Sonra Bud ve Bev Nestor ile görüştüm, Paula ile çalıştıklarını öğrendim. | Open Subtitles | لذا ذهبت الى باد و بيف ناسترد وكانا قد تعاملا مع بولا |
Dört ya da beş. Kadınlar hep aynı şeyi istiyor. Üstüne alınma Bev. | Open Subtitles | أربعة خمسة.النِساء عايزين نفس الشيءِ.مفيش ضرر بيف. |
Bunu anlayabiliyorsan artık kör değilsin Bev. | Open Subtitles | إذا تَراه الآن، أنت لَسْتَ أعمىخلاص يا بيف. |
Bak Biff, sakın unutma, cilayı bir değil, iki kat süreceksin. | Open Subtitles | الأن, بيف,أريد أن تتأكد من وضع طبقتين من الشمع, ليس واحدة. |
Yaşlı Biff'in tam da o tarihi seçmiş olması inanılmaz. | Open Subtitles | أمر لا يصدق أن بيف العجوز إختار هذا التاريخ بالذات. |
Çünkü sen karşı atak hakkında hiç bir şey bilmiyorsun,Beav. | Open Subtitles | هذا لأنك لا تعرف بشأن الهجوم المضادِ ,يا بيف. |
Bana köpekler için yardım edebilirsin, Bev'e klinikte yardım edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك مساعدتي مع الكلاب. يمكنك مساعدة بيف في العيادة. |
Bev ve ben son birkaç haftanın ne kadar güzel geçtiğini belirtmek istedik. | Open Subtitles | بيف وأنا نريد أن نقول شيئاً لقد كانت أسابيع جميلة جدا |
Asıl tuhaf olan, geçen gün Bev de aynı kokuyordu. | Open Subtitles | إنه غريب ذلك اليوم بيف كان لديها نفس الرائحه |
Ehliyetimden niye vazgeçmediğimi bilmek ister misin Bev? | Open Subtitles | تريدي أن تعرفي لماذا ارفض التخلي عن رخصتي يا بيف ؟ تريد الخروج مع شيرلي ناجل |
Bu işi düzelteceksin Bev. Düzelteceksin biliyorum. | Open Subtitles | ستتمكنين من إنجاح الأمر يا بيف أعلم أنك ستفعلين |
Birkaç çörekle bu durumu kurtaramazsın Bev. | Open Subtitles | كما تعلمون، انها ستعمل يستغرق أكثر من بضع الكعك، بيف. |
Sen kasabaya git. Biff'i bul ve onu takip et. | Open Subtitles | عليك الذهاب للمدينة, و سأتعقب أثر بيف الشاب و أتتبعه. |
Biff benim amirim... ve korkarım, ona karşı koyma konusunda pek başarılı değilim. | Open Subtitles | بيف يحاول أن يكون المشرف علىّ... و أخشى أننى لست جيد فى... المواجهة. |
Biff'le aralarına salıncak kurmuştuk! | Open Subtitles | عندما علقنا أنا و بيف الأرجوحة بينهما. هه؟ |
Biff o arabayı nasıI parlatırdı? | Open Subtitles | الطريقة التي كان بيف يقلد بها صوت تلك السيارة |
Sonra seninle gelirim, Biff. | Open Subtitles | إذن فسوف أذهب معك يا بيف سوف نكون معاً دائماً |
Onu 12 yıI önce, Biff'in radyoculuk kursu için rehin verdin, canım. | Open Subtitles | أنت قد رهنتها يا عزيزي منذ 12 أو 13 عاماً مضت من أجل دورة بيف التدريبية بالمراسلة الخاصة بالراديو |
Beav'in şarkı söyleyebildiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أبدا أن بيف يمكنة الغناء |
Şimdi aklıma geldi. Çok salağım. Dün gece 'Beef lo mein' yemiştim | Open Subtitles | لقد تذكرت للتو انا غبى جدا لقد تناولت بيف لومين الليلة الماضية |
Pev, sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | (أريد أن أخبركَ بإمرٍ يا(بيف |
Petro, Ganodi, Byph, Katooni, Zatt ve Gungi. | Open Subtitles | بيترو , جانودي , بيف , كاتوني , زات , و جونجي |
Fazladan biftek, limitsiz içki. | Open Subtitles | المزيد من الروست بيف و نبيذ لا ينتهي |
Oh, ve bu arada, Bel, Biv ve Devoe aradı. | Open Subtitles | أوه، وبالمناسبة بيل بيف ديفو أتصل |
Banyo diğer tarafta Beave! | Open Subtitles | الحمّام من ذلك الطريق، بيف! |
Ya da Batı Beverly Dansına ha? | Open Subtitles | "أو الذهاب إلى حفل "ويست بيف الرّاقص، أليس كذلك ؟ |
Etli güveç! Etli güveç! Etli güveç ! | Open Subtitles | "بيف ستو"، "بيف ستو"، "بيف ستو" |
Şarkı söyleyen Beaver, daha ne göreyim ki.. | Open Subtitles | بيف يغنـي الآن لقد رأيت كلّ شيء. |
Bakalım neler var, Rozbif. Genellikle fena değildir. | Open Subtitles | حسناً،دعنا نرى ما لدينا،روز بيف وعلى غير العادة ليس سيئاً |