"تاريخيّة" - Traduction Arabe en Turc

    • tarihi
        
    • tarihsel
        
    Adaleti getiren tarihi bir ana tanıklık etmek için toplandık. Open Subtitles إجتمعنا لنشهد لحظة تاريخيّة يطبّق فيها العدل
    Bu barikatları görenler 16. yüzyılın tarihi barikatlarına benzettiler. Open Subtitles عندما رأى الناس هذه المتاريس قالوا أنها تشبه متاريسًا تاريخيّة من القرن السادس عشر الميلادي
    Yarıştan çekilen bir aday için tarihi bir sonuç bu. Open Subtitles وهذه نتيجة تاريخيّة لمرشّح انسحب من السباق.
    Alan, tarihsel önemi olmadığına dair belgelendi. Open Subtitles لقد تمّ التصديق على الموقع على أنّه ليس له أيّ أهميّة تاريخيّة على الإطلاق
    Bu yerin tarihsel değeri olmadığını söyleyen emri imzalamış. Open Subtitles حسناً، لقد وقع الأمر قائلاً أنّ هذا المكان ليس لديه أيّ قيمة تاريخيّة إنّي مُنذهل.
    1966'daki tarihi eserleri koruma yasasına göre ABD vatandaşı olmayan kişiler Amerika'ya ait tarihi mülk veya eserleri satın alamazlar. Open Subtitles قانون حماية الأغراض التاريخيّة والقوميّة لعام 1966 ينصّ على أنّه لا يحقّ لشخصٍ من غير مُواطني الولايات المتحدة أن يكون بإمكانه شراء ملكيّة تاريخيّة أو قطعة أثرية للولايات المتحدة،
    Ve Spruce Goose da tarihi bir eser sayılıyor. Open Subtitles و"أوزة شجرة التنوب" قطعة أثريّة تاريخيّة مُعتمدة.
    tarihi meydan okumalarla "küreşiyorsun". Open Subtitles نحن في صراع مع تغييرات تاريخيّة
    Senede bir kez tüm koleksiyonlarını sergiye çıkardıkları ve herkesin ünlü tarihi kişilikler olarak giyindiği bir balo. Open Subtitles إنّها المناسبة الوحيدة في العام التي يعرضون فيها مجموعتهم الكاملة... فيرتدي كلّ شخص زيّ شخصيّة تاريخيّة شهيرة.
    Bu film tarihi bilgi ve belgelerin araştırılması sonucunda ortaya çıkmıştır. Open Subtitles "{\fad(500,500)}{\pos(190,210)}هذا الفيلم نتاج لبحوث معمّقة مستندة من وثائق تاريخيّة وصحفيّة
    - tarihi eser. Open Subtitles . تحفٌ تاريخيّة
    Bu garip değil çünkü onlar tarihi figürler. Open Subtitles ليس أمراً غريباً فهى رموزٌ تاريخيّة!
    - Belle Isle ve şehir merkezindeki tarihi yapılar. Open Subtitles كلّها معالم تاريخيّة في (بيل آيل) ووسط المدينة.
    Los Angeles için tarihi bir an olur. Open Subtitles ستكون لحظة تاريخيّة بالنسبة لـ(لوس أنجلوس).
    Dur, tarihi olaylara müdahale edemeyiz. Open Subtitles لحظة، لا يفترض أن نتدخل في أحداث تاريخيّة. -حاول منعي .
    Bunu nasıl mı biliyorum? Bu tarihi bir gerçektir. Open Subtitles لأن هذه حقيقة تاريخيّة!
    Köprüleri, tarihi yerleri restore ederim ve de Wickery Köprüsü'nü yaparken kullanılan aynı Akmeşe'den yapılmış tarihi tabelaları restore ederim. Open Subtitles حيثأُرممالجسوروعلاماتالحدود... و... لافتة تاريخيّة صُنعت من ذات شجرة السنديان الأبيض لجسر (ويكري).
    Bu güçlü bir tarihsel zorlamadır. TED تلك قوة تاريخيّة مؤثرة.
    - Daniel. - Bu tarihsel bir gerçek. Open Subtitles -إنّها حقيقة تاريخيّة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus