Alayım tamamen yok edilmişti. Ve kendimi düşman saflarının arasında kaybolmuş buldum. | Open Subtitles | وكتيبتي قد دُمرت، ووجدت نفسي تائهاً خلف خطوط العدو. |
Leo biliyorsun ki, Kolomb'un keşfettiği tek şey kaybolmuş olmalarıydı. | Open Subtitles | أتعرف يا "ليو"، الاكتشاف الوحيد لـ"كولومبوس" هو أنه كان تائهاً. |
Çünkü kayıp olman pusulanın bozuk olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس لمجرد أنك تائهاً تكون بوصلتك معطلة، إنه الجنوب |
Eğer Beni Bulmasaydın, Hala Okyanusta kayıp Oludum... | Open Subtitles | لو لم تجدني لكنت ما زلت تائهاً في المحيط |
Ama geriye bakınca, anlamam gereken en önemli şey tamamıyla kaybolmuştum. | Open Subtitles | وبالنظر إلى الماضي، أظنُ أنّ أهم شئ عليكم فهمه هو أنني كنتُ تائهاً تماماً |
Geçen sefer uçak gemisinde sen kaybolmuştun, ben Kaybolmadım. | Open Subtitles | أخر مرة كنا فيها على نقالة أنت من كان تائهاً و ليس أنا |
Hayır, hayır. Ayrıldığımızdan beri çok dalgın ve perişansın. | Open Subtitles | لا، لا، أراك تائهاً و مرتبكاً، منذ انفصلنا |
Her an, düşünceleri arasında kaybolmuş bir şekilde, o kapıdan girebilir. | Open Subtitles | سيأتي في أية لحظة الآن ويدخل من هذا الباب تائهاً مع أفكاره |
Gece boş bir yolda tek başına giderken planlanmamış bir yoldan sapma sonucu kendini kaybolmuş olarak bulur. | Open Subtitles | يصدف أن يأخذ منعطف غير مخطط له ويجد نفسه تائهاً |
İşini kurtarmış ve bir kadınla birlikte olmuş bir adama göre biraz kaybolmuş ve ümitsiz görünüyorsun. | Open Subtitles | بالنسبة لرجل احتفظ بوظيفته اليوم، ومارس الحب تبدو تائهاً قليلاً وبائس |
Tüm bu gücün altında aslında sevgisiz, yalnız, kayıp bir çocuktan başka bir şey değilsin. | Open Subtitles | دون تلك القوّة، لستَ إلّا فتىً وحيداً تائهاً و غير محبوب |
Umutsuzca geçirdiği her gün onu kayıp bir çocuk olmaya daha da yaklaştırıyor. | Open Subtitles | فكلّ يوم بلا أمل يقرّبه ليصبح فتىً تائهاً |
Sen de bir kayıp çocuktun. Nereye gidebileceği hakkında fikrin var mı? | Open Subtitles | كنتَ تائهاً فيما سبق ألديك فكرة إلى أين ذهب؟ |
kaybolmuştum ve ne olduğunu bilmiyordum. Ama sonra Baloo'yla karşılaştım. | Open Subtitles | لقد كنت تائهاً و لم أكن أعرف ماذا حدث .... |
Bir zamanlar kaybolmuştum ama artık keşfedildim. | Open Subtitles | -لقد كنت تائهاً ذات مرة ، ولكنني الآن وجدت |
Holden beni uyandırana kadar, kaybolmuştum. | Open Subtitles | كنتُ تائهاً , حتى أيقظني هولدن. |
Kaybolmadım. | Open Subtitles | لم أكن تائهاً |
Hey, Kaybolmadım. | Open Subtitles | انا لست تائهاً |
Biraz dalgın ama oniki yaşında kim dalgın olmaz ki? | Open Subtitles | ..تبدو تائهة إلى حدٍّ ما, لكن من لا يبدو تائهاً في الثانية عشرة من عمره! ؟ |
Kaybolduğunu anlayana kadar çoktan yukarıya çıkmıştın. | Open Subtitles | لقد كنت بالدور العلوى قبل أن تلاحظ أنك أصبحت تائهاً |
Kayboldum. GPS de yoktu. | Open Subtitles | كنتُ تائهاً ، لم يكن لدي جاهز تحديد المواقع |
Sen olmasan kaybolurdum. | Open Subtitles | سأكون تائهاً بدونكِ. |
Gerçek babası, duvarların arasında kaybolmuştu. | Open Subtitles | أبيه الحقيقي, كان تائهاً بين الجدران |
Ne yapayım? Bazen kendimi kaybediyorum işte. | Open Subtitles | أحيانا أصبح تائهاً |