Şu purolu kızla oynamak isterdim. | Open Subtitles | أنا أوَدُّ أَنْ أعْمَلُ فعلُ مَع تلك بنتِ السيجارِ. |
Başka bir kızla olma, onun saçını başını yolarım. | Open Subtitles | لا تدعني أَجِدُك مَع بنتِ أخرى و الا سإسحبْ شَعرَها. |
Nox'un katilinin kızını öldürmek adalet konusunda ciddi olduğumuzu gösterecek. | Open Subtitles | قتل بنتِ الرجلِ الذى قتل نوكس يبث رسالة بأنّنا جدّيون. |
Sadece Yasak Sarayın Yargıcı Lord Byun Shik'in kızını kullanmak istedim, | Open Subtitles | أنا فقط أردتُ إسْتِعْمال بنتِ لّوردِ القصرِ المحرّمِ |
Cahangir Hayat'ın kızının adı hep Hintli ile anılacak. | Open Subtitles | .. اذا اسم بنتِ جينجيري همت خان سَيَرتبطُ برجلِ هنديِ إلى الأبد |
Cahangir Hayat'ın kızının adı hep Hintli ile anılacak. | Open Subtitles | اسم بنتِ جينجيري همت خان سَيَرتبطُ برجلِ هنديِ إلى الأبد |
Bay Clifton üvey kızıyla yasal bir çatışma içinde. | Open Subtitles | السّيد كليفتون في معركة قانونية مَع بنتِ زوجته. |
Valinin kızıyla evlenecek adamın kardeşi olduğundan beri. | Open Subtitles | منذ الرجلِ أَخُّ الرجلِ زَواج بنتِ الحاكمَ، |
O zaman bu, benimle kız kıza bir gün geçirebileceğin anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | لذا، هَلْ ذلك تَعْنِ بأنّك يُمكنُ أَنْ تَأخُذَ أي يوم بنتِ مَعي؟ أييومبنتِ؟ نعم. |
Cal'in suflöz kızla ilişkisi olduğunu öğrenmiş. | Open Subtitles | شاهدْ، هي تُكتَشفُ بأنّ كال مُعَاشَرَة بنتِ بطاقةِ نموذجِها. |
Yarın akşamki seçme partisinde bin tane kızla birlikte olacağız. | Open Subtitles | ليلة الغد، نحن سَنَستضيفُ أكثر من 1,000 بنتِ للتسرعِ. |
Mavi saçlı kızla gitti, fakat akşam yemeğine geleceğini söyledi. | Open Subtitles | خَرج مع بنتِ بالشَعرِ الأزرقِ، لكن قالَ بأنّه سَيَكُونُ بالبيت للعشاءِ. |
Mesela soyunma odasında görevli kızla bir şeyler yapıyordun. | Open Subtitles | على سبيل المثال، ما أنت كُنْتَ العَمَل في غرفةِ الملابس مَع بنتِ الخزانةَ قَبْلَ ساعَةٍ -- |
Hepsi zengin bir adamın kızını kaçırmak için miydi? | Open Subtitles | كُلّ هذا فقط للإختِطاف بَعْض بنتِ رجلِ الغنيِ؟ |
Polis, Parrish'in kızını yakından takip etsin. | Open Subtitles | تأكّدْ إتش بي دي يَستمرُّ بالغَلْق عيون على بنتِ تقريباً السلمون الصغيرَ. |
Ben, Nina'yı, kızını koruyarak onurlandırıyorum. | Open Subtitles | أُشرّفُ نينا بحِماية بنتِ نينا، |
Lord Buyn Shik'un kızının çok akıllı olduğunu duydum... ve kandırmak zor olur sandım. | Open Subtitles | سَمعتُ بأنّ بنتِ اللّوردِ بيون شيك كَانَت ذكيَة جداً لذا إعتقدتُ بأنّه لا بدّ وأن يكَونَ صعبَ جدا |
Parrish'in kızının peşine taktığımız memur, kızın evden ayrıldığı bildirmişti. | Open Subtitles | وحدة إتش بي دي وَضعنَا على بنتِ تقريباً السلمون الصغيرَ فقط دَعا في للقَول هي تَتْركُ بيتَها. |
- Kral kızının çiçeğini koparma cüreti ha? | Open Subtitles | - تَتجاسرُ لسَلْب بنتِ الملكَ؟ |
Sanki çuvallamış kızıyla değil, kız arkadaşıyla konuşuyordu. | Open Subtitles | هو كَانَ مثل هي كَانتْ تَتكلّمُ إلى a صديقة، بدلاً مِنْ برغيها بنتِ أعلى. |
Şimdi söyle bana Mandola'nın kızıyla gerçekte neden evleniyorsun? | Open Subtitles | لذا، يُخبرُني... الذي تَتزوّجُ حقاً إلى بنتِ ماندالو؟ |
Bunların hepsi tek bir kıza aitse, ona giyecek pek fazla şey kalmamış demektir. | Open Subtitles | إذا هذه كُلّ يَعُودُ إلى بنتِ واحدة، هي تُحْصَلُ على لا شيءِ تَركتْ للِبس. |