Basın toplantısı başlayana dek Burada olduğunu bilmiyorlardı. | Open Subtitles | فلم يعلموا بوجوده هنا حتى المؤتمر الصحفي |
Ormandan kokusunu aldım. Burada olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | لقد شممت رائحته في الغابة , واحس بوجوده هنا |
Bazen kocalar savunmaya geçebilir. Karımın onun Burada olduğunu öğrenmesini istemem. | Open Subtitles | يضطرّ الزوج أحياناً لأخذ موقف الدفاع ولا أريد لزوجتي أنْ تعرف بوجوده هنا |
Benden fazla hiç kimse onu burada isteyemez. | Open Subtitles | اسمعني، لا أحد يرغب بوجوده هنا أكثر منّي، حسنًا؟ |
Onun Burada olduğunu hiç kimse bilmemeli. | Open Subtitles | لاينبغي أن يعلم أحد بوجوده هنا |
Küçük ipuçları bırakıyor, böylece onun Burada olduğunu bilecekti ya da sadece onu çıldırtmak için. | Open Subtitles | يريد ترك علامات صغيرة لكي تعلم بوجوده هنا أو ... يصيبها بالجنون. |
Adamın Burada olduğunu öğrenince kesin Venter'ın peşine düşeceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نظن بأن (فينتر) لن يقاوم مطاردته. .حالما يعلم بوجوده هنا |
Burada olduğunu bilmiyordum. Yemin ederim! | Open Subtitles | أقسم إنني لم أعلم بوجوده هنا |
- Burada olduğunu başka kim bilebilir? | Open Subtitles | -من غيرنا عرف بوجوده هنا ؟ -لا أعرف |
Düşünmem gerek ve onu burada istemiyorum. | Open Subtitles | لا بدّ أن أفكّر، ولا أرغب بوجوده هنا. |
onu burada istemesinin tek sebebi, ona aşık olması. | Open Subtitles | أما رغبتها بوجوده هنا فسوى لأنها تحبّه. |
onu burada istemedim. | Open Subtitles | هاوس؟ لم ارغب بوجوده هنا |