"بينما أنا" - Traduction Arabe en Turc

    • Hazır
        
    • Ben ise
        
    • Bense
        
    • ben de
        
    • Oysa ben
        
    • Ama ben
        
    • Ve ben
        
    • sırada
        
    • Oysaki ben
        
    • olduğum sürece
        
    • ederken
        
    • tanımadığın
        
    Hazır buradayken, ekibimde değiştirmek istediğin başka bir şey var mı? Open Subtitles هل من شيء آخر تريدين تغييره في فريقي بينما أنا هنا؟
    Diğer taraftaki tehlikeler için Hazır değil Ama ben hazırım. Open Subtitles فهي ليست مستعدة لمواجهة أخطار الجانب الآخر بينما أنا مستعد
    Onlar inşa etmekte uzman olabilirler Ben ise havaya uçurma uzmanıyım. Open Subtitles نعم. وهم على الارجح خبراء في بناء الأشياء بينما أنا خبير في تفجيرها
    Onun çoğu kasları çalışıyor, Bense bütün gün rampalarla dolu bir eve kilitliyim. Open Subtitles ماذا يمكن أَن أَقول؟ وأطرافها سليمة بينما أنا ملتصقة بهذا الكرسى ومقيدة بالمنزل
    Hadi, ben bakarken bunu imzala ben de zımbalayıp deftere kaydını yapayım. Open Subtitles الآن، هيا، وقّعيه بينما أنا أراقب ثمّ سأختمه، وسأدخله إلى سجل حساباتي
    Oysa ben bu modern dünyada yaşamaktan memnunum. Open Subtitles بينما أنا سعيد لعيشي في هذا العالم المتحضّر.
    Ve ben bunu yerken, erkek arkadaşım en sevdiğim TV programını kaydediyor. Open Subtitles بينما أنا اتناول شريحة البيتزا هذه رفيقي الحميم بالمنزل يسجل مسلسلي المفضل
    Hazır ben buradayken, bana nasıl böyle köpüklü yapabildiğini öğretmen gerek. Open Subtitles بينما أنا ماكثة هنا، ستضطرين لتعليمي كيفيّة تحضير رغوة الورقة المُتعرجّة.
    Hazır ben buradayken yapılacak başka birşey var mı? Open Subtitles أي شئ آخر بحاجة إلى تدخلي بينما أنا هنا؟
    Bu yüzden, o hayatını ilham perisi gibi geçirirken Ben ise saç ve makyaj işine koyuldum. Open Subtitles هكذا أفنت حياتها مثل راهب، بينما أنا أقوم
    Sen geçmişi unutmak için içiyorsun, Ben ise hatırlamak için. Open Subtitles أنت تشرب من أجل نسيان الماضي، بينما أنا أشرب من أجل تذكره.
    Ben ise diğer bir yandan, gece 2'ye kadar uyuyamıyorum. Open Subtitles بينما أنا على النقيض، لا أستطيع النوم قبل الثانية.
    Bense bazen kendimi karanlıkta kolsuz biriyle kol kola yürüyor gibi hissediyorum. Open Subtitles بينما أنا أشعر أحياناً أني أمشي في الظلام.. يداً بيد, مع شخص بلا يدين.
    Minicik bir porsiyon isteyecek, Bense bir balıkçı teknesini yiyorum. Open Subtitles سوف تتناول حصّة مُقيمٍ صغيرة، بينما أنا هنا آكل قارب صيد.
    Evde oturabiliriz, sen şarkı söylersin ben de sana klavsenle eşlik ederim. Open Subtitles ،و إذا فضّلتِ البقاء في المنزل يمكنكِ الغناء بينما أنا أعزف البيانو
    ben de aynı anda sizin evreninizi içeren bir kutu yarattım. Open Subtitles بينما أنا قمت بحماقة مماثلة و خَلقتُ الصندوق الذي يحتوي عالمك
    Hem mektup daimîdir Oysa ben yalnızca gidip geleceğim. Open Subtitles الخطاب ثابت، بينما أنا بكل بساطة أذهب و أتي.
    Ama ben izlerken adamlarımdan biri pencereden geçti ve o adamı iyi tanımama rağmen, onu tanımak benim için imkansızdı. Open Subtitles لكن احد رجالي مر بالنافذة بينما أنا أراقب وبرغم انني اعرف هذا الرجل جيدا كان من المستحيل بالنسبة لي ان أميزه
    Burada kal Ve ben yokken şifreyi kırabiliyor musun bir bak. Open Subtitles إبقّ هنا و لترى إذا أمكنك فك التشفير بينما أنا بالخارج
    ben de bu sırada orada oturuyor, piyanoda bir şeyler çalıyor, onları izliyordum. Open Subtitles كنت وقتها جالساً أحاول العزف على البيانو بينما أنا أشاهدهما
    Oysaki ben sana akşam yemeği hazırlıyordum sen git, Marina ile flört et. Open Subtitles بينما أنا كنت أحضر لك العشاء (وأنت هناك تغازل (مارينا
    Ben burada olduğum sürece kimse bir çocuğun özgürlüğünü elinden alamaz. Open Subtitles لا أحد سيأخذ حرية الطفل بينما أنا هنا لا أحد أتسمعوني؟
    Ben dans ederken o ölüyordu Ve ben ona kızgındım. Open Subtitles هي كانت تموت بينما أنا كنت أرقص و كنت غاضبة منها
    Paketi açtığımda ağlamaya başladım, ve annem geldi ve dedi ki, 'Hiç tanımadığın akrabaların için mi ağlıyorsun?' Ve ben de dedim ki, 'Benim sahip olduğum hastalığın aynısına sahipti.' Şimdi bunu sana yazarken ağlıyorum. TED بينما أنا أفتحها، بدأت بالبكاء، و جاءت أمي و قالت، 'هل أنت تبكي على الأقارب الذين لم تعرفهم قط؟' فقلت: 'لقد عانت من نفس المرض الذي أعاني منه.' إنني أبكي الآن بينما أكتب هذه الرسالة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus