
- بلى، و بعناد -

Sana yardım ediyordum, şimdi sen inatçılık yapıyorsun.
كنتُ أساعدكِ، إتفقنا؟ الآن أنتِ من يتصرف بعناد.

Tamam, ama sen kesinlikle inatçılık ediyorsun.
حسنا، و لكنك تتصرف بعناد.

Gerçeği farketmeden önce inat ettiğimi sandım.
وقبل أن أردك ذلك وجدت نفسي اتصرف بعناد

Tecrübelerime göre, biri ısrarla takip etmeye devam ediyorsa genellikle takip ettiği kişiye karşı şikayetleri olduğu içindir.
لدى خبرة أنه عندما يكون شخص مطارد بعناد بالغ... وي كون السبب أن المُطارد لديه ظلم قوى