"تؤذين" - Traduction Arabe en Turc

    • zarar veriyorsun
        
    • incitiyorsun
        
    • acıtıyorsun
        
    • incitmene
        
    • inciteceksin
        
    • yaralayacaksın
        
    • canını yakıyorsun
        
    • zarar verebilirsin
        
    • zarar vermenize
        
    Biliyor musun, sadece burada kendini suçlu çıkartarak zarar veriyorsun. Open Subtitles أتعلمين، أنتِ تؤذين نفسك وحسب بحملك لهذا الذنب
    Ama birini korumaya çalışarak hepsine zarar veriyorsun. Open Subtitles ,ولكن بمحاولتك لحماية أحدهم أنتِ تؤذين جميع البقية
    Neden ilişkin olan herkesi incitiyorsun? Open Subtitles لمَ تؤذين كلّ شخص تتعاملين معه؟
    Kulaklarımı acıtıyorsun. Open Subtitles أوقفي الضجيج! أنت تؤذين أذناي.
    Samuray'ı incitmene izin vermeyeceğiz. Open Subtitles نحنُ لن ندعكِ مطلقًا تؤذين محارب الساموراي.
    Yoga yaparken kendini inciteceksin. Open Subtitles حسناً، أنت تؤذين نفسك بممارستك لليوغا
    Yine kendini yaralayacaksın, değil mi? Open Subtitles لو عدتِ للمنزل , فسوف تؤذين نفسكِ مجدداً صحيح؟
    Anlatsana, bugünlerde kimin canını yakıyorsun? Open Subtitles لذلك قل لي من تؤذين هذه الأيام ؟
    Sonuçta kendine zarar verebilirsin. Open Subtitles لأنك قد تؤذين نفسك
    Yalan söyleyerek benden çok kendine zarar veriyorsun. Open Subtitles من خلال الكذب، أنتِ تؤذين نفسكِ، أكثر من إيذائكِ لي.
    Kendinine zarar veriyorsun. Arkadaşlığımıza zarar veriyorsun. Open Subtitles انت تؤذين نفسكِ وبالتالي تؤذينا معكِ.
    Kendine zarar veriyorsun. Open Subtitles أنتِ تؤذين نفسك.
    Masum insanlara zarar veriyorsun. Open Subtitles تؤذين أشخاصاً أبرياء
    Böyle uzaklaşarak en çok kimi incitiyorsun? Open Subtitles من تؤذين أكثر, بتعذيب نفسكِ هكذا؟
    İnsanları incitiyorsun. Open Subtitles أنتِ تؤذين الناس
    İnsanları incitiyorsun. Bu yanlış. Open Subtitles أنت تؤذين الناس هذا خطأ
    Sakin ol. Kolumu acıtıyorsun. Open Subtitles دعيني، أنتِ تؤذين ذراعي شكرا
    Anne lütfen, elimi acıtıyorsun. Open Subtitles أمي,ارجوكِ أنت تؤذين يدي
    Kolumu acıtıyorsun. Open Subtitles انتِ تؤذين ذراعي
    Ama George'u incitmene izin vermeyeceğim. Seninle ilgili gerçeği bildiğini sanıyor. Open Subtitles ...لكنني لن اتركك تؤذين جورج يعتقد انه يعرف الحقيقة عنك
    - Bir yerini inciteceksin anne. Open Subtitles سوف تؤذين نفسك امي
    - Hayır, kendini yaralayacaksın! Open Subtitles - لا.. سوف تؤذين نفسك
    Alexa, Otto'nun canını yakıyorsun Open Subtitles أليكسا, أنتِ تؤذين أوتو
    Dikkat et derim. Onunla kendine zarar verebilirsin. Open Subtitles حذارٍ، قد تؤذين نفسك بذلك.
    Yıllar yeni katmanlar ekledi ama o hala oradaydı ve kendinize zarar vermenize sebep oldu. Open Subtitles لقد أضافت السنين الطبقات لكى تقوم بتغطيته و لكنه كان لا يزال هناك و جعلك تؤذين نفسك ما الذى فعلته ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus