Darryl Cotton'ın bir beysbol sopasıyla birine saldırdığını imgelemde gördüğünü mü söylemiştin? | Open Subtitles | قلت بإنه راودتك رؤية عن داريل كوتون يهاجم شخص ما بمضرب بايسبول؟ |
Size dün baseball sopasıyla vurmuş biri, bugünün bilgi kaynağı olabilir. | Open Subtitles | الرجل الذي ضربك بمضرب بيسبول أمس قد يكون مصدر معلومات اليوم |
Ve evet, bir beyzbol sopasıyla. Bizi burada tutmak istediğini söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | و أجل, بمضرب كرة القاعدة أعتقدت أنك قلتِ أنه يريد ابقائنا هنا |
Karısını metal sopayla döven bir adamın... kafasına sıkmak gerekir. | Open Subtitles | أي رجل يضرب زوجته بمضرب معدني يجب أن يرمي بالرصاص |
Başkalarının kafasına beyzbol sopası geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | اريد ضرب احدهم على راسه بمضرب البيسبول اليس جيدا |
İyice yağlanacağız ve orayı beyzbol sopasıyla dağıtacağız. | Open Subtitles | نزيّت أجسامنا جيداً ، ثم نهشم ذلك المكان بمضرب البيسبول |
Her neyse, kastettiğim şey, bir alüminyum beyzbol sopasıyla şiddetli bir dayaktır. | Open Subtitles | و بالمناسبة لقدكان يضربها بمضرب البيسبول المعدني |
Sanırım golf sopasıyla park müdürünün arabasına vurmadığı için şanslıyım. | Open Subtitles | أظنني محظوظاً لأنها لم تحطم سيارة شرطي سير بمضرب |
Biz dişçiden çıkarken bir beyzbol sopasıyla arabayı parçalıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تحطم سيارة بمضرب بيسبول عندما غادرنا مكتب طبيب الأسنان |
Bir boru ,silindir yada beysbol sopasıyla vurularak öldürülmüş. | Open Subtitles | ضرب حتى الموت بأنبوب او اسطوانة او ربما بمضرب بيسبولِ |
Herif beyzbol sopasıyla Meksikalı öldürdü diye kendini Samoa Kralı sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد نفسه ملكاً لأن قتل مكسيكياً بمضرب بيسبول |
Biri arkandan gelip golf sopasıyla sana vurunca hoş olmuyormuş, değil mi? | Open Subtitles | لست قوياً جداً حين يضربك أحد من الخلف بمضرب غولف ، أليس كذلك؟ |
Elinde golf sopasıyla dikilirken, hatırlaması biraz zor tabi. | Open Subtitles | الأمر صعب بعض الشيء عندما تكون على وشك أن تهاجم بمضرب غولف. |
Asıl keş denilmesi gereken kafasına sopasıyla vuran babası. | Open Subtitles | وهذايدلعلى شئ, عدا أن والده ضربه بمضرب على رأسه |
Bir adamı beyzbol sopasıyla döversen çok şey itiraf eder. | Open Subtitles | لقد اعترف بذلك لقد ضربت الرجل بمضرب بايسبول سوف يعترف بكثير من الأمور |
Ve Tanya elinden zar zor kurtulmuş, sonra da Corey baseball sopasıyla peşine düşmüş. | Open Subtitles | وبالكاد هربت, فقام كوري بملاحقته بمضرب بيسبول |
Kız, adamlardan birine beyzbol sopasıyla vurmuş. Onları korkutup kaçırmış. | Open Subtitles | الفتاة أخذت تضرب أحدهم بمضرب البيسبول فهرب فزعاً |
Yani? Biri yedi numaralı sopayla kafanı yarmaya çalışırsa çok çabuk unutulacak bir sopa olmaktan çıkar. | Open Subtitles | عندما تحاول زوجتك كسـر رأسك بمضرب جولف هذا أكيد شـيء لا ينسـى ويبقـى في الذاكرة ؟ |
Burası sıkıcı olmaya başlarsa sopayla vurarak yıldızları temizleyebilirsin. | Open Subtitles | إذا لم يكف عن الأزعاج هنا يمكنك أن تضربي بمضرب التنظيف لأجل أستروز |
Evet, bana sopayla saldırırken bunu oldukça iyi göstermişti. | Open Subtitles | نعم.. ودلّل على ذلك عندما هاجمني بمضرب بيسبول |
Ve spor, kızgın antrenörü artık bir beysbol sopası ile hakem bayıltır. | Open Subtitles | و في الرياضة مدرّب غاضب يضرب بمضرب البيسبول |
Belki daha hafif bir sopa kullanmalısın. | Open Subtitles | يبدوا أنه يجب أن تلبس شيئاً أخف ما رأيك بمضرب عادي؟ |
Ben sekiz yaşındayken tenis raketiyle bana vurduğunu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر عندما كان عمري ثمانية وضربني بمضرب التنس. |
Ben Pilar'ı havuzun yanında kroket tokmağıyla öldürdüm. | Open Subtitles | قتلتُ (بيلار) بمضرب كروكيت بالقرب من المسبح |