etkileri devasa ve neredeyse evrensel olduğu hâlde, bu liderleri sadece ufak bir grup insanın seçmesine izin veriliyor. | TED | عدد قليل فقط من الأشخاص هم المسموح لهم بالتصويت لهؤلاء القادة، بالرغم من أن تأثيرهم هائل ويكاد يكون عالمياً. |
Yaptıklarını fark etmediler mi? Bu toplumlar nasıl olup da çevrelerine verdikleri etkileri görüp vaktinde durmadılar? | TED | ألم يروا نتيجة فعلهم؟ كيف لمجتمعات الا يدركوا تأثيرهم على البيئة و يتوقفون في الوقت المناسب؟ |
Buna rağmen yüzeydeki hayata etkileri çok büyük olmuş. | Open Subtitles | مع ذلك ، تأثيرهم علي الحياة فوق السطح يكون هائل. |
Böylece onların tesirinden faydalanabilir ve tutkumun farkına varabilirim. | Open Subtitles | حتى يمكنني الإستفادة من تأثيرهم.. وتحقيقُ رغبتي.. |
Böylece onların tesirinden yararlanabilirim. | Open Subtitles | حتى يمكنني الإستفادة من تأثيرهم.. |
Annem onların benim üstümde kötü etkileri olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | أعتقد أن أمي قلقة حول تأثيرهم الإفسادي |
Tüm dünyadaki etkileri büyük olacaktı. | Open Subtitles | سيكون تأثيرهم على العالم هائلاً |
Büyük sürülere etkileri çok küçük ama morinalar avlanırken, kapelinleri deniz tabanından yukarıya bekleşen kambur balinaların menziline doğru sürüyorlar. | Open Subtitles | تأثيرهم على الأفواج الهائلة محدود ولكن بينما يقومون بالصيد، تدفع اسماك القدّ الكبلين بعيداً عن قاع البحر وفوق إلى مدى الحوت الاحدب الذي يقوم بالإنتظار. |
Yani etkileri o kadar da büyük değil. | TED | لذلك فإن تأثيرهم ليس كبيراً. |