Seni hiç böyle görmemiştim. Woolsey sana ne söyledi? | Open Subtitles | لم أرك بهذه الحالة من قبل ما الذي قاله وزلي لك؟ |
Daha önce hiç böyle görmemiştim. Prudence, söyle onlara. | Open Subtitles | إنَّهُ هو بالتأكيد لكني لم أره بهذه الحالة من قبل |
Onu hiç böyle görmedim. | Open Subtitles | أنا لم أراه بهذه الحالة من قبل |
Seni daha önce hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | انا لم ارك بهذه الحالة من قبل |
Ben daha önce hiç bir zaman böyle bir ruh halinde değildim. | Open Subtitles | لم أشعر بهذه الحالة من قبل |
- Seni hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | ـ لم أرك بهذه الحالة من قبل. |
Önceleri böyle değildim. | Open Subtitles | لم أكن بهذه الحالة من قبل |
Onu daha önce hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | لم أره بهذه الحالة من قبل |
Onu hiç böyle görmedim. | Open Subtitles | لم أرها بهذه الحالة من قبل |
Seni hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | لم أراك بهذه الحالة من قبل |
Onu daha önce hiç böyle görmedim. | Open Subtitles | لم أراها بهذه الحالة من قبل |
..seni hiç böyle üzgün görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرك بهذه الحالة من قبل |
Onu hiç böyle grmedim. | Open Subtitles | لم أراها بهذه الحالة من قبل |
Marge, seni daha önce hiç böyle görmemiştim. İyi bildin! | Open Subtitles | -مارج)، لم أرك بهذه الحالة من قبل) |