"بكيف" - Traduction Arabe en Turc

    • nasıl
        
    • ne
        
    Savaştan sonra dünyanın nasıl olmasını istediğime dair dilek listesi. Open Subtitles إنها قائمة أمنيات بكيف نريد العالم أن يكون بعد الحرب
    Fakat aslında, güç, strese nasıl tepki verdiğimizle de ilgilidir. TED لكن حقيقة، القوة متعلقة أيضا بكيف نتصرف مع التوتر
    Tamam da, akıllı materyallerin neyden yapıldığı ve nasıl çalıştığını neden umursuyoruz ki? TED لكن لماذا يجب ان نهتم بكيف تعمل المواد الذكية ومم تصنع ؟
    O bir fikirdir ki bu nasıl düşündüğümüzle alakalıdır ve birbirimizi nasıl gördüğümüz ve yine diğerlerinin bizi nasıl gördüğü ile alakalıdır. TED هي فكرة في الداخل ترتبط بكيف نفكر ونرى الآخر وكيف يرانا هو.
    Bunu nasıl yapacağımızı düşündüğümüzde, Ubudehe'yi hatırladık, Ruanda'da öğrendiğimiz yapım süreci. TED حين نفكر بكيف يجب أن يبنى، كنا نتذكر أوبديهي، وعملية البناء التي تعلمناها في رواندا.
    Bu gülümsemekle, farklı düşünmekle, nasıl davranacağınızla ilgili ve hiçbir masrafı yok. TED و له علاقة بالإبتسامة، وعن التفكير المختلف له علاقة بكيف تتصرف، وهذا لا يكلف شيئا
    Ben de o anda tamamen ne kadar yanlış olduğuma şaşkınım. Ve ne kadar çok zaman nasıl düpedüz yanlış olduğumu hatırlıyorum. TED وقد طرت بعيداً بكيف كنت مخطئاً، في تلك الثانية. وتذكرت كيف كنت خاطئاً تماماً، في كثير من الأوقات.
    Bu yüzden de her zaman, teknolojinin bizim ki gibi otoriter toplumları nasıl açabildiğine hayran olmuşumdur. TED لهذا فقد كنت دائماً مفتوناً بكيف يمكن للتكنلوجيا إعادة التشكيل وفتح المنافذ للمجتمعات السلطوية مثلنا.
    Ben kadınların bizi nasıl kurtardığıyla ilgileniyorum. TED أنا اهتم أكثر بكيف تتمكن المرأة من إنقاذنا وليس العكس.
    Bu sosyal ağların nasıl içine düştüğümüze ve bunun hayatımızı ne şekilde etkilediğine saplanıp kaldım. TED وأصبحت مهووسا بكيف أننا قد نكون جزء من هذه الشبكات الإجتماعية، وكيف أنها تؤثر في حياتنا.
    Ve çalışman sırasında, nasıl gidip yeni bir sevgili edindiğin hususunda bir şeyler duymuş gibiyim. Open Subtitles وفيما أنت تعملين يبدو أنني سمعت شيئاً بكيف ذهبت وحصلت لك على صديق
    Neyse, nasıl konuştukları kimin umurunda ki? Open Subtitles على أية حال، من سيهتم بكيف سيتحدثون معــًا ؟
    Çünkü onlar sana ülkemizin kurucularının birbirlerinden nasıl şikayet ettiğini mi hatırlattı? Open Subtitles لانه يذكرك بكيف كان ابائنا الاربعه يشكون بعضهم البعض
    Önemli olan nasıl hareket ettiğin, kendini nasıl ifade ettiğin. Open Subtitles الأمر يتعلق بكيف تتحرك . و كيف تعبر عن نفسك ، هذا المهم
    Öz güvenine bel bağlamaman lazım... veya nasıl göründüğüne ya da insanların hakkında ne düşündüklerine. Open Subtitles انه من المهم عدم ربط رضائك عن نفسك .. بكيف تبدين او ماذا يفكر الناس بك
    Ve biz onların kendi mafyalarını sanki ticari hakları olan bir şirketmiş gibi nasıl paylaşacakları konusunda boğuştuklarını duyduk. Open Subtitles وكل ما أسمع عنه هو التشكي بكيف شخص سلب منه أسلوب وكأن لها حقوق النسخ
    İdmanda veya hazırlık maçında ya da herhangi bir zamanda o maçta darbe almadan önce Koç Taylor hiç Jason Street'e nasıl savunma yapılacağını kişisel olarak öğretti mi? Open Subtitles أو أي وقت قبل إصابتك هل سبق وان المدرب أرشدك شخصياَ بكيف احتجاز لاعب ؟
    İnsanlar bunu nasıl yaptığıma aldırmaz. Yardım etmek için bir fırsat yeter. Open Subtitles الناس لايهتمون بكيف أفعل هذا هم يعطونني الفرصة للمساعده فحسب
    Bir sincap nasıl cevizini saklamak için yer ararsa ben de dairenin kuytu köşelerini aynen sincap gibi aradım ve eşyalarını gizli yerlere koydum. Open Subtitles إنها أكثر شبهاً بكيف تخبأ السناجب بنادقها لقد وضعت حاجياتك في أماكن مختلفة
    Dur dur, ne demek nasıl hissettiğin önemli ? Open Subtitles انتظر , ماذا تعنى بكيف تشعر به هذا لا يُعقل ؟
    Uzun zamandır Batı'nın bir dostu olarak Batı toplumlarının ne kadar kötümser olduklarının farkındayım. TED كصديق منذ فترة طويلة مع الغرب أنا مدرك بالفعل بكيف أصبحت المجتمعات الغربية متشائمة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus