"بلوزتها" - Traduction Arabe en Turc

• bluzunun
• bluzu
• bluzunu
• Kazağını

Bir inşaat sahasından geçerken, bluzunun içine bir şey düşmüş.
أنها كانت تمشي في موقع بناء حيث سقط شيء ما في بلوزتها

Bana geldi ve dolabının içinde, üçüncü çekmecede pembe bluzunun arkasına bakmamı söyledi.
وأخبرتني أن أنظر في الخزانة في الدرج الثالث خلف بلوزتها الوردية كان هناك شيء لي

Bayan dar bir bluz giymiş ve bluzun düğmeleri neredeyse fırlamak üzere, bu sırada kalemini düşürüyor ve onu almak için eğildiğinde, bluzu iyice açılarak yumuşak, yuvarlak ve beyaz tepecikler dekoltede görünüyor.
وبلوزتها ضيقة، وتضغط على الأزرار... سقط قلمها وبينما كانت تنحني لأخذه بلوزتها أنفتحت

bluzu elimde kaldı.
. بلوزتها وجدتها في يدي

bluzunu bir ip kapalı tutuyor ve kucağındaki gülleleri belirgin bir şekilde geriyor.
الخيطُ الذي يقفل بلوزتها يعاني بشدة من حجم صدرها الضخم

Toplantıda bluzunu fark ettim ipek bir bluzdu ve buradan açıktı.
ما لاحظته خلال المؤتمر، كانت بلوزتها بلوزة حريرية، كانت مفتوحة حتى هنا

Kazağını burada bulduklarını söylemiştin.
أنتِ قلتِ أنهم وجدوا بلوزتها هنا ، صحيح ؟

Kazağını burada bulduklarını söylemiştin.
أنتِ قلتِ أنهم وجدوا بلوزتها هناك ، صحيح ؟

Onun bluzu yırtılmış olmalı.
هي لا بدّ وأن مزّقت بلوزتها.

Sonra bluzunu çıkarttı. Ve...
وبعد ذلك نزعت بلوزتها و كانتا مثل..

Ben de geç saatte oraya gideceğim de, bana kırmızı kaşmir Kazağını alıp alamayacağımı sordu.
وسألتحق بهما لاحقاً وقدطلبتمني... أن آخذ معي بلوزتها الصوف الحمراء، تقول أنها تركتها بالطابق العلوي صوف أحمر؟

Kazağını, giydiklerini falan neden soruyorsunuz?
لماذا تسأل عن بلوزتها وملابسها ؟