"بنفس المكان" - Traduction Arabe en Turc

• aynı yerde
• aynı yere

Önümüzdeki hafta aynı saatte aynı yerde buluşmak için bana söz verdi.
وافقت على رؤيتي في نفس الوقت و بنفس المكان خلال الاسبوع القادم

5 yıldır aynı yerde çalışıyordum sonra günün birinde beni kovdular.
وكما تعرف، اشتغلت بنفس المكان لخمس سنوات ثم قاموا بطردي ذات يوم

Biliyorsunuz, ikinizin aynı yerde olmasından çok memnunum.
أتعلمون، أنا سعيدة لوجودكُنَّ معي بنفس المكان.

Her neyse. Yarın, aynı zamanda, aynı yerde hallederiz.
حسناً , أياً كان دعنا نفعل ذلك غداً بنفس المكان ونفس التوقيت

Şans eseri aynı yere atandık ki biz!
! لقد تم تعيننا بنفس المكان من قبيل الصدفة، هذا كل شيء

Kazakistan'da, aynı yerde 5'ten fazla kadının bulunması yasaktır.
في كازخستان لا يسمع بتجمع اكثر من 5 نساء بنفس المكان

Onun orda, aynı yerde olması büyük bir tesadüf.
إنها صدفة كبيرة أن يكون هناك بنفس المكان

- Birlikte derken? Aynı zamanda, aynı yerde hiç bulunmuyorlar.
لا يتواجدان أبداً بنفس المكان و بنفس الوقت

Bozan biz değildik. Kaderdi. Demek istediğim, eğer aynı anda, aynı yerde, aynı taksiye biniyorsak biz ne yapabiliriz ki?
لم نكن السبب ، إنه القدر نستطيع مساعدته إذا كنا بنفس المكان والزمان

Bunca zaman gerçekten de aynı yerde mi kalmış?
هل يمكن حقاً أن تبقى بنفس المكان كل ذلك الوقت؟

Babamın askerleri ile süper kahramanların aynı yerde olması tam bir felaket olacak.
جلوس أصدقائك الأبطال بنفس المكان مع كتبية والدي، تلك هي الكارثة

Saat 23:57 geçe. Dört dakikalığına hepsi aynı yerde bulunmuşlar.
57 مساءً كانوا جميعاً بنفس المكان لـ4 دقائق

Her gün birlikte aynı yerde uyanmamız fikri hoş geliyor.
أحب وحسب فكرة أنّنا نستيقظ بنفس المكان كل يوم.

Hem evi hem işi aynı yerde.
لقد كان مُشرف بناء لـ14 عاماً يعيش ويعمل بنفس المكان

O hala aynı yerde mi kalıyorsun?
. اجل , هل لاتزالين تعملين بنفس المكان ؟

Açıkçası neden aynı yerde yaşamadığınızı anlamıyorum.
بصراحة,أنا لا أفهم لماذا لا تعيشون بنفس المكان

Restoranda köşede oturan şu adam, son gidişimde yine tam aynı yerde oturuyordu.
هذا الرجل كان يجلس في زاوية مطعمه بنفس المكان تماما كآخر مرّة كنت هناك

Hepsi de aynı yerde intihar etmiş.
على مدار العشر سنوات الأخيرة، جميعها حالات انتحار حدثت بنفس المكان.

Her gün buraya geliyor ve hep aynı yere oturuyor.
تأتي هنا كل يوم، وتجلس بنفس المكان

...neden insanlar hep aynı yere çişlerini yaparlar?
للتبول دائما بنفس المكان