Belki de göründüğü kadar kötü değildir. | Open Subtitles | ربما الأمر ليس بهذا السوء الذي يبدو عليه |
Hadi ama adamım, göründüğü kadar kötü birisi değil. | Open Subtitles | بحقك يا رجل لا يبدو بهذا السوء الذي يظهر عليه |
Merak etmeyin. Göründüğü kadar kötü değildir. | Open Subtitles | لا تقلق، المدينة ليست بهذا السوء الذي تبدو عليه |
- Göründüğü kadar kötü olmayabilir. | Open Subtitles | -قد لا يكون الأمر بهذا السوء الذي يبدو عليه |
Yaptığını düşündüğün şey her ne ise muhtemelen düşündüğünü kadar kötü değildir. | Open Subtitles | ربما لايكون بهذا السوء الذي تعتقده |
- Herkes zannettiğin kadar kötü değil. | Open Subtitles | -ليس كل شخص بهذا السوء الذي تعتقدينه |
Riley seni temin ederim sandığın kadar kötü değil. | Open Subtitles | (رايلي) انا اعدك ليس بهذا السوء الذي تعتقدينه |