Ha birde annenle kurduğunuz tuzaktan sonra hislerini umursamam mı gerekiyordu? | Open Subtitles | اوه,وانا من المفترض ان اهتم بمشاعرك, بعد الذى فعلته انت ووالدتك؟ |
Öne çık. Ona hislerini söyle. | Open Subtitles | فلتخطوا خطوة للأمام يا رجل . ولتخبرها بمشاعرك |
Konuş onunla. Ona duygularını açıkla. | Open Subtitles | لا يهمني ما يقوله الاطباء تحدث معه أخبره بمشاعرك |
Belkide ona, seni duyabilmesi için, ne hissettiğini birden fazla kez söylemelisin | Open Subtitles | ربما عليك أن تخبره بمشاعرك أكثر من مرة كي يسمعك حقاً أتفهم؟ |
O sadece senin duygularınla oynadı Char, bu şekilde sana yaklaşabilir ve cinayeti kendisi işleyebilirdi. | Open Subtitles | كانت فقط تلعب بمشاعرك , تشار, حتى تتمكن من أن تقترب إليك وتنفذ الجريمة بنفسها. |
Fakat şuanda senin hislerin umrumda degil. | Open Subtitles | و لكنني لا أهتم حقاًَ بمشاعرك في الوقت الحالي |
Zaman geçtikçe hislerine güvenmeyi öğreneceksin. | Open Subtitles | مع الوقت ، ستتعلم الوثوق بمشاعرك |
Çünkü yılbaşı insanların hislerini ifade etmeleri için en uygun gün. | Open Subtitles | لأن عيد الميلاد هو موعد مصارحة الناس بمشاعرك |
Hadi, beni bulman için nasıl ve ne kadar beklediğimden, bahsedelim ve sonun birlikte olacağız derken, sen Serena'ya hislerini itiraf ediyor ve onu öpüyorsun. | Open Subtitles | لنتكلم انا كنت انتظرك لكي في النهاية نكون مع بعضنا وانت كنت تعترف بمشاعرك |
Dediğine göre senin ona karşı hislerini belirtmen konusunda açıkça belirtiler görmüş. | Open Subtitles | لقد قالت ان لديها انطباع جلي انه عليك ان تخبريه بمشاعرك |
Bana karşı olan hislerini kabullenmek senin için kolay değildi. | Open Subtitles | لم يكن سهلاً أن أجعلك تعترفين بمشاعرك ليّ. |
Gülümseyeceğim ve hislerini bu kadar iyi dile getirmenden etkilenecek ve beni ne kadar önemsediğini görerek sevinçten uçacağım ama bunu yapamam. | Open Subtitles | يفترض أن ابتسم و اعجب بك كونك متصل بمشاعرك حقيقة أنك تهتم بي كثيرا |
Mi inanmak çok zor senin belki bazı karanlık benliği gerçek duygularını hareket olabilir mi? | Open Subtitles | هل من الصعب التصديق أنه ربما شبيهك المظلم قد يتصرف بمشاعرك الحقيقية ؟ |
Lana'ya karşı duygularını feda edip karşılığında, anne sıcaklığını o hiç vazgeçemediğin şeyi almak. | Open Subtitles | لابد من أنك تتعذب لأنك تضحي بمشاعرك تجاه لانا لقاء بعض الحنان من أمك ويبدو أنك لا تستطيع الإستغناء عنه |
Neden bu kadar Quinn'in duygularını önemsiyorsun onun seninkini önemsemediği gayet açıkça belli. | Open Subtitles | لماذا أنت مهتم جدا بمشاعر كوين بينما هي بالتأكيد ليس لديها أي اهتمام بمشاعرك ؟ |
Ne hissettiğini anlattığında söylenmemiş şey kaldı mı? | Open Subtitles | عندما أخبرتها بمشاعرك , هل بقي شيء لم تقوله ؟ |
Ve sana haftalardır söylüyorum ona neler hissettiğini söylemelisin. | Open Subtitles | ولقد أخبرتكَ منذ أسابيع بأن تبوح لهـا بمشاعرك |
Öyleyse ne hissettiğini ona söylemen gerek. | Open Subtitles | ان كان الامر كذلك فعليك اخبارها بمشاعرك |
Şu an senin duygularınla ilgilenemeyiz, şu an benim duygularımla ilgilenmeliyiz, çünkü benim sorunum var, tamam mı? | Open Subtitles | وهذا لا يرتبط بمشاعرك الآن،هذا يرتبط بمشاعري أنا، لأن أنا الذي لديه مشكلة الآن |
Cidden tatlım, hislerin seni kontrol altına almadan onları kontrol altına almalısın. | Open Subtitles | جدياً يا عزيزتي, عليك التحكم بمشاعرك قبل أن تتحكم مشاعرك بك |
"Luke, hislerine güven!" | Open Subtitles | لوك, ثق بمشاعرك |
Beni susturduktan haftalar sonra hissettiklerini söylüyorsun. | Open Subtitles | فبعد أسابيع من الانعزال تخبرينني أخيراً بمشاعرك |
Kişisel duyguların şirket politikasını etkilemesine izin vermezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك السماح بمشاعرك الشخصية بأن تـؤثر على السياسة |
Gördüğüm kadarıyla, Patrice senin duygularına karşı bir duyarlılık göstermiyor. | Open Subtitles | كما أرى باتريس لم تكن على علم بمشاعرك |
Siz duygularınızı itiraf ettiniz mi? | Open Subtitles | هل اعترفتي لهو بمشاعرك ؟ |
Çocuğunuzun babasına karşı olan hislerinizi anlatın bana. | Open Subtitles | أخبريني بمشاعرك تجاه والد الطفل. |