"تبحثي" - Traduction Arabe en Turc

• arama
• bakmanı
• aramanı
• arıyorsun
• bulmanı
• araştırmanı
• bulman
• bulmalısın
• aramaya
• arıyorsan
• bakmalısın
• bulabilirsin
• aradığını

Bu üçünü birbirine bağlayan bir kalp arama.
و لا تبحثي عن القلب الذي يربط بينها جميعاً

Boston kayıtlarından Kevin Baskin, Miles Holden ve William Parker'a bakmanı istiyorum.
اريدك ان تبحثي بسجلات مدينة بوسطن كيفن باسكن,مايلز هولدن و ويليام باركر

Yine Mısır'da bir patlama olayını aramanı istiyorum ama bu kez son 10 yıla bak olur mu?
غارسيا اريد منك ان تبحثي عن تفجير مجددا في مصر ولكن هذه المرة اي شيء خلال 10 سنوات ماضية

Şekerim, biliyorum uzaklarda bir yerlerde insanlığın çıkış noktasını falan arıyorsun ama acilen eve dönmen gerek.
عزيزتي، أعلم أنكِ هناك تبحثي عن أصول للبشرية

Anne, şimdi olmaz. İnternette bir şey arayıp bulmanı istiyorum.
أرجوكِ يا أمي ، ليس الآن ، أحتاجكِ أن تبحثي عن شئ في الإنترنت

Senden, son bir yıl içinde dünyadaki karga nüfusunu araştırmanı istiyorum.
حسناً، أريدكِ أن تبحثي عن شعب الغراب العالمي. فلنقول، العام الماضي.

"Bu vartayı atlatmak için bir iş bulman gerekiyorsa gerçekçi ol aşkım, tamam mı?"
إذا كنتي تريدين أن تبحثي على أية وظيفه كوني واقعيه حبي،حسنا؟

Bak rahat olduğun bir yer bulmalısın.
اسمعي، يجب أن تبحثي عن مكان لا تشعرين فيه بالخجل

Ve birden kalkıp dışarı çıkar ya da bir süreliğine ortalıktan kaybolursam beni takip etme ya da beni arama.
وإن أفقت فجأة فغادرت أو اختفيت لبرهة، فلا تتبعيني أو تبحثي عنّي.

Prosedür böyle. Mantık arama. Kalk ayağa.
هذا هو الإجراء المُتبع لا تبحثي عن المنطق، إنهضي.

Jessica Jones, kendine bir iyilik yap ve John Raymond'ı arama.
‏"جيسيكا جونز"،‏ ‏‏أسدي لنفسك معروفاً ‏ولا تبحثي عن "جون رايموند". ‏

Callie, Jasper'ın kapüşonlusunun cebine bakmanı istiyorum.
كالي، أريدك أن تبحثي بجيب معطف جاسبر ذا غطاء الرأس

Katolik hastanelerinin kayıtlarına bakmanı istiyorum.
اريدك ان تبحثي في سجلات المشافي الكاثوليكية

Bütün odaları aramanı istiyorum, belki Dubaku'nun nerede olabileceği ile ilgili herhangi bir bilgiye ulaşabiliriz.
أريدكِ أن تبحثي بكل الغرف وتري إن كان بإستطاعتك استخراج أي شيءٍ

Yani derhal buradan çıkıp, sokak sokak onu aramanı istiyorum.
لذا أريدكِ أن تذهبي للخارج وأريدكِ أن تبحثي في كل شارع.

Ama onu kasaba kasaba arıyorsun, senin için çok değerli olmalı...
... لكن يبدو أنه عزيز جدا عليك لكي تبحثي عنه من مدينة لأخرى

Burger mi yapıyorsun, bir kızı kaçıranları mı arıyorsun?
هل تقلّبي البرغر أو تبحثي عن المختطفين؟

Şimdi, bu olduğunda saklanacak ve bağırmaya başlaman için bir yer bulmanı istiyorum.
الآن،عندما يحدث ذلك أريدكِ أن تبحثي عن مكان لتختبئي به وتصرخين

Tsukai, senden Cobra'nın kim olduğunu araştırmanı ve sığınağını açığa çıkarmanı istiyorum.
تسوكاي" أريدك أن" "تبحثي عن طريدتي "كوبرا و تشكفي عن مخبأه السري

sadece o yeri bulman gerek... özür dilerim ama bunu yapman gerek.
أنا آسف ولكن عليكِ أن تبحثي داخلكِ عن تلك القدرة

O yüzden seni görebilecekleri, seni tanıyabilecekleri bir yer bulmalısın.
لذلك يجب عليك أن تبحثي عن مكان حيث يجب عليهم أن يروك. حيث يجب عليهم أن يعرفوك.

Ama yine de, iş aramaya başlamayı düşünsen iyi olur.
حسناً، في هذه الحالة ربما يجب أن تبحثي عن عمل

Eğer öyle birisini arıyorsan sana göre biri var elimde.
اذا كنتِ تبحثي عن شخص جميل و صغير , ربما لدي شخص لكِ

Eğer yeni bir yüz ve, giysilerine yakışacak birisini arıyorsan bu kitaba bakmalısın.
يجب أن تبحثي عن وجه جديد فتاة تبدو جميلة في ملابسك فتاة بذلك الكتاب كما أخبرتك

Köşede bir yırtık vardı Onu bulabilirsin
هناك القليل من التمزق في البطانه عليك ان تبحثي حولها

Yıllardır bir göreve atanmadım ve yavaş olmazsan aradığını bulamayacaksın.
لم أتواجد بمهمة منذ سنوات وإذا لم تتمهلي لن تجدي ما تبحثي عنه