"بيوتهم" - Traduction Arabe en Turc

    • evlerine
        
    • evlerinde
        
    • evlerini
        
    • evlerinden
        
    • evine
        
    • evde
        
    • evinde
        
    • Evleri
        
    • evlerinin
        
    • eve
        
    Askerleri, subaylardan ayırarak serbest bırakıp evlerine göndermiş biz subayları ise alıkoymuşlardı. Open Subtitles سيقومو بفصل الظباط وسيعيدون الجنود إلى بيوتهم لكنهم سيحتفظوا بنا نحن الظباط
    evlerine girmek için internetten alışveriş eden biri gibi davranıyor. Open Subtitles يستخدم غطاء كونه متسوق إنترنت ليتمكن من الدخول إلى بيوتهم
    Sokakta yaşayan adamı da sayarsak tüm kurbanlar evlerinde öldürülmüş diyebiliriz. Open Subtitles باعتبار المشرد عاش في الزقاق كل الضحايا اساسا قتلو في بيوتهم
    Ve geceler boyu bizi evlerinde misafir eden sizlere içten teşekkürlerimi sunuyorum. Open Subtitles وشكراً خالص من الأعماق لكلكم الذين أدخلونا في بيوتهم ليلة تلو أخرى
    Birçoğu, evlerini ve eşyalarını kaybetmekten korkuyordu. Bu yüzden selde elektriksiz ve temiz susuz kaldılar. TED الكثير منهم كان مذعوراً من فقدان بيوتهم وأمتعتهم. لذلك قرروا البقاء في الفيضان بلا كهرباء ولا ماء نظيف.
    Yahudilerin evlerini yakalım. Open Subtitles الشعب ربما نطور الأمر مع اليهود أحرق بعض بيوتهم
    Şaka olup olmadığını insanları evlerinden çıkarıp makineli tüfeklerle taradığımızda görürsün. Open Subtitles عندما نسحب هؤلاء القوم من بيوتهم ونطلق النار عليهم بالبنادق الآلية
    Ve bu yüzden klişeler artık ilginç değil, insanların neden evlerine yakın kaza yaptığı da. TED ولهذا لا نستمتع بعباراتنا المتكررة، ولهذا أيضًا يضع الناس حطام سياراتهم بجانب بيوتهم.
    evlerine gidip, minimum eğitimle her hangi biri tarafından sağlanabilecek en kapsamlı, teknolojik ve doğru muayeneyi yapabiliyoruz. TED نذهب إليهم في بيوتهم ونوفر لهم الكشف الأكثر شمولية، عالي التقنية والدقة، والذي يمكن إتاحته لأي كان بتدريب بسيط.
    Joey, gidip aileni bir araya topla ve bu olay bitene kadar evlerine gitmelerini söyle. Open Subtitles جوي ، انت افضل من يجمع عائلتك اخبريهم ان يعودوا الى بيوتهم حتى انتهاء تلك القضية
    Ama evlerine gitmek isteyen yüzler belki de binlerce insanın bekletildiği söyleniyor. Open Subtitles ينتظر الاف الناس الذهاب الى بيوتهم بيوتهم
    evlerinde oturup, denizcilerin hayatlarını tehlikeye atarak ayaklarına getirdiği şeylerin tadını çıkaran ama bir damla içkiye dokunsalar zavallılardan nefret eden, hatta senin benim gibi onlara iyilik etmeye çalışanlara dudak büken tüm o aptalların anlaması için. Open Subtitles كل هؤلاء المدللين التافهين القابعين في بيوتهم علي أرائكهم ينعمون بوسائل الراحة
    Ama, kurbanların çoğu evlerinde bulunmuş. Sanki katillerini kendileri evlerine almış gibi. Open Subtitles على أية حال ، العديد من الضحايا وجدوا فى بيوتهم كما لو أنهم سمحوا لقاتلهم بالدخول
    Yapılacak en iyi şey, evlerinde kalmaları. Open Subtitles أفضل شئ للوقت الحالي أن يبقوا في بيوتهم حسنا سيدي.
    Duydunuz mu, çocuklar? Ramgarh'takiler evlerini terk etmeye başlamış. Open Subtitles سمعتم هذا يارفاق رجال القرية بدأوا يفرون من بيوتهم..
    Yani yerleşimlere saldırılırsa evlerini korumak için ayrılmalarına izin verilecek mi? Open Subtitles أيعني أنه سيسمح لهم بالرحيل للدفاع عن بيوتهم إذا تعرضت المستوطنات للهجوم؟
    İnsanlar evlerinden sürüldüklerinde veya temel insan haklarından mahrum bırakıldıklarında Open Subtitles عندما يجبر الناس على ترك بيوتهم أو سلب حقوقهم الإنسانية
    Muhtemelen bilmiyorum, Tok gurularının çoğu kendi evlerinden eğitim verirler. Open Subtitles علي الأرجح لا , فمعظم المعلمين يقومون بالتدريس في بيوتهم
    Pekala, herkes evine sevdiklerine gidip son anlarını beraber geçirsin. Open Subtitles ليعود الجميع الى بيوتهم اقضوا ساعاتكم الاخيره مع بعضكم البعض
    Şu an yapacakları en akıllıca şey evde kalmak. Open Subtitles أفضل شئ للوقت الحالي أن يبقى الناس في بيوتهم
    Yalnızca herkesin, evinde kalıp beladan uzak duracak kadar stoğu olsun istiyorum. Open Subtitles أحرص على نيل الكلّ خزين كافٍ ليبقوا في بيوتهم بعيدًا عن الحيّ
    Bu Evleri boş göstermek yerine insanlarla dolu gösteren mimarlar gibi. TED إنها تشبه كثيرا المهندسون المعماريون الذي يعرضون للناس بيوتهم على عكس أن يرونها خالية
    Bunu evlerinin ve kalplerinin kapısını ona açan insanlara yaptı. Open Subtitles التي ارتكيتها بحق الناس الذين فتحوا بيوتهم و قلوبهم لها
    Onlar bu el bombalarını kafelerde oturan masum insanlara attılar ve işten eve giden trenleri yakalamayı beklediler. TED قاموا بقذف هذه القنابل على الناس الأبرياء وهم يأكلون في المقاهي بعد ذلك قاموا بانتظار القطارات للوصول إلى بيوتهم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus