"بقايا الطعام" - Traduction Arabe en Turc

    • yemek artıklarını
        
    • artanları
        
    • yemek kalmış
        
    • yemek artıkları
        
    • artan yemekleri
        
    • artan yemeklerin
        
    • kalanlar
        
    • kalan yemekleri
        
    Bu yüzden şimdi elime fırsat geçtikçe ufak yemek artıklarını onun için dışarı bırakıyorum, ...böylece aç kalmamış oluyor. Open Subtitles فالآن أترك قليلًا من بقايا الطعام في الخارج عندما تسمح لي الفرصه كي لايجوع
    Başlangıçta kokain çektiklerini sanırsın, ama sonra öğrenirsin ki dişlerinin arasında rahatsızlık veren yemek artıklarını çıkarmak gibi daha birçok nedeni vardır. Open Subtitles كنت اعتقد في البداية أن السـبب استنشاق الكوكايين ولكن تبين لي أن هناك الكثير من الامور اضطراب في المعدة ، تنظيف الاسنان من بقايا الطعام
    Beni takma. Bugünden artanları almaya indim. Open Subtitles لا تهتم بي، لقد نزلت إلى هنا . فقط لأتناول بقايا الطعام
    Biraz yemek kalmış burada. Open Subtitles يوجد بعض بقايا الطعام اذا أردتي
    - Bir şey var mı? - yemek artıkları ve altılı bira. Open Subtitles لا يوجد شئ غير بقايا الطعام و زجاجات شراب
    artan yemekleri ısıtırım. Ton balıklı güvecim de var. Open Subtitles وسأقوم بتحمية بقايا الطعام لدي طاجن تونة
    Küflü artan yemeklerin arkasından neler çıktığını görsen şaşarsın. Open Subtitles لسوف تندهش لما يُترك وراء بقايا الطعام المُتعفنة.
    Bunlar yemekten kalanlar değildir umarım. Open Subtitles يا إلهي، من الأفضل الا يكون هذا بقايا الطعام
    Bir daha asla kalan yemekleri streç filmle saramayacağım. Open Subtitles لن أستطيع لف بقايا الطعام ثانيةً
    Ve yemek artıklarını da unutmayın. Open Subtitles ودعونا لا نتغاضى عن بقايا الطعام.
    yemek artıklarını bekleyen bir köpek gibiydi. Open Subtitles مثل كلب ينتظر بقايا الطعام
    Hesabı ödedikten sonra, artanları köpeğim için paketletin. Open Subtitles وأحضر بقايا الطعام بعد أن تدفع الفاتورة
    Aslında sadece artanları getirdim. Open Subtitles -في الواقع، إنها مجرد بقايا الطعام .
    Dudağında azıcık bir yemek kalmış. Open Subtitles هنالك بعض بقايا الطعام على فمك
    Orada bazı yemek artıkları görüyorum. Open Subtitles أرى بعض بقايا الطعام هناك
    Sadece yemek artıkları da değil. Open Subtitles وليس بقايا الطعام فحسب أيضاً.
    Baba kölelerimiz için artan yemekleri alabilir miyim? Open Subtitles أبي أيمكنني أخد بقايا الطعام ، للعبيد ؟
    Eğer vaktini telefon numarası toplamak yerine ürün satmaya ayırsaydın şu an ne meteliksiz olurdun ne annenin yanında yaşardın ne de çöpten artan yemekleri toplayıp yemek zorunda kalırdın. Open Subtitles ربما إن قضيت وقتك ببيع المنتجات بدلاً من جمع أرقام الهاتف ما كنت لتصبح مفلساً ...و تعيش مع أمك مجبراً على لم بقايا الطعام من القمامة كي تأكل
    İstersen artan yemeklerin hepsini alabilirsin. Open Subtitles حسنا يمكنك اخذ جميع بقايا الطعام لو اردت
    Savaşı sonlandırdıkları için tanrılara şükretmek amacıyla Kral Joffrey, ziyafetten artan yemeklerin şehrin fakirlerine verilmesine hükmetmiştir. Open Subtitles لنشكر الآلهة على انتهاء الحرب أخيرًا وقد أقر الملك (جوفري) بأن بقايا الطعام من الوليمة ستُعطى لفقراء المدينة
    Kuzgunun gagası daha çok arta kalanlar için uygun. Open Subtitles منقار الغداف أكثر تناسباً مع بقايا الطعام
    Peki, kalan yemekleri ısıtayım. Open Subtitles حسناً، لم لا أسخن بعضاً من بقايا الطعام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus