Normal bir yolculuk hikayesinin girişinde, yolculuğa karar verilir gelişmedeyse yolculukta bir felaket olur, hikayenin sonunda yeniden bir araya gelinir. | Open Subtitles | الفصل الأول سينتهي بقرار الذهاب في الرحلة الفصل الثاني سيكون عن الرحلة و سينتهي بكارثة و الفصل الثالث سيكون عن عودتنا |
Neredeyse bütün davayı batırıyordun. Bir felaket olabilirdi. | Open Subtitles | آندي ، لقد كنت ستفقد هذه القضية تقريباً كان يمكن أن تتسبب بكارثة |
Bölge Savcısı Morgenstern'in başına bir felaket geldi. | Open Subtitles | حسناً, النائب العام مورغنسترن قام بكارثة. |
O büyük bir felaketi önceden görmüştü ve herkezi uyarmaya çalıştı fakat kimse onu dinlemedi | Open Subtitles | لقد تنبأت بكارثة كبيرة وحاولت تحذير كل شخص ولكن لم يستمع اليها احد |
Şaka ile başlayan maç bir felakete dönüştü. | Open Subtitles | الذى بدأ الامر بالمزاح عاد عليه بكارثة مدمرة |
Ya kendim gibi biriyle olabilirim ki sonu hep felâketle bitti. | Open Subtitles | أحصل على إما أن أعثر على شخص مثلي وهذا ينتهي بكارثة |
Son görüşmemizde savaşın getirdiği faciayla bozulmuş kirli bir suretteydin. | Open Subtitles | أخر مرة رأيتكِ كنتِ كالدمية النجسة مشوهة بكارثة الحرب |
Tekrar bir bebek değiştirme fiyaskosu yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا حقا لا أريد لإعادة النظر بكارثة اغضابها. |
Güzel, çünkü ne zaman yeni bir şeyler denesem sonu hep felaket oluyor. | Open Subtitles | جيد، فعادة عندما أجرب شيئاً جديداً ينتهي بكارثة |
felaket bir motor arızasıyla karşılaştım, atlıyorum. | Open Subtitles | أنا أمر بكارثة وقد توقف المحرك سأقفز من الطائرة |
Hesaplamalarım doğruysa karanlık enerjin yüzünden her an yeni bir felaket daha yaşanabilir. | Open Subtitles | إذا كانت حساباتي دقيقة، فطاقتكِ الرهيبة يمكنها أن تتسبّب بكارثة آخرى في أيّ لحظة. |
Normal gibi görünen şey aslında güç hattının potansiyel felaket sinyallerini veren şiddetli elektrik boşalımı. | Open Subtitles | ما بدا وأنه خط كهرباء عادي اتّضح وأن بجعبته تفريغ عنيف يُنذر بكارثة تسريب كهربائي محتملة. |
Ancak eğer gelmezse bile 5 milyar yıl sonra bir felaket bildiğimiz kadarıyla güneş sistemimizin sonunu getirecek. | Open Subtitles | وحتى أن لم يحدث ذلك خلال 5 مليار سنة القادمه سينتهي نظامنا الشمسي الذي نعرفه بكارثة مأساوية |
Ne zaman ortaya çıksan her şeyi batırıyorsun. Yürüyen bir felaket gibisin. | Open Subtitles | أينما حللتَ تقوم بإفساد الأمور أنت أشبه بكارثة متنقّلة |
Konu felaket olduğunda her saatin önemi vardır efendim. | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر بكارثة كل ساعة يكون لها أثرها سيدي |
Ama özgürlükleri geri alınanlar için barış antlaşması felaket çanlarını çalıyordu. | Open Subtitles | . ؛ أعادوا حريتنا، معاهدة السلام تُنذِر بكارثة |
Ve sonunda hükmettiği yerde felaket kaçınılmaz olurmuş. | Open Subtitles | وأينما حكم، بنهاية المطاف ينتهي الأمر بكارثة |
Tam bir felaket. Aşırı pahalı ve gösterişli. | Open Subtitles | "إنه أشبه بكارثة حقيقية ثمنه باهظ ,لا سبب جلى" |
İnsanların yaptığı gibi kendisini kontrol edemez. Ve bu günümüzün felaketi olabilir. | Open Subtitles | لم يتعلم كيفية السيطرة على نفسه بِشكل جيد وتسبب يومها بكارثة |
Ki bu, feci bir felakete işaret. | Open Subtitles | والذي على الأرجح ينذر... بكارثة كارثيّة من نوع ما الشيء الذي بدوره... |
- Hayır, neden? Yani, tüm o teknolojik aletlerinin sonu felâketle bitti. | Open Subtitles | حسناً، كل هذه الأشياء التكنولوجية تنتهي بكارثة |
Bir saat önce ordumuzun özel antiterör birimince, Tahran'da rehin tutulan Amerikalı rehinelere yönelik yapılan operasyon bir faciayla sonuçlandı. | Open Subtitles | قبل ساعة انتهت محاولة انقاذ الرهائن الأمريكيين المحتجزين في طهران... انتهت بكارثة للقوات الخاصة السرَية لمكافحة الأرهاب التابعة للجيش |
- Neler oluyor? - Geçen haftaki Shebar fiyaskosu ile ilgili. | Open Subtitles | - يتعلق بكارثة " شي بار " الاسبوع الماضي |