Antartika, Dallas'tan çok uzak bir yer, Ajan Scully. | Open Subtitles | القارة القطبية الجنوبية بعيدة جدا عن دالاس |
Bunlardan birinin çok çok uzak bir galakside olmuş olma ihtimali var mı? | Open Subtitles | هل هناك فرصة أن تكون هذة الحادثة في مجرة بعيدة جدا جدا من هنا؟ |
Olmaz efendim, Bombay çok uzak. Çok akaryakıt harcar ve arabam hasar görür. Hayatta olmaz. | Open Subtitles | لا سيدي مومباي بعيدة جدا, وستستهلك الكثير من الوقود وسوف تدمر سيارتي إنه مستحيل |
Onu tekrar görmeyi gerçekten çok istiyorsun, fakat o çok uzakta, ona ulaşamazsın. | Open Subtitles | تريدين حقا أن تريها مرة أخري لكنها بعيدة جدا ولا تستطيعين أن تصلي إليها |
Ebe öldü, ben de doğum sırlarını bilmiyorum köy de çok uzakta. | Open Subtitles | المولدة ذهبت ، ولا أعرف شيئا عن أسرار الولادة والقرية بعيدة جدا رجاء ساعدونا |
Gemimiz, gelemeyeceğin kadar uzak değil Mısır'dan. | Open Subtitles | سفينتنا ليست بعيدة جدا عن مصر التي لا يمكن أن يأتي. |
Çok ileri gidersen, tehlike yukarıdan üzerine binecektir diyor. | Open Subtitles | يبدوا وكانها تقول" مغامرة بعيدة جدا وان الخطر سوف ينزل عليك من اعلى |
Bir şey görmek için çok uzak ama geçen araçların plakaları var elimizde. | Open Subtitles | بعيدة جدا بشكل لا يسمح برؤية أي شيء ولكن على الأقل لدينا سيارات تسجيل اللوحات تأتي وتذهب من و إلى المركز |
Sanırım affetmek ve unutmak çok uzak ihtimaller artık. | Open Subtitles | أظن أن الأمور أصبحت بعيدة جدا عن المسامحة و النسيان |
ve onu karadan çok çok uzak bir yere uçurmuş. | Open Subtitles | فأسقطت الوحش ثم حملته من أذنيه و طارت به لأرض بعيدة جدا |
Vektör dışında ve çok uzak olanları eliyorum. | Open Subtitles | ولذا فإنني سوف القضاء تلك التي هي من متجه أو هي بعيدة جدا. |
Uzun zaman önce çok, çok uzak bir galakside... | Open Subtitles | منذ زمن طويل و فى مجرة بعيدة جدا |
çok uzak, geç kalırım. | Open Subtitles | أنا بعيدة جدا لأصل في نصف ساعة |
Çıkıntı çok uzak. Bu halatı al, ikiye böle ve birbirine bağla. | Open Subtitles | الحافة بعيدة جدا خدي هذا الحبل و أربطيه |
Korkarım hayır, ben çok çok uzak bir galaksiden geliyorum. | Open Subtitles | -لا . أنا جاءت من مجرة بعيدة، بعيدة جدا. |
Onları suçlayamam. Avrupa çok uzak gibi. | Open Subtitles | لا يمكنني لومهم، فأوروبا تبدو بعيدة جدا |
O zaman annen onun telefon ettiği yerden çok uzakta olamaz. | Open Subtitles | لذا لا يمكن ان تكون بعيدة جدا عن مكان تلك المكالمة الهاتفية |
Pegasus çok uzakta Wraithlerin keşif ekibinden başka kimse için tehdit oluşturabileceğini düşünmemişlerdi. | Open Subtitles | بيجاسوس بعيدة جدا هم لم يفكروا في الريث أبدا كتهديد لأي أحد خارج أعضاء البعثة أنفسهم |
çok uzakta olmalarına rağmen bu kadar parlak olduklarına göre, muazzam bir güç ihtiva ediyor olmalılar. | Open Subtitles | لأنها بعيدة جدا ولأنها ما زالت براقة فلابد أنها تحتوي على كمية هائلة من الطاقة |
Majesteleri, şimdiye kadar yakın arkadaşlarından birine, evden bu kadar uzak bir eyalette, bir görev vermiş mi? | Open Subtitles | هل أعطى جلالته ...أيا من رفاقه المقربين مقاطعة بعيدة جدا عن الوطن؟ |
Çok ileri gidersen, tehlike yukarıdan üzerine binecektir diyor. | Open Subtitles | يبدوا وكانها تقول" مغامرة بعيدة جدا وان الخطر سوف ينزل عليك من اعلى |