| Buradaki varlığınız gardiyanlar ve mahkûmlar arasındaki stresi bir nebze hafifletecektir, ve güvenliği artıracaktır. | Open Subtitles | سيُساعدُ ظهورُكُم هنا في التخفيف من التوتُر بينَ الضُباط و السُجناء و يُساهمُ في زيادَة السلامَة للجميع |
| Princeton ile eşek tıraşı arasındaki farkı bile bilmiyorlar. | Open Subtitles | لا يَعرفونَ الفَرق بينَ قَصَّة برينستون و القَصَّة العسكرية |
| Burada mahkûmlar arasındaki şiddetle uğraştığımız gibi mahkûmlar ve... | Open Subtitles | علينا التعامُل معَ العُنف الدائِر هُنا بينَ السُجناء |
| Yardım gelene kadar onu kollarımın arasına aldım. | Open Subtitles | ضَممتهُ بينَ ذِراعي حتى وصَلَت المُساعدة |
| Dün bir rüya gördüm, Bayan Sally'nin göğüslerinin arasına boşalmışım. | Open Subtitles | حَلُمتُ الليلَة الماضية أني كُنتُ بينَ ثَديي الآنسَة سالي |
| - İki kale arası. | Open Subtitles | المَركَز بينَ القاعدَة الثانيَة و الثالثَة |
| Evet, belki öyleyim ama Arada bir de olsa içimdeki avukat ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | لكن بينَ الحينة و الأُخرى ينطلقٌ المُحامي الذي فيّ حقاً؟ |
| Tanrı'nın istedikleri ve istemedikleri arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ الفَرقَ بينَ مَشيئَة الرَب و خِلافُها |
| Gloria ve oğlunuz arasındaki evlilik, bitmişti. | Open Subtitles | الزواج بينَ غلوريا و ابنُك كانَ قَد انتهى |
| Merhamet, hayırseverliğin çocuğuysa adaletin de kardeşidir, çünkü her ikisi de insanların arasındaki görünmeyen bağlardır. | Open Subtitles | الرَحمَه هيَ ابنَة عَمَل الخير لكِنَّها أُختُ العدالَه لأنَ كِلاهُما يَتَعلَّق بالصِلَة الخَفيَّه المَوجودَة بينَ الناس |
| Seninkilerle Müslümanlar arasındaki düşmanlığın artmasından endişeleniyor. | Open Subtitles | يخشى أنهُ سيكون هُناك تصعيد للأعمال العِدائيَة بينَ جماعتكَ و المسلمين |
| Dediğim gibi, kuşaklar arasındaki fark inanılmaz. | Open Subtitles | كما قُلت، إنهُ أمرٌ رائِع الفَرق بينَ الأجيال |
| İki yetişkinin arasındaki zararsız küçük bir eğlence. | Open Subtitles | مُجرَّد مرَح غير مُؤذي بينَ بالِغان مُوافقان على ذلك |
| Notalar arasındaki sessizlik gibi. Sıcak müziğin anahtarı, sessizlik. | Open Subtitles | بيننا, كالصمت بينَ الملاحظات الذي يحمل المفتاح للموسيقا الهادئة |
| ..parlak bir yalan ile düzgün gerçek arasındaki farkı. | Open Subtitles | ، بينَ الكذبةِ الّلامعة . والحقيقة الواضحة |
| Yani bu kısmın arasına hiç geçiş eklememeliyiz diyorsun? | Open Subtitles | إذن هل تقصد بينَ هذا الجزء،، لا نضيف أي مقطع ؟ |
| Bak, o adam iki sosisin arasına bir ekmek koyuyor. | Open Subtitles | انظر.. أولائكَ الرجال يضعون السكر بينَ قطع النقانق. |
| "Onu kollarımın arasına aldım." demişsin. | Open Subtitles | أنكِ، و أقتبِس: ضممتُهُ بينَ ذرياعي. |
| 09:00 ile 10:00 arası. Neden? | Open Subtitles | بينَ بينَ التاسعة والعاشرة صباحاً ، لماذا؟ |
| Sancıların arası üç dakikaya indi. | Open Subtitles | إنها ثلاثُ دقائق بينَ الألم |
| Arada bir küçükken yaptığım bir şeyi hatırlıyorum ya da babam tarafından bana yapılmış bir şeyi. | Open Subtitles | بينَ الحينَة و الأُخرى أتَذَكرُ شيئاً فعلتُه عِندما كُنتُ طِفلاً أو شيئاً فُعِلَ بي |
| Arada bir nefes filan al. | Open Subtitles | عليكَ أَن تَرُد أو أي شيء بينَ الحِين و الآخَر |