Bir başka deyişle, izlenemez bir hattan gelen aramayı kabul etmiş. | Open Subtitles | بمعنى اخر فقد أخذ الرقم واتصل من خط لا يمكن تتبعه |
Bir başka deyişle, bu birbirimizi bir daha görmeyeceğiz demek oluyor. | Open Subtitles | بمعنى اخر هذا يعنى اننا لن نرى بعض بعد الآن |
Bir başka deyişle, kendi muhakemenizi Kutsal Babanız Papanınkine tercih ediyorsunuz. | Open Subtitles | بمعنى اخر أتفضل حكمك... .. على حكم البابا الأب المقدس؟ |
Başka bir deyişle, kıçının üstünde otur ve gün boyunca hiçbir şey yapma. | Open Subtitles | بمعنى اخر, اجلسي على مؤخرتك ولا تفعلي اي شيء طوال اليوم. |
Başka bir deyişle, bir çifte vakamız daha oldu. | Open Subtitles | بمعنى اخر, لدينا هنا سحب مضاعف. |
Başka bir deyişle, buradaki göreviniz yakında bitecek. | Open Subtitles | بمعنى اخر ستنتهي مهمتكم هنا قريبا |
Diğer bir deyişle, samanlıkta iğne arıyoruz. | TED | بمعنى اخر ، نحن نبحث عن ابره في كومه قش |
Bir başka deyişle Bayan Amy Winehouse. | Open Subtitles | بمعنى اخر السيدة ايمي واينهاوس |
Bir başka deyişle; biraz vaktimi alacak. | Open Subtitles | ..بمعنى اخر انا سأكون |
Başka bir deyişle dünyadaki en zeki kişi sensin. | Open Subtitles | بمعنى اخر, انت اذكى رجل في العالم |
Başka bir deyişle, duygularım yüzünden kaybettim. | Open Subtitles | ,بمعنى اخر خسرت بسبب العواطف |
Yani Başka bir deyişle, işsizsin. | Open Subtitles | اوه , بمعنى اخر انت عاطل ؟ |
Diğer bir deyişle, hayatım boyunca bu anı bekledim. | Open Subtitles | بمعنى اخر ، لقد انتظرت هذه اللحظه طوال حياتى |
Diğer bir deyişle, ben mahkemeye öfke sorunlarının giderildiğini söyleyene dek burada kalacaksın. | Open Subtitles | لذا بمعنى اخر أنت ستبقى هنا حتى أبلغ المحكمة بنفسي بأن مشكلة غضبك قد حُلت |