"تأخذون" - Traduction Arabe en Turc

    • alıyorsunuz
        
    • alıp
        
    • götürüyorsunuz
        
    • alın
        
    • aldınız
        
    • alıyorsun
        
    • almanıza
        
    Askeriyeden para mı alıyorsunuz? Open Subtitles أنتم تأخذون النقود من شؤون المحاربين القدامى؟
    Vay be, ilk günden evrak işlerini epey ciddiye alıyorsunuz gibi görünüyor. Open Subtitles واو , انتم ياشباب تأخذون العمل بجدية هنا آسفون لفعل هذا
    Siz Pers erkekleri, bir Yunanlı kadından emir alıyorsunuz. Open Subtitles أنت أيها الفرس تأخذون أوامركم من امراة يونانية.
    Ya da habire mesajımı alıp duracak mısın, tekrar, tekrar? Open Subtitles أو أنكم فقط تأخذون , و تأخذون , و تأخذون؟
    Senle Willow Ampata'yı götürüyorsunuz. Benle Giles mumya avına çıkıyoruz. Open Subtitles (أنت و (ويلو) تأخذون (أمباتا و أنا و (جايلز) سنطارد المومياء
    Bir dakika durun, derin bir nefes alın ve kendinize sorun "kazanmak istiyor muyum?"... Open Subtitles لذا لمَ لا تأخذون لحظة تأخذون نفساً و تسألون أنفسكم
    Federaller size ne isterseniz veririz demiş. Siz sadece bir kutu dinamit mi aldınız? Open Subtitles اعني بان الفدراليون يعطونكم كل ما تريدون وانتم يا رفاق تأخذون صندوق ديناميت واحد فقط؟
    Küpü alıp göğüs veya penis şekilli olanları var, neyse ağzına alıyorsun, damlalar halinde... dudaklarına, göğüslerine bırakıyorsun. Open Subtitles تأخذون المكعب بشكل الثدي أو القضيب أي شيء تضعينها بفمك وتدعين الماء يقطر من رقبتها وحلماتها
    Ne yaptığınızı biliyorum. Numune alıyorsunuz. Ben de işin içinde olmak istiyorum. Open Subtitles أعرف ما هذا، أنتم تأخذون عيّنات صخريّة أريد أن أكون جزءًا من هذا
    Örneğin, bir bloğu alıyorsunuz ve bir yığına ekliyorsunuz ve bu blok yığınları oyununuzdaki veya hikayenizdeki farklı karakterlerin hareketlerini kontrol ediyor, bu örnekte büyük balığı kontrol ettiği gibi. TED في هذه الحالة، تأخذون الوحدة المتحركة، وتضعونها داخل الرزمة، بحيث تتحكم رزم الوحدات بتصرفات مختلف شخصياتك في اللعبة أو قصتك، وفي هذا المشهد التحكم بالسمكة الكبيرة.
    Yani bunun gibi birşeyi alıyorsunuz, yakıyorsunuz, basınç altında bırakıyorsunuz, ve belki bunu elde ediyorsunuz. Gerçi yine altını çiziyorum. TED إذاً تأخذون شيئا كهذا، تقومون بحرقها، تضعونها تحت الضغط، ومن المحتمل أنكم، تحصلون على هذا. ومع أنه، مجددا، أشدد: لا نعرف.
    - İnsanları konukçu olarak alıyorsunuz. - Goa'uld konukçu alır. Tok'ra almaz. Open Subtitles أنتم تأخذون البشر كمضيف لكم الجواؤلد يأخذون مضيف لهم ، و لكن ليس التوك-رع
    Sadece bir kapsül alıyorsunuz üç hafta boyunca, günde bir kez, tek kapsül ve vücuttaki yağlar, söylendiği gibi... Open Subtitles تأخذون كبسولة واحدة فقط كبسولة واحدة مرة واحدة في اليوم لمدة ثلاث أسابيع ... و الدهون، كما يقولون
    Neden tüm bu sihir malzemelerini alıyorsunuz? Open Subtitles لماذا تأخذون كل هذه الخدع السحرية ؟
    İlk doğanları alıyorsunuz ya sonra? Open Subtitles لذا، تأخذون المواليد الإوَل و ماذا؟
    Yani düşünün: bilgisayarınızı alıp nükleer bir reaktöre atıyorsunuz ve hala çalışmak zorunda. TED لذلك تخيلوا فقط: أنكم تأخذون حاسوبكم و تقومون بإلقائه في مفاعل نووي و مع ذلك يجب عليه أن يعمل.
    Neden şu insan genetiğini çözme projenizi de yanınıza alıp buradan ikilemiyorsunuz? Open Subtitles اتعلمون, لما لا تأخذون مشروعكم الانساني الموروث وتذهبون؟
    - Onu nereye götürüyorsunuz? Open Subtitles إلى أين تأخذون هذا ؟
    - Onu nereye götürüyorsunuz? Open Subtitles إلى أين تأخذون هذا ؟
    Sol taraftan kızartma alın, sağdaki kekin kremasına batırın, tadını çıkarın henüz lezzetli bir tatlı değil. Open Subtitles لطيف، صحيح؟ تأخذون حبّة من الجانب الأيسر، تغمّسونها في الفروستينغ باليمين،
    Hepiniz tüm paramı aldınız ve hemşire Jell-O dedi diye kaçtınız. -Ray. Open Subtitles تأخذون نقودي و تتهربون لأن الممرضة أحضرت الجيلي
    alıyorsun, alıyorsun ve alıyorsun! Open Subtitles تأخذون, وتأخذون, وتاخذون لقد اعدنا المال
    Eğer şanslıysanız, benim kızların birini almanıza izin veririm. Open Subtitles إن كنتم محظوظون، سأدعكم تأخذون .واحدة من سيّداتي لجولة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus