"تؤدي إلى" - Traduction Arabe en Turc

    • yol açar
        
    • a çıkıyor
        
    • 'e çıkar
        
    • yol açıyor
        
    • yol açabilir
        
    • yemeye yol
        
    • sonuçlanır
        
    • sonuçlara yol
        
    • sorunlara yol
        
    • sebep olur
        
    • sebep olacak
        
    • neden olabilir
        
    Dışsal mantık iktisadi bir mantıktır: girdi çıktı'ya yol açar; risk mükafatı getirir. TED المنطق الخارجي هو منطق اقتصادي: المخاطرة تؤدي إلى الربح.
    Sizin zamanınız geçti. Bravo! Buradan bakınca, bütün yollar Amanda Tanner'a çıkıyor. Open Subtitles لقد ولّى زمنكم في تصوري أن كل الطرق تؤدي إلى أماندا تانر
    Bütün yollar Fitz'e çıkar. Buraya gelmeyeli yıllar oldu. Seni özlemişim. Open Subtitles كل الطرق تؤدي إلى فيتز. لم آتي إلى هنا منذ زمن.
    Pekala, görünüşe göre uyku kaybı, açlık hormonu olan grelin hormonuna yol açıyor. TED حسنا، يبدو أن قلة النوم تؤدي إلى إطلاق هرمون غريلين، وهو هرمون الجوع.
    Kokain bağımlılığı korkunç bir durum, insan hayatının mahvolmasına ve ölüme yol açabilir. TED إدمان الكوكايين هو حالة رهيبة يمكن أن تؤدي إلى الموت وإلى خسائر في حياة الإنسان.
    Ve yine kontrollü yiyenlerde bir top dondurma yemek gibi bir anlık küçük bir zevkin aşırı yemeye yol açması daha muhtemeldir. TED وتساهلة صغيرة، مثل تناول مغرفة واحدة من الآيس كريم، من المرجح أن تؤدي إلى الإفراط في الطعام في االذين ياكلون برقابة.
    Bu yönlerin bazıları, mutasyona uğramış daha fazla kopyanın devredilmesi ile sonuçlanır. TED بعض تلك الطرق تؤدي إلى جعل نسخ أكثر من المورثة الطافرة تورّث، وهلم جرا.
    Sicim teorisi yeterince basit başIıyor, fakat akıI almaz sonuçlara yol açıyor. Open Subtitles نظرية الأوتار تبدأ حكايتها ببساطة لكنها تؤدي إلى بعض الإستنتاجات المحيرة للعقل
    Onun, küçük kaba davranışların kızgınlık ve şiddet gibi daha büyük sorunlara yol açabildiği teorisi vardı. TED وكان لديها نظرية بأن تلك الأفعال الصغيرة الفظة قد تؤدي إلى مشاكل أكبر كالعدوانية والعنف.
    Masumum dedim ya! Aptal aptal düşünceler böyle terörist saldırılarına sebep olur. Open Subtitles قلت أني بريء ، لكن الأفكار الغبية تؤدي إلى أعمال إرهابية كهذه
    Kemiğin çatlamasına sebep olacak kas kasılmalarına sebep olacak kadar güçlü voltaj bu. Open Subtitles هذا هو الجهد الكهربائي الذي يحتاجه الأمر لإحداث تشنجات عضلية بهذه القوة من الممكن أن تؤدي إلى كسر العظم
    En ufak bir hata tehlikeli durumlara neden olabilir. Open Subtitles أيّ حرّكة متسرّعـة يمكنها أن تؤدي إلى حالة خطرة
    Yavaş yavaş düşünceler ideolojiye yön verir, hareketlere yön veren politikalara yol açar. TED ،و شيئا فشيئا تتحول الأفكار إلى أيديولوجيا .تؤدي إلى سياسات تؤدي بدورها إلى اتخاذ إجراءات
    Türbülans nadiren uçakların düşmesine yol açar. Open Subtitles كما تعرف .الإظطرابات نادرا ما تؤدي إلى تحطم الطائرات
    Tüm yollar Lost Woods Resort'a çıkıyor. Open Subtitles كل الطرق تؤدي إلى منتجع "الغابات الضائعة"
    Bütün yollar Caleb'a çıkıyor. Open Subtitles فكل (الطرق تؤدي إلى (كايلب
    Bütün yollar Fitz'e çıkar. Kötü adamların paçayı kurtarması hoşuma gitmiyor. Washington'a gelmemeliydin öyleyse. Open Subtitles كل الطرق تؤدي إلى فيتز. أكره حين ينجو الأشرار بفعلتهم. إذاً لا يجب أن تكوني في واشنطن. الأحد باستا، والإثنين ساندويشات.
    Seni durduran ne ki? Bütün yollar Fitz'e çıkar. Open Subtitles ما الذي يمنعك؟ كل الطرق تؤدي إلى فيتز.
    Üç kelimeye özetlersek, hayvanlar aleminde basitlik karmaşıklığa, karmaşıklık da uyuma yol açıyor. TED بثلاثة كلمات، في مملكة الحيوان، إن البساطة تؤدي إلى تعقيد الأمر الذي يؤدي إلى مرونة.
    Bazen, bilimde beklenmedik bağlantılar yeni çözümlere yol açabilir. TED لذا في بعض الأحيان تتكون في العلوم روابط غير متوقعة تؤدي إلى حلول جديدة
    Ayak parmağı zedelenmesi ciddi sorunlara yol açabilir, hatta ölüme bile. Open Subtitles أقصد أصابات أصبع القدم ممكن تؤدي إلى مضاعفات خطيرة للغاية وفي بعض الحالات , الموت
    Kalori yoğun işlenmiş gıdalar ve büyüyen porsiyon boyutları yaygın pazarlama ile birleştiğinde aşırı yemeye yol açıyor. TED الأغذية المعالجة ذات السعرات العالية وإزدياد مقدار حصص الآطعمة بالإضافة إلى التسويق المكثف تؤدي إلى الإفراط السلبي في تناول الأطعمة.
    Milyarlarca kez sizi daima alıcı olarak ilişkilendiren vücudunuzun yüzeyinden minik duyusal parçacıklar gelir ve bu sizin ta kendiniz olarak sonuçlanır. TED بلايين الأحاسيس الصغيرة أتت من سطح جسمك وترتبط دائما معك كمُتلقي ، والتي تؤدي إلى تجسيدك.
    Erkek çocuklarının sosyalleşmesini, ve bu güncel sonuçlara yol açan erkeklik tanımlarını nasıl değiştirebiliriz? TED كيف يمكننا تغيير التنشئة الاجتماعية للفتيان وتعريفات الرجولة التي تؤدي إلى هذه النتائج الحالية؟
    Ama arada sırada, bir nokta mutasyonu bir hücredeki önemli bir yeteneği aksatır veya bir hücrenin zararlı şekilde yanlış davranmasına sebep olur. TED لكن بين الفينة والأخرى، تعرقلُ الطفرة النقطية قدرة مهمة في الخلية أو تؤدي إلى سوء تصرف الخلية بطرق ضارة.
    Sonra da ölümüne sebep olacak miktarda suyla sonsuz rahatlığı sağlıyor. Open Subtitles ثم يقدم الإغاثة بالماء التي تؤدي إلى الوفاة.
    Çok fazla seks üriner sistem enfeksiyonuna neden olabilir ki bu da enfeksiyona bağlı strüvit taşına neden olabilir. Open Subtitles وممارسة الجنس بكثرة قد تؤدي إلى إنتان السبيل البولي مما قد يقود إلى حصيات الستروفايت على خلفية إنتانية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus