Bu muhtemelen galip bir ordu tarafından yapılan elimizdeki ilk basın açıklaması. | TED | هذا على الأرجح أول بيان صحفي حقيقي لجيش منتصر لدينا. |
Kasper, Via Electronics adına bir basın açıklaması hazırladı. | Open Subtitles | كاسبر كتب بيان صحفي لتأخذه لشركتك الجديدة |
En azından başka şeytani projelerin peşinden gitmek için isteğimle istifa ettiğime dair birlikte bir basın açıklaması yapsak? | Open Subtitles | أيمكننا على الأقل وضع بيان صحفي يقول ان يقول انني سأستقيل من منصبي لمتابعة مشاريع الشر الأخرى؟ |
Öyleyse bir basın açıklaması hazırlayayım. Başaramazsak diye. | Open Subtitles | سأكتب مسودة بيان صحفي في حال اذا فشلت المفاوضات |
Bizim muhteşem yerleşkemizi ziyaretin hakkında bir basın bildirisi yayınlamak istiyordum. | Open Subtitles | اود أن أصدر بيان صحفي أنكي جئتي لزيارة حرمنا الجامعي |
Rahibe, Cyril'ın suçluluk derecesine karar vermenin imkânsız olduğunu belirten bir basın bildirisi yayınlayabilir misiniz? | Open Subtitles | هل يُمكنكِ إعطاء بيان صحفي أيتها الأُخت يُشير إلى استحالة تحديد مدى أهلية (سيريل)؟ |
Yapacağınız ilk şey bir basın açıklaması olacak, ki çoktan hazırladım ben. | Open Subtitles | لذا أول طلب عمل إصدار بيان صحفي والذي بالفعل قد كتبته |
- Daha demin terfimi bildiren bir basın açıklaması yayınladım. | Open Subtitles | أنا فقط أصدرتُ بيان صحفي حول إعْلان ترقيتي. |
Gerçek bir doktor sayılmaz ama basın açıklaması yapıyoruz. | Open Subtitles | و لكنّه بيان صحفي فلا يجوز أن تبدو كالخرقاء |
basın açıklaması yapmayalım diyenler. | Open Subtitles | تصويت، كل الموافقين على عدم إصدار بيان صحفي. |
Röportaj yok. Sadece basın açıklaması ve fotoğraf çekimi. | Open Subtitles | ما من محاورات مجرد بيان صحفي وصور تصاحبه |
Bana verdiği en önemli bilgiye göre William Hull bugün basın açıklaması yapmış. | Open Subtitles | البعض منها. الخبر المهم ان وليام هال سابقا اليوم اصدر بيان صحفي. |
Karakteri değil ilkeleri olan bir parti olduğumuzu ekonomik sıkıntıların baş gösterdiği böyle bir zamanda ülkeyi rayına oturtacak gerçek unsurlara konsantre olduğumuzu ve tabloid sansasyon hevesinden uzak durduğumuzu anlatan bir basın açıklaması yapılsın. | Open Subtitles | بيان صحفي لنا يقول كانت حفلة سياسية ليست شخصية التركيز على القضايا الحقيقية لــ للعودة بهذه البلاد للتقدم في الوقت الاقتصادي الشاق |
Güzel. Bir basın açıklaması yap ve bunu benim söylediğimi söyle. | Open Subtitles | - التي وضعت بها باعتبارها بيان صحفي ويقول قلت ذلك. |
Pekala, basın açıklaması okulda olacak. | Open Subtitles | حسناً, هنالك بيان صحفي في المدرسة |
Yarın basın açıklaması yaparım. | Open Subtitles | مهلا، أنا سوف اخماد بيان صحفي غدا. |
Umarım basın açıklaması da koymuşlardır. | Open Subtitles | وآمل أنهم أخرجوا بيان صحفي |
Bir basın açıklaması yayınlamak istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون ان ينشروا بيان صحفي |
Yalnızca hazırladığım ufak bir basın bildirisi. | Open Subtitles | إنه فقط بيان صحفي قمت بإعداده |
Oh, bu bir basın bildirisi. | Open Subtitles | انه بيان صحفي |