Yani her zaman hoş görünüyorsun ama şu anda pek iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | أعني أنت تبدين بحالة جيدة دائماً، لكنك لا تبدين بحال جيدة جداً |
Yani hiçbir zaman iyi görünmüyorsun, fakat şu an, gerçekten kötü görünüyorsun. | Open Subtitles | أعني أنت لاتبدين بحال جيد ابداً لكن الآن تبدين بحال سيء جداً |
Pek de iyi görünmüyorsun sarışın. | Open Subtitles | لا تبدين بحال طيبة أيتها الشقراء |
Çok iyi görünüyorsunuz, Bayan Bannister. | Open Subtitles | تبدين بحال جيد |
Çok iyi görünüyorsunuz, Bayan Bannister. | Open Subtitles | تبدين بحال جيد |
İyi uyudun canım. Daha iyi görünüyorsun. Sabahlık yakışmış. | Open Subtitles | نمت طويلاً عزيزتي, تبدين بحال أفضل يليق بك هذا الرداء |
- Belli oluyor. İyi görünüyorsun. Nasıl gidiyor. | Open Subtitles | .. أجل ، بوسعي ملاحظة ذلك ، تبدين بحال جيدة - كيف الحال ؟ |
Dedim ki; hiç iyi görünmüyorsun, tatlım. | Open Subtitles | قلت أنك لا تبدين بحال جيد، حبيبتي |
Hiç iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | لا تبدين بحال جيد |
İyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | لا تبدين بحال جيدة |
Pek de ateşli görünmüyorsun. | Open Subtitles | لا تبدين بحال جيد |
- Çok iyi görünüyorsunuz. | Open Subtitles | -أنتِ تبدين بحال جيدة جدا . |
- Çok iyi görünüyorsun, Murph. Çünkü artık hasta değil. | Open Subtitles | "تبدين بحال رائعه "ميرف- لأنها لم تعد مريضه- |
İyi görünüyorsun, biliyor musun? | Open Subtitles | تبدين بحال جيدة، |