Bütün o uyduları ve uzay mekiklerini kozmos'a sepetlemekten bahsediyorum. | Open Subtitles | أعني، التقلب بين كل تلك الأقمار والمكوكات الفضائية خارج الكون. |
Şey, onu ayıramam. hissettiğim şey Bütün bu olanların bir kombinasyonu. | Open Subtitles | حسناً,لا أستطيع فصل هذا عنه أشعر بالترابط بين كل تلك الأشياء |
Nasıl oldu da ofisteki onca kişiden bir tek ben seninle geldim? | Open Subtitles | كيف من بين كل الذين في المكتب أنا الوحيدة التي ذهبت معك؟ |
onca maktul arasında, palyaço arabasını dolduracak kadar kemik topladılar. | Open Subtitles | بين كل هؤلاء الضحايا، لديهم عظام كافية لملء السيارة مهرج. |
Burada planktonlar arasında, besin ağı o kadar dolaşık ve karışıktır ki, bilim insanları bile kimin kimle beslendiğini bilmezler. | TED | هنا بين كل العوالق تعد الشبكة الغذائية شديدة التعقيد و الإبهام والتشابك حتى العلماء ذاتهم لايمكنهم تحديد من يفترس من |
Ve dünyadaki Tüm web sayfaları arasında 55 trilyon bağlantı var. | TED | وهناك 55 تريلليون رابط بين كل الصفحات على الإنترنت في العالم. |
Fakat bir uygulama Hem evrensel Hem de kalıcı etkileri açısından öne çıkıyor. | TED | ولكن مؤسسة واحدة تبرز من بين كل تلكم بسبب حجمها العالمي وإرثها الدائم |
Evet, Bütün bu Taco'cular arasında Bütün bu şehirlerde, Tüm dünyada, öyle mi? | Open Subtitles | نعم ، من بين كل أماكن الطعام من بين كل المدن بالعالم ؟ |
Gönderdiği Bütün hediyeler arasında bu, bugüne kadar aldıklarımızın en büyüğü. | Open Subtitles | أتعلم، من بين كل الهدايا التي أرسلها هذه أعظم هدية استلمتها |
Bütün çocukluk anılarım arasından göze çarpan bir tane var. | TED | من بين كل ذكريات طفولتي، هناك ذكرى واحدة مختلفة عن البقية. |
Ve o gitarr, Bütün enstrümanlarım arasında, o bağlantıyı kurabilen yegane aletti. | TED | وقد كانت الآلة الوحيدة من بين كل الآلات التي أعزف عليها التي صنعت معها هذه الرابطة |
onca erkek arasında neden aptallar prensini sevdim? | Open Subtitles | لماذا من بين كل الرجال أقع فى حُب أمير الحمقى ؟ |
onca erkek arasında neden aptallar prensini sevdim? | Open Subtitles | لماذا من بين كل الرجال أقع فى حُب أمير الحمقى ؟ |
İnanılmaz bir altıncı hissin var. onca insanın içinde beni buldun. | Open Subtitles | لابد أن لديك حاسة سادسة رهيبة لتختارني من بين كل ذلك التجمع المزدحم |
Birbiri arasında bağlantıları olan eşmerkezli jeodezik bir yapı seti. | TED | انه مجموعة من الجيوديسيدات متحدة المركز بروابط بين كل منها. |
Ben o güce sahibim. O kadar insanın arasında ben. | Open Subtitles | و أنا لدي هذه القدرات أنا من بين كل الناس |
Biliyor musun, annemin Tüm evliliklerine bakarsak, en kısası bu oldu. | Open Subtitles | أتعرف, من بين كل زيجات والدتي، أعتقد أن هذه ستكون أقصرها. |
Ve odadaki Tüm insanlar içerisinde, belli ki güvenebileceğim tek kişi o. | Open Subtitles | ومن بين كل الموجودين في هذا الغرفة فهو الوحيد الذي أثق به |
Hem de tam da burada. Burası Amerika, haksız mıyım? | Open Subtitles | وهنا من بين كل الأماكن، أعني، تبًا، إنها أمريكا، صحيح؟ |
Köle emeğine herkesten çok senin saygı duyman ve onu gururla giymen gerekir. | Open Subtitles | أنت من بين كل الناس يجب أن تحترمي عمل العبيد و ترتديه بفخر |
Gerçekten Hepinizin ebeveynlik tavsiyesi vermesi gerektiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تظنُ حقاً انك انت من بين كل الناس يجب ان تعطي نصائح ابوية ؟ |
Etrafta rastlayacak o kadar insan varken, ben sana rastlıyorum. | Open Subtitles | فمن بين كل الناس الذين قدْ ألتقيهم صدفة, ألتقيكِ أنتِ |
diğer insanlar arasından senin hayatta kalman ve amacına hizmet etmen için neden Tanrı seni seçti? | Open Subtitles | لماذا اختارك الاله من بين كل البشر الاخرون لكي تنجو وتنفذ غرضه؟ |
Oynadığım roller içinde en iyisi King Lear'ın ölümüydü. | Open Subtitles | من بين كل الأدوار التى أديتها المشهد الوحيد الذى لم يكن من حقى هو مشهد الموت في مسرحية الملك, لير |