Babam Belfast'ta görev yaparken müfrezesindeki çavuş bir gece sarhoş oluyor ve bölgenin yerlisi bir kıza ertesi günkü operasyonu anlatıyor. | Open Subtitles | عندما عمل أبي في بيلفاست رقيب في فصيلته شرب لوقت في الليل وقال لفتاة محلية ماذا كانت العملية في اليوم التالي |
Ben de aslında Belfast'te, tüm hareketin esas yaşandığı yerde okula gittim. | TED | لذا ذهبت في الواقع إلى المدرسة في بيلفاست حيث كانت الإثارة |
Hayır bayım, Belfast'tan. Oradan da Southampton'a yol alacağız. | Open Subtitles | كلا, أنا ذاهب الى بيلفاست و من ثم سنبحر الى ساوثهامبتون |
Baban, Belfast'a atanmış İrlanda Kraliyet Atlı Birliği'ndeydi. | Open Subtitles | والداك كان فى الحرس الأيرلندى الملكى كان مسئولا عن بيلفاست |
Seni son gördüğümde kız kardeşimi Belfast'ta sıkıştıran İngiliz piçlerinden kurtarıyordun. | Open Subtitles | في آخر مرة قابلتك فيها كنت تنقذ شقيقتي من أولئك الإنكليز الملاعين الذين كانوا يقومون بربطها في بيلفاست |
Uçağa binmek benim için ilginçti Belfast'e uçuyorduk Londonderry'e gittik ve bir otele yerleştik. | Open Subtitles | كان غريب ان استقل الطائرة متوجها الى بيلفاست تقود السيارة لـ لندنديري، |
Mesela, iki yıl önce Belfast'teki canlı gösterini izlemeden seni yargılasaydım böyle bir şey olurdu. | Open Subtitles | ذلك مثل لو حكمت عليك بدون سماع ذلك العرض المباشر قط الذي قمت بفعله قبل سنتين في بيلفاست مثلاً |
1988, Belfast, Kuzey İrlanda. | Open Subtitles | قبل ذلك بـ 11 عام : 1988 "بيلفاست , أيرلندا الشمالية" |
Ben bir aynasızım. Belfast'ta polislere böyle derler. | Open Subtitles | لقد كنت شرطي , هكذا يدعون الشرطة في "بيلفاست". |
1988'e kadar Belfast 20 yıl boyunca savaş bölgesi oldu. | Open Subtitles | كما ترون , في عام 1988 , "بيلفاست" كانت ساحة معركة لعشرون عام. |
Gerard, Belfast'taki biri hakkında bir şeyler söyledi. | Open Subtitles | "جيرارد" تكلم عن شخص من "بيلفاست" -نعم, نعم |
"Cardiff, Aberdeen, Glasgow, Belfast, Oxford, Slough." | Open Subtitles | "كارديف, أبيردين, غلاسغو, بيلفاست, أكسفورد, سلوغ" |
"Cardiff, Aberdeen, Glasgow, Belfast, Oxford, Slough." | Open Subtitles | "كارديف, أبيردين, غلاسغو, بيلفاست, أكسفورد, سلوغ" |
"Cardiff, Aberdeen, Glasgow, Belfast, Liverpool, Slough." | Open Subtitles | "كارديف, أبردين, غلاسغون, بيلفاست, ليفربول, سلوث" |
Polis Güney Belfast'de bir adreste gerçeklerşen şüpheli bir cinayeti araştırıyor. | Open Subtitles | لقد بدأت الشرطة التحقيق، في حادث وفـاة مُريب بجنوب ( بيلفاست). |
Belfast'ten gelen bu yeni polisler evlerimize dalıyor ve kadınlarımızın ırzına geçiyorlar. | Open Subtitles | ضبّاط الشرطة الجدد من "بيلفاست" هؤلاء.. يقومون بإقتحام بيوتنا ويهلعون نسائنا |
Numarası Belfast, İrlanda'ya kayıtlı. | Open Subtitles | الرموز الرقمية "تظهر بأنها مسجلة في "بيلفاست "ايرلندا" |
Ama Belfast'a geldikten sonra pek yazmadım. | Open Subtitles | لكن ليس بانتظام قبل قدومي إلى "بيلفاست". |
Belli ki oğlanların Belfast'taki evlerinde alışık olduklarından çok daha fazlası. | Open Subtitles | كما كان يبدو أكثر بكثير مما كان سيحصل عليه الأطفال في منزل في "بيلفاست". |
Doğu Belfast'ta kendisinden depo kiralayan birine benzediğini söylüyor. Baldwin adıyla. | Open Subtitles | قال إن "سبيكتور" يشبه رجلًا استأجر مستودعًا منه في شرق "بيلفاست" تحت اسم "بالدون". |
Ayrıca Belfastlı radyolog Rose Stagg'ın zorla alıkonulması olayı da var. | Open Subtitles | وأيضًا الاحتجاز الغير قانوني لـ"روز ستاغ" طبيبة الأشعة من "بيلفاست" |