"بل هو" - Traduction Arabe en Turc

    • Bu bir
        
    • - Bu
        
    • O bir
        
    • aynı zamanda
        
    • parçasıdır
        
    Bu doğadan ilham alınarak yapılmış bir dizayn, ama her hangi bir ayaktan kopyalanmış değil şuna bir bakın, ancak Bu bir çok ama bir çok ayağın sırlarının bir sentezi. TED إنه تصميم مستلهم من الطبيعة، لكنه ليس نسخة عن أي قدم شاهدتموها الآن بل هو تركيب من أسرار أقدام عديدة
    Senin için doğru zamanda olmalı, ama Bu bir mucize. Open Subtitles لا بد من في الوقت المناسب بالنسبة لك ولكن في الحقيقة بل هو معجزة
    Bu bir ders değil, Bu bir hayvan işkencesi. Open Subtitles قلت له بأن هذا ليس درساً. بل هو تعذيب حيواني.
    - Bu benim işim ve sizi korumak zorunda kalmazdım bana doğruyu- Open Subtitles ، بل هو واجبيّ .. ولم أكن لأضطر لحمايتكَ لو أنّك تركتنيّ
    Rock 'n' roll havalı veya cool olmak değildir, O bir güçtür. Open Subtitles روك أند رول ليست عن كونه براقة أو الورك، بل هو قوة.
    Size şunu arzetmeliyim ki bütün bunlar sadece mümkün değil aynı zamanda yapılıyorlar da ve bu son derece iyi bir şey. TED انا لا اقول لكم ان كل ما ذكرته هو أمرٌ ممكن .. بل هو حقيقي ويحدث في عدة مدن من حولنا وهو شيء رائع حقاً
    Din, beyler, bir sebep olamaz. Bu bir semptom. Open Subtitles المذهب أيها السادة ليس هو المسبب بل هو من الأعراض
    Bu sadece mayın değil. Bu bir... Bu bir alarm. Open Subtitles ليس هذا لغماً أرضيّاً فحسب، بل هو جرس إنذار
    - Sayın Yargıç. Bu bir dava değil, linç. Kendi linç edilişime katılmayacağım. Open Subtitles هذه ليست محاكمة، ليست محاكمة بل هو إعدام من دون محاكمة، ولن أقف مكتوف اليدين
    Rüyaların Psikofizyolojisi bir şarlatanlık değil anne, Bu bir bilim. Open Subtitles علم النفس الفسيولوجى للأحلام ليس بدجل يا أمى , بل هو علم
    Ama gerçekte Bu bir güç gösterisi. Open Subtitles عندما تكون في الواقع، بل هو في استعراض للقوة.
    Yani, Bu bir yarış, seni aptal Prens Hazretleri. Open Subtitles أعني، بل هو السباق، الذي احمق، صاحب السمو الملكي.
    Diğerlerinin yararsız gördüğü bir şey çaba göstermek, aslında Bu bir hediyedir. Open Subtitles تعلمون، بل هو هدية لأن تسعى في كل شيء، تعلمون، حتى لو كان يبدو غير مجد للآخرين.
    - Bu, bir büyücü için fazla donuk bir isim, öyle değil mi? Open Subtitles بل هو اسم باهت بدلا من ذلك لساحر، لا تظن؟
    Teknik olarak Bu bir toz fırtınası. Open Subtitles من الناحية الفنية، بل هو الشيطان الغبار.
    - Demek istiyorum ki Bu bir insanı uzak tutmak için verilecek bir para değil. Bir çok kişiyi uzak tutmak için vereceğin bir para bu. Open Subtitles أعني أنه ليس المبلغ الذي تمنحه لشخص كتسوية بل هو ما تعطيه لتتخلص منه
    Şuna bakın, Bu bir yılbaşı mucizesi! Open Subtitles ننظر في ذلك. بل هو معجزة عيد الميلاد.
    Bu bir... kim olmak isterdin tarzı oyun. Open Subtitles بل هو... الذي من شأنه أن أولا يكون اذا لكم يمكن أن يكون بين أي شخص نوع من الصفقة.
    - Bu ateş duvarından sadece kalbi saf ve niyeti iyi olanlar geçebilir. Open Subtitles بل هو جدار ناري فقط النقي في القلب والنية يمكنه أن يمر من خلالها
    Hayır karanlık tarafa O bir şeyleri çekiyor özellikle de insanları. Open Subtitles بل هو الجانب المظلم و الأشياء تنجذب إليه وخصوصا الناس
    Ama günümüzün enerji sistemi sadece verimsiz değil aynı zamanda kopuk, yaşlanmış kirli ve emniyetsiz durumda. TED لكن نظام الطاقة المعمول به اليوم ليس فقط غير اقتصادي, بل هو أيضاً نظام مفكك, و عتيق وقذر وغير آمن.
    Tasarımdan bahsedecek olursak tartışmayı çoktan genişlettiğimin farkına varacaksınız. Çünkü burada bahsettiğimiz yalnızca ikna edici teknoloji değildir. Bu, dünyaya bıraktığımız tasarımların her parçasıdır. TED وبالحديث عن التصميم، تلاحظ أنني بالفعل وسعت النقاش. بسبب أنها ليست فقط تكنولوجيا الإقناع هي التي نتحدث عنها هنا، بل هو أي تصميم نخرجه إلى العالم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus