"بينما كنت أنت" - Traduction Arabe en Turc

    • Sen
        
    Hayır, Sen McGee'yle gün doğumunu izlerken ben Onbaşı Finn'in sicil kartına baktım. Open Subtitles لا ، بينما كنت أنت وماكجي تشـاهدان شـروق الشـمس قمت باسـتخراج ملف لانس
    Sen güçsüz bir tanrı gibi doğarken... ben bir çakal gibi yaratıldım. Open Subtitles لكن بينما كنت أنت تولد من أله لا ينجب كنت أنا جنين لأبن آوى
    Olmaz. Sen yokken kirlilik denen bir şey oldu. Open Subtitles لا أخرج من الماء،شئ حدث بينما كنت أنت غائباً إنه يدعى التــلوث
    Sen yokken yedeklerini çalıp kendime yaptırdım, yedeklerini de Sen fark etmeden yerine koydum. Open Subtitles لقد أخذت نسختك الإحتياطية بينما كنت أنت بالخارج صنعت منها نسخة، وأعدتهم قبل أن تلاحظ اختفائهم
    Sen show yaparken, bende polislerden kurtuldum, kamyona patlayıcı koydum. Open Subtitles بينما كنت أنت تقدم عرضاً, قمت أنا بالتخلص من الشرطة ولغمت شاحنة للتفجير
    Sen dışarıdayken biraz daha yahni yedi. Open Subtitles تناولت المزيد من الحساء بينما كنت أنت في الخارج
    Sen evde yokken yaptım. Open Subtitles لقد قمت بإعداده طوال اليوم بينما كنت أنت في الخارج
    - Evet. Çünkü Sen küçük kamerandan izlerken onu öldüren bendim. Open Subtitles لأنّي أنا من قتلته بينما كنت أنت تُراقب على كاميراتك.
    Sen hapisteyken iki yıl boyunca her gece ağlamasını dinledim. Open Subtitles لمدة سنتين كنت أسمعها تبكي قبيل نومها بينما كنت أنت في السجن.
    Bütün bu zaman boyunca çocuğumuzun olmamasının nedeninin ben olduğumu düşündürdün ama aslında bunu Sen önlüyormuşsun. Open Subtitles كل هذه الفترة جعلتني أظن أنا السبب في عدم إنجاب الأطفال بينما كنت أنت السبب
    Beni nasıl kandırdığını gördüm Sen böyle çabalarken. Open Subtitles ،لأني الآن أرى الحقيقة .كيف أنه خدعني ...بينما كنت أنت
    Sen uyurken, gözlerimin önünde öldüler. Open Subtitles ماتا أمام عيني، بينما كنت أنت نائماً
    Sen milyonlar kazanırken, ben acıya, yalanlara ve ihanete ibret olsun diye, tüm birikimimi ve ödüllendirilmemiş kabiliyetimi burayı yapmaya harcadım. Open Subtitles لذا بينما كنت أنت تجني الملايين قمت أنا بإستثمار إبداعاتي التي لم أكافأ عليها، وعملي الدؤوب في صنع هذا المنزل ليكون درس لك لتعاني بسبب أكاذيبك وخيانتك
    - Dün gece Sen ve David 12. kadehteyken ve bir kadının üstünde tuz yalarken... Open Subtitles الليلة الماضيه, بينما كنت أنت ودايفيد في الجوله ال12 من جولات شرب التاكيلا وتلعق الشراب من إمرأة غريبه أنا...
    Affedersin ama Sen her gün dışarıda çocuklarla bir kova ve topla oynarken ...Al-Fashir'i arayıp konuşan kimdi acaba? Open Subtitles معذرةً،من الذي كان يتصل بالـ"الفاشر" يوميًا بينما كنت أنت تلعب كرة السلة خارجًا؟
    Sen odanda şortla hoplayıp zıplarken ben kardeşlerimle sokakta fink atar, olay çıkarırdık. Open Subtitles بينما كنت أنت تتنقل في غرفة نومك كصبي يرتدي ملابس نسائية انا كنت على طبيعتي ومتعايشاً مع إخوتي في الملجأ هل تعلم ما اقوله لهم؟
    Sen köşede kıvrılmış bir canavara dönüşmenin paniğini yaşarken ben senin büyük kötü Alfa'nın bana vadettiği hediyeye hazırlanıyordum. Open Subtitles وربما بينما كنت أنت تزحف لزاوية تعاني من أزمة وجودية للتحول لوحش ، أنا كنت أستعد لما تدعى هدية التي وعدني إياها الآلفاالكبير السيء الخاص بك ، وخمن ما حصلت عليه ؟
    Sen orada, tuvalette bebek için çabalarken doktor son testimin sonuçlarına baktı. Open Subtitles أوه, بينما كنت أنت هناك في المرحاض تقوم بقــــــذف حيواناتك المنــــــــــوية، بينما هنا, حصل الدكتور على نتـــــائج آخــــــر فحــص لي،
    Babamız kendi türünü kılıçtan geçirip soyunu tüketti oysa Sen gösterişçi ve sıkıcı bir hâl aldın. Open Subtitles أبونا بالطبع نحر وأباد حصّته، بينما كنت أنت... بينما أنت أضحيت متباهيًا بليدًا كهذه الوجبة.
    Konuştum ve Sen beni dinledin. Open Subtitles بينما كنت أنت تستمعين فقط

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus