Sağdaki asker ona evini hatırlatsın diye kızının ismini göğsüne dövme olarak yazdırmış. | TED | للجندي على اليمين أسم بنته موشوم على صدره ليتذكر الوطن. |
Jımmy buraya gelebilmek için bir seferinde kızının düğününü erteledi | Open Subtitles | تَعْرفُ، أَجّلَ جيمي مرّة زفاف بنته فقط لكي هو يُمكنُ أَنْ يَكُونَ هنا. |
Üçüncüsü de şehrin diğer yakasındaki kızının yanına kaçtı. | Open Subtitles | والثالث يهرب لشقة بنته في الطرف الآخر من موسكو |
...bir babanın kızını kandırmasına yardım edemem. | Open Subtitles | مساعدة أبّ عالج بنته. مهما كان جيد نواياه قد تكون. |
Kusura bakma ama niyeti ne kadar iyi olursa olsun bir babanın kızını aldatmasına yardım edemem. | Open Subtitles | أنا آسف، لكن لست في العادة مساعدة أبّ عالج بنته. مهما كان جيد نواياه قد تكون. |
Sonuçlar dönüp dolaşıp mağaza sürücüsüne, maktule, kızına ve Sydney'e çıkıyor. | Open Subtitles | يَرْجعونَ إلى سائقِ دكانِ التوفيرَ، الضحيّة، بنته أَو سدني. |
Kızından bahsetmiyorum bile ama duruşmanın Sloane Moseley'i nasıl etkileyeceğini hiç düşündün mü? | Open Subtitles | وهل اخذت بالاعتبار العواقب التي سوف تظهر على سلوان موسلي, ناهيك عن بنته ؟ |
Yapmasına az kaldı çünkü tek yapması gereken kızının Şehir Planlama'da bir iş bulmasını beklemekti ve oldu. | Open Subtitles | وكل اللى عمله هو حاجة واحدة إنه تكبر بنته مشان تشتغل في عمارة مشاريع المدينة |
- Babanın söylemeye çalıştığı tek kızının düğününü planlamaya başlayacağı için çok heyecanlı olması. | Open Subtitles | مايريد والدك إخبارك به هو متحمس جدا لأن يبدأ التخطيط من أجل زفاف بنته |
kızının kaçırıldığını söylemek istese, bu sabah şansı vardı. | Open Subtitles | إذا هو يُريدُ إخْبارنا ذلك بنته كَانتْ قَدْ إختطفتْ، كَانَ عِنْدَهُ فرصتُه لإخْبارنا هذا الصباحِ. |
Bu yüzden mi ölmediği halde Reid'e kızının ölü olduğunu söyledin? | Open Subtitles | هذا هو السبب الذي قلت ريد كانت بنته ميتة عندما لم تكن؟ |
Bu yeteneği sayesinde zengin bir toprak sahibi, kızının saf güzelliğini resmetmesi için onu tuttu. | Open Subtitles | كانت هذه القدرة الأخيرة... ... إستأجرمنقبلمالكأراضيغني ليأسر جمال بنته العذري. |
kızının doğum günü için oraya gittiğini söyledi. | Open Subtitles | قال بأنه كان هناك من أجل عيد ميلاد بنته |
Ama kızının doğum günü... Marttaydı. | Open Subtitles | لكن عيد ميلاد بنته في شهر مارس |
Moskova'nın diğer tarafındakini kızını ziyarete gittiğini söyledi. | Open Subtitles | كان عند بنته في الجانب الآخر من موسكو وبقي هناك |
Ayrıca tek kızını ondan çalmana da kızabilir, ama... | Open Subtitles | و هناك مشكل صغير آخر ، وهو أنك ستسرق بنته الوحيدة عنه لكن.. |
Annesini tuzağa düşürmek için öz kızını kullanan bir adam kızı 6 yaşındayken üstünde psikolojik testler yapan bir adam, kızına bakınca en büyük hatasını görüyor. | Open Subtitles | أعتقد نوع الرجل الذي يستعمل بنته الخاصة لتأطير أمّها، الذي يختبر يصعّب التجارب عندما هي كانت بعمر ستّة سنوات نوع الرجل الذي ينظر إليه بنته وترى خطأه الأعظم. |
Kızından bahsetmiyorum bile ama duruşmanın Sloane Moseley'i nasıl etkileyeceğini hiç düşündün mü? | Open Subtitles | صدقني لقد أثرت فيه وهل اخذت بالاعتبار العواقب التي سوف تظهر على سلوان موسلي, ناهيك عن بنته ؟ |