"بماء" - Traduction Arabe en Turc

    • suyla
        
    • suyuyla
        
    • suyu
        
    • Su
        
    • duş
        
    • suya
        
    Ürün elde edilmeye hazır olduğunda, onu banyodan çıkartıyor ve soğuk, sabunlu suyla yıkıyorsunuz. TED وحين تكون جاهزة للحصاد، تخرجها من الحوض وتغسلها بماء بارد صابوني.
    Bazen dünyanın sonsuz suyla dolu olduğunu düşünüyoruz. TED غالبا نعتقد أن العالم مملوء بماء لا ينتهي.
    Sanki bütün kafam memba suyuyla dolmuş gibi, serin ve tertemiz. Open Subtitles إحساس كما لو أنّ رأسي كلها ملئت بماء النبع، البارد والنظيف
    Banyo suyuyla birlikte bebeği de atmayalım dostlarım. Open Subtitles دعونا لا نرمي الطفل بماء الحمّام، أيها الناس
    Ve sen farkına varmadan, ciğerlerim, ciğer mi olalım yoksa içi deniz suyu dolu sünger mi olalım diye birbiriyle tartışmaya başlıyor. Open Subtitles رئتاي تجادلان بعضهم البعض أن تكونا رئتان أم إسفنجات مليئة بماء البحر
    Bu kalkerli dağlar, muhteşem renklere sahip kalsiyum zengini sularla yüzü aşkın nehir tarafından beslenen tertemiz bir Su kaynağına sahiptir. Open Subtitles في الجبال الكلسية فصول الربيع الواضحة جدا الذي شكل أكثر من 100 بحيرة ملأت بماء غني بالكلس لون غير قابل للتصديق.
    Ama artık eve gidip, duş alsanız iyi olacak.. Open Subtitles لكن ربّما حان الوقت للذهاب إلى البيت والإستحمام . . ويفضل بماء بارد جداً.
    İki topraklı prize ve bir büyük içi kaynar suyla dolu tencereye ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج إلى مقبس أرضي ، و قدر معقم مملوء بماء ساخن
    Kaynağımızı kapatmaya hakkınız yok! Pis suyla nasıl yaşarız? Open Subtitles لا حقّ لكم في ردم البئر، أنّى لنا أن نحيا بماء عكر؟
    Dişler fırçalanır, kaşlar, makyaj temizleyicisi, nemlendirici, peşinden Mommie Dearest filmindeki gibi Joan Crawford tarzı buzlu suyla yüz banyosu cazibenin son noktası. Open Subtitles افرش أسناني, الحواجب أزيل المكياج, المرطب يتبعها غسيل الوجه بماء بارد كوفرد مامي ديرست
    Teşekkür ederim. Çok sağ olun. Az önce sıcak suyla yandım ve sivri burunlu ayakkabı giymeyi çok severim. Open Subtitles شكرًا لك، أقدّر هذا، كما تري إخترقت بماء حارة جدًّا، وألبس الكثير من أحذية القدميْن.
    Sıvının yapısı suyla aynı ama Su değil. Open Subtitles السائل يحتوي على نفس كثافة الماء، لكنهُ ليس بماء.
    35incisi, iç çamaşırlarımı her gün gül suyuyla yıkayacaksın. Open Subtitles الخامسة والثلاثين ، فسوف غسل بلدي يوميا بأثواب تحتية جديدة بماء الورد
    Kuyu suyuyla çocuk bezi mi yıkanır! Open Subtitles ألم أخبرك بأن لا تغسلي ملابسي بماء من البئر ؟
    Önceki mercanın yandan görüntüsüne bakıyoruz, koruyucu tabakanın deniz suyuyla buluştuğu yere; deniz suyu sağınızda, mercan solunuzda. TED إننا ننظر إلى لقطة جانبية من نفس الشعاب المرجانية من قبل حيث الطبقة الحامية تلتقي بماء البحر. حسناً، ماء البحر على يمينك، الشعاب المرجانية يساراً.
    Evini araştırmışlar ve üst katın tamamının deniz suyu ile dolu olduğunu görmüşler. Open Subtitles لقد فتشوا منزله و وجدوا طابقه العلوي مغمور بماء مملح
    Çocuğa deniz suyu çarptı herhalde. Open Subtitles يبدو أن الفتى غير قادر على الإحتفاظ بماء البحر
    Krater genişledikçe içine deniz suyu doldu. Open Subtitles أدى اتساع فوهة البركان إلى امتلائها بماء البحر
    Hafif mavi renkli Su içerisinde yüzen 20 köşeli boya. Open Subtitles إنه حجر نرد ذي عشرين وجها مثلثة ملون بماء أزرق
    Ticari bir gemide aşçıydım. Su almak için buraya inmiştik. Liman nerede peki ? Open Subtitles فقد كنت طباخ لرحلة تجارية واستزدنا بماء من الجزيرة
    Birinci sınıfta Volcom binasının Su oluğuna tırmanıp şarap çalmaya... Open Subtitles كأننا أجبرناك أثناء للعبث بماء البالوعة في بيت فولكوم
    O yüzden babana her gün konuşamayacağını söyle her seferinde sevgiline soğuk duş aldır Dr. Turk için sunum hazırlamayı bırak ve bırak kardeşin de kendi hayatını kendi mahvetsin. Open Subtitles لذا أخبري والدك أنك لا تستطيعين محادثته كل يوم اجعلي صديقك يستحم بماء بارد مرة كل حين توقفي عن عمل الشرائح للد.
    Tuzlu suya koyalım da şişmesin. Open Subtitles انقعي رجلك بماء مالح و لن تورم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus