"بقتلها" - Traduction Arabe en Turc

    • öldürdün
        
    • öldürdü
        
    • öldürmek
        
    • öldürecek
        
    • öldürdüğünü
        
    • öldürmüş
        
    • öldüreceğim
        
    • öldürecekler
        
    • öldüren
        
    • öldürmekle
        
    • öldürmeye
        
    • öldürerek
        
    • öldürdüm
        
    • öldürüyor
        
    • öldürdünüz
        
    Tuzağa düşürdüğün karın seni buldu ve sen de onu öldürdün. Open Subtitles زوجتك التي ورطتها تقوم بتعقبك و لتوقفها من فضحك تقوم بقتلها
    Ve kadın reddettiğinde veya işler ters gittiğinde, onu öldürdü. Open Subtitles و عندما رفضت, او سار اى شئ مسارا خاطئا قام بقتلها
    Adamı öldürmek için çeşitli planlar kurdum. Open Subtitles فكرت بثلاث طرق مختلفة لقتله حتى أني فكرت بقتلها
    Onu öldürecek kadar yeterli, değil mi? Oradaki silah sana ait, değil mi? Open Subtitles كافيه جدا لك لتقوم بقتلها ألم يكن مسدسك هذا هو الذى قضى عليها ؟
    Emily Gray bu sabah üniversiteden bir öğrenciyi öldürdüğünü itiraf etti Open Subtitles إميلى جراى هذا الصباح اعترفت بقتلها لطالب الجامعة
    Bunun olamasının tek yolu onu öldürmüş olman. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لحدوث ذلك هي إن قمتَ بقتلها
    Yemin ederim bunu yapan oysa, onu kendi ellerimle öldüreceğim. Open Subtitles أقسم لك، إذا اكتشفت أنها هي من تعبث معنا، سأقوم بقتلها بنفسي
    İstediklerini vermezsem onu öldürecekler. Open Subtitles لو لم اقم بتسليم مايريدوه فانهم سيقوموا بقتلها
    Onu öldürdün, ve arkanda Biederbeck yapmış gibi gösteren ipuçları bıraktın. Open Subtitles وقمت بترك تلك العلامات لتبين أن بيديربيك هو من قام بقتلها.
    Barda tanıştığınız bir adam için onu öldürdün? Oh, Ben... Open Subtitles قمتِ بقتلها من أجل شاب تعرفتما عليه في حانة؟
    O çok yaşlanınca, sen de onu gerçekten mi öldürdün? Open Subtitles هل رأيت أنها كَبُرت في السن, فقمت بقتلها حقيقةً؟
    Belli ki Nancy Ashton'ı Sherwood olayına karıştırdı, kadın korktu ve onu öldürdü. Open Subtitles من الواضح ان ما حدث انه أشرك نانسى اشتون فى عملية شيروود ولكنها خافت فقام بقتلها هكذا
    Belki onu kendi apartmanında öldürdü, ve sonra bir şekilde cesedi eve geri taşıdı. Open Subtitles ربما قام بقتلها في شقته، وبطريقة ما أعاد جثتها إلى شقتها
    14 ajanımızı öldürdü. Ben de onu kafasından vurdum. Open Subtitles لقد قتلت 14 من عملائنا وقمت بقتلها برصاصة في رأسها
    Bir kadını sikmek istemekle öldürmek arasında büyük fark var. Open Subtitles هناك فرقٌ كبير بين الرغبة بمضاجعة امرأة، والرغبة بقتلها.
    Ve doğal olarak doktorlar, mantarları öldürmek ve üremelerini önlemek için anti-mantar ilacı verdiler. Open Subtitles وعادةً يكون لدى الأطباء أدوية مضادة للفطريات، تقوم بقتلها وتسمح لحالتهم بالتحسن
    Beni kaçıran adam onu kaçırdı Ve onu öldürecek Open Subtitles والشخص الذي إختطفني قام بإختطافها. سيحل الظلام قريباً وسيقوم بقتلها.
    Ama kurbanlarından alacağı şeyi elde ettikten sonra onları öldürdüğünü biliyoruz. Open Subtitles نعرف ان ما ان يحصل عليها يمكنه التخلص من ضحاياه وحينها يقوم بقتلها
    Uğraştığı diğer insanlar öldürmüş olmalı diğer satıcılar mesela? Open Subtitles لابدّ من أنّ الأشخاص الذين تعاملت معهم قد قاموا بقتلها المروجين الآخرين
    - Onu öldüreceğim. - Nerede kaldın? Open Subtitles أوه ، أنا سأقوم بقتلها - إلى ماذا وصلتِ ؟
    Bir saat içinde Laudanol'u teslim etmezsem onu öldürecekler. Open Subtitles إذا لم أسلم لوندال إلى موقعه في الساعة القادمة سيقومون بقتلها
    Pekâlâ, seni öldüren her kimse maymunları almışken onu niye öldürsün? Open Subtitles حسناً، لكن لماذا يقوم الذي قتلكِ بقتلها رغم حصوله على زوج القرده؟
    Bu sabah yan hücredeki adamı öldürmekle de suçlanma zevkini şerif yardımcısına yaşattım. Open Subtitles جثة حبيسة عفنة متحللة كان للنائب الشرف هذا الصباح بإتهامي بقتلها
    -Onu öldürmeye meraklıysan, yap! -Öldürmeye meraklı değilim. Open Subtitles اذا كنت بمثل هذا القدر من القلق قم بقتلها وحسب اننى لست قلقا لاقتلها
    Yani belki onu görmek için oraya gitti, ayrılmasını kaldıramadı, vazoyu kaldırdı, ve onu öldürerek ayrıldı. Open Subtitles ولذلك ربما ذهب الذهاب لرؤية لها، انه لم يأخذ كسر بشكل جيد، طار قبالة مقبض، وانتهى الأمر بقتلها.
    Ama hiç ceset görmedim. En sonunda birini öldürdüm. TED لكني لم أرى جثة عدو ، على الأقل جثة قمت بقتلها.
    Onu öldürüyor, belli bir pozda bırakıyor ama bir şeyini çalmıyor ya da ona tecavüz etmiyor mu? Open Subtitles إذاً قام بقتلها و زيف وضعيتها و مع ذلك لم يسرقها أو يغتصبها؟
    - Wilson! - Onu öldürdünüz demiyorum. Onun ölmesinin sizi rahatlattığını söylüyorum. Open Subtitles لا أقول بأنكِ قمتِ بقتلها بل أقول بأنكِ شعرتِ بالراحة لموتها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus