"تأخذنى" - Traduction Arabe en Turc

    • götürmüyorsun
        
    • götürüyor
        
    • götüreceksin
        
    • götürür
        
    • götürmen
        
    • götürmek
        
    • götürürdü
        
    • götürmedin
        
    • götürebilir
        
    • götürüyorsun beni
        
    Tabi, Sen de bana Duke gibi görünmüyorsun eğer FBI ajanıysan, Beni neden FBI bürosuna götürmüyorsun? Open Subtitles وانت لا تبدو كدوق لى أيضاْ "لو كنت من "أف بى أى لماذا لا تأخذنى فقط إلى مكتب "أف بى أى " ؟
    Rusça olmayan kelimeler bu boktan yerden alıp götürüyor beni. Open Subtitles الكلمات التى ليست بالروسيه تأخذنى بعيدا عن هذا المكان القذر
    Bu çocukla nereye götüreceksin beni? Open Subtitles و إلى أين سوف تأخذنى بهذا الطفل ؟
    Beni oraya götürür müsünüz? Onu bulmam gerek. Open Subtitles هل من الممكن ان تأخذنى لهناك انا لا بد ان اجده
    Kafanı şişirmek falan istemiyorum ama buna beni de götürmen gerekirdi. Open Subtitles أتعرف , ولو أننى لا أريد إزعاجك لكن ألم يكن مفروضا أن تأخذنى معك هذه المرة؟
    Dinle, eğer beni götürmek istemiyorsan bende kendim giderim. Open Subtitles لقد أذيت الشخص الخطأ اذا لم تريد أن تأخذنى معك سوف أذهب بمفردى
    Yengem beni eskiden ava götürürdü. Yengen iyi biriymiş, Harold. Open Subtitles عمتى أعتادت أن تأخذنى لهنا لنصطاد
    Beni hiç bu şekilde bir akşam yemeğine götürmedin James. Open Subtitles لم تأخذنى إلى العشاء أبدا تبدو مثل هذا ، جيمس
    - Güzel. Beni Cal'a götürebilir misin? Open Subtitles هذا جيد ، هل تمانع أن تأخذنى إلى سيارتك ؟
    O zaman madem Eski Şehir'e gitmiyoruz, nereye götürüyorsun beni? Open Subtitles ان لم تكن متجهه الى اولدتاون إلى أين تأخذنى إذا؟
    Beni yeni bir yerlere götürmüyorsun. Open Subtitles أنت أبدا لا تأخذنى إلى مكان جديد
    Bana yalan söylediğini biliyorum. Beni Bölüm'e götürmüyorsun. Open Subtitles انظر, أعرف أنك تكذب علىّ أعرف أنك لا تأخذنى الى "القسم"
    Neden sadece beni götürmüyorsun? Open Subtitles لماذا لا تأخذنى أنا فقط؟
    Kızıl saçlı bir kadın beni ortadan kalkması gereken salağı ziyarete götürüyor. Open Subtitles ذات الشعر الأحمر تأخذنى لزياره احمق يتعين عليه ان يذهب
    Beni o kadar uzağa götürüyor ki Efendiler bile görmemişler. Open Subtitles تأخذنى بعيداً جداً لدرجة أن الأسياد أنفسهم لم يروا تلك الأماكن
    Bir yıl boyunca her gün beni terapiye mi götüreceksin? Open Subtitles تأخذنى الى العلاج كل يوم لمدة عام ؟
    Peki şimdi, beni nereye götüreceksin bakalım? Open Subtitles اين تريد ان تأخذنى ؟
    Beni kumsal ve otellerin olduğu yere götürür müsünüz? Open Subtitles -مرحباً , أين تريد الذهاب؟ هل من الممكن أن تأخذنى الى مكان الشاطئ والفنادق
    Beni Dublin'e götürmen gerekmiyor muydu ? Open Subtitles اليس من المفترض أن تأخذنى إلى دابلن؟
    Beni yemeğe götürmek zorunda değilsin, o kadar önemli değildi. Open Subtitles ليس من الضرورى ان تأخذنى الى العشاء هوا لم يكن شئ مهم
    Annem beni sinemaya götürürdü. Open Subtitles كانت أمى تأخذنى دائماً لمشاهدة الأفلام
    Beni dansa kaldırmayı sordun ama asla beni götürmedin. Open Subtitles لقد طلبت اصطحابى للحفل و لكنك لم تأخذنى .
    - Beni ona götürebilir misiniz? - Nehrin karşı yakasında. Open Subtitles هل تستطيع ان تأخذنى له انه فى الجانب الاخلر من النهر
    Pekala nereye götürüyorsun beni? Open Subtitles حسنا أين تأخذنى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus