Etrafta FBI ajanları, askeri polisler var burada ne dönüyorsa büyük bir olay ve senin bayan bütün bunların merkezinde. | Open Subtitles | لدينا عملاء مباحث فيدرالية بالمنطقة, شرطة عسكرية. مهما يدور هنا, فهو كبير. وصديق سيدتك هو بطريقة ما, بمركز كل هذا. |
Her boku biliyorsan ve bir çağrı merkezinde işe giriyorsan hayatımda gördüğüm en büyük kaybetmeye mahkûm kişi sen olmalısın. | Open Subtitles | لرجل يعرف كل شئ للحصول على عمل بمركز الاتصالات يجب ان تكون , وبدون استثناء اكبر خاسر رايته في حياتي |
Sekiz yıl önce teröristlerin saldırdığı Dünya Ticaret Merkezi'ne ilk uçağın çarptığı söylendiğinde Bay Bush, fotoğraf çektirme fırsatını kaçırmadı. | Open Subtitles | عندما تم إخطاره بإصطدام الطائرة الأولى بمركز التجارة العالمى بينما كان الإرهابيون قد خططوا للهجوم قبل الحدث بـ 8 سنوات |
Yetiştirme Merkezi'nde çalışmak için doğmuş biri varsa o da... | Open Subtitles | كلا، لا أظن أن هناك أيّ مِنّا سيعمل بمركز الرعاية |
Dünya Ticaret merkezine 18 dakika aralıkla iki uçak gönderilmiş gibi duruyor. | Open Subtitles | إنها تصطدم بمركز التجارة العالمي يبدو أن هناك 18 دقيقة تفصل الاصطدامين |
Her boku biliyorsan ve bir çağrı merkezinde işe giriyorsan hayatımda gördüğüm en büyük kaybetmeye mahkûm kişi sen olmalısın. | Open Subtitles | لرجل يعرف كل شئ للحصول على عمل بمركز الاتصالات يجب ان تكون , وبدون استثناء اكبر خاسر رايته في حياتي |
Onun bu adamı alışveriş merkezinde dikkat çekmeden sürüklediğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أتلمحون بأنها جرت هذا الرجل مارًا بمركز التسوق، ولا أحد لاحظ؟ |
Bakım merkezinde çalışmak istiyorsun? | Open Subtitles | إذاً, تريدين العمل بمركز الرعاية اليومى ؟ |
Ve herhangi bir eğitim merkezinde değil, Öyle değil mi, Bayan Neha? | Open Subtitles | وليس بمركز التدريب أليس كذلك يا آنسة نيها ؟ |
Tıpkı onları alışveriş merkezinde kaybettiğimiz Noel gibi olacak. | Open Subtitles | ستكون هذه المرة كالمرة التي فقدناهم فيها بمركز التسوق. |
Polis merkezinde de seni bulup olay çıkarabilirdik. | Open Subtitles | كان بوسعنا إيجادكَ بمركز الشرطة و إثارة جلبة |
Hayır bana Hastalıktan Korunma ve Önleme Merkezi'ni armalıyız gibi geliyor. | Open Subtitles | كلا, يبدو و أن علينا أن نتصل بمركز السيطرة على الأمراض |
Hem üzerimdekini hem de New York Sanat Kitapları Merkezi'ndeki sergide teşhir edileni. | TED | واحد أرتديه وآخر في المعرض بمركز فنون الكتاب في نيويورك |
Bence o kısma ödül Merkezi demek tüm yüzünüze burun demek gibi. | TED | أعتقد أن تسميتها بمركز المكافأة يشبه قليلًا تسمية وجهك أو أنفك. |
O zaman, mesaj merkezine nasıI bağlandık? | Open Subtitles | إذاً, كيف يكون الخط متّصل بمركز خدمة الرسائل ؟ |
Oradakilerden beynimdeki zevk merkezine direk olarak ilaç gönderecek bir implant takmalarını sağlamak için kanser olduğumu düşünmelerini istedim. | Open Subtitles | أردت من كانوا سيزرعون ذلك المخدر الجميل بمركز السعادة بمخي أن يظنوا بأن لدي سرطان |
Center for Policiing Equity'de biz, polis davranış tarihteki herkesten daha çok ölçtüğümüzü düşünüyoruz. | TED | والعاملون بمركز الإنصاف في العمل الشرطي، أظن أننا قد قمنا بقياس السلوك الشرطي أكثر من أي شخص على مر التاريخ البشري، |
Alo, lütfen Karakolu bağlar mısınız? | Open Subtitles | مرحبا ً، نعم، هل يمكنك توصيلى بمركز الشرطة، لو سمحت؟ |
NCIS'i araman çok iyi bir fikirdi. | Open Subtitles | هذا شيء ذكي لفعله أن تتصل بمركز التحقيقات, فتى جيد |
American Havayolları Boston Merkez ile bağlantı kurdu.. | Open Subtitles | شركة أميريكان أيرلاينز أتصلت بمركز بوسطن |
Geçen hafta sonu alışveriş merkezindeydin, ama sonra yeğenimin arkadaşıyla ... yapmak için sahile gittim ve sonra da havuz partisinde... yaptım. | Open Subtitles | لذا كنت نهاية الأسبوع الماضي بمركز تجاري، لكن آنذاك ذهبت إلى... . |