"بقدرك" - Traduction Arabe en Turc

• senin kadar
• Kaderini
• sizin kadar
• senden
• kadar çok
• kadar ben
• senin gibi

Bence burger de, bundan en az senin kadar zevk alıyordur.
أوه أعتقد أن هذا البرجر ربما يكون مستمتعاً بهذا بقدرك أنتِ

İnsanın senin kadar değer veren bir ağabeyi varsa şanslıdır.
سيكون المرء محظوظًا إن كان لديه أخًا يبالي لأمره بقدرك

Yeni bir başlangıç ona da senin kadar yarayacak gibi.
يبدو أنه بحاجة الي بداية جديدة بقدرك أنت ايضاً

Kaderini yerine getirmezsen, katledilecek bir sonraki insanlar bunlar olacak.
إنّ الناس متشوقون للذبح إنّ لم تفي بقدرك

Bu yüzden bu kadar komik ya. Sanırım ben de senin kadar istiyorum.
هذا الغريب بالأمر أعتقد بأنني أريد ذلك بقدرك

senin kadar güzel olsaydı, verebilirdi.
اذا كانت جميلة بقدرك ، يمكنها أن تمنحنى المكافأة التى أريدها

senin kadar etkileyici değil. Sabıkanda gerçekten garip şeyler yaptığın yazıyordu.
ليس بقدرك سجلك اظهر انك قمت باعمال غريبة

Jesse, ben de senin kadar banka soydum. Bu bankayı biliyorum. Bu kolay bir iş.
سرقت مصاريف بقدرك أعرف هذا المصرف إنة عمل سهل

Bilgi sızdıranı bulmayı senin kadar istiyorlar.
يريدون أن يعرفوا مصدر تسريب المعلومات بقدرك

Biliyor musun, Ted, hiç kimse senin kadar kadınsı değildir.
اتعلم يا تيد .. ليس كل شخص فيه مقدار من الانوثة بقدرك

Bu çocuğa ben de senin kadar yardım etmek isterim, ama yasaların tarafını tutacağıma dair bir yemin ettim.
،أريد مساعدة هذا الصبي بقدرك أنت لكني أخذت عهداً على التمسك القانون

Ben de dükkanı senin kadar çok seviyorum ama başka bir yerde de bir hayat kurabiliriz.
أحب المحل بقدرك لكن نستطيع جعل منزلنا بأي مكان إذا إضطررنا

Ama bir gün uyandın ve işte orada senin kadar boktan biri ve bütün dünyan değişti.
لكن تستيقظ في أحد الأيام و ها هو أحد مريض و مثير للشفقة بقدرك و عالمك بأكمله يتغير

İntikamı senin kadar ben de hak ediyorum. Belki daha çok. Gitmiyorum.
شاطرته التاريخ بقدرك استحق الانتقام بقدر ما تستحقه

Bu örtbası ben de senin kadar engellemek istiyorum. Tamam. Güzel.
أرغب بفضح عملية التستر هذه بقدرك أنا موافق

Her gün karşına sana Kaderini söyleyen bir miğfer çıkmıyor.
-ربّما . لا تلتقي كل مرّة بصاحب خوذة يمكن أن يخبرك بقدرك.

O hâlde Kaderini kabul et.
إذن تمسك بقدرك.

Galiba yönetimde bazıları sizin kadar heyecanlı değiller.
واعتقد أن بعض أعضاء الإدارة ليسوا متحمسين بقدرك

Bak, bundan senden daha fazla hoşlanmıyorum, Kee, ve durum daha da kötüleşecek.
انظر, أنا لا احب فعل هذا بقدرك, كيي و هذا الوضع سيزداد سوءاً

Umarım baban senin gibi adî biri değildir Yetim Çocuk.
آمل ألّا يكون أبوك وغدًا كبيرًا بقدرك أيها الفتى اليتيم.