Yaptığın hiçbir şeyde çaba sarf ettiğini görmedim ve bundan gurur duyuyor olamazsın. | Open Subtitles | لا تبذل أي جهد بكل شيء تفعله و محال أنك فخور بهذا أنظرلحالك.. |
Benim düşüncelerimle ilgileneceğin yerde Anna'nın düşüncelerini anlamak için daha çok gayret sarf etmeliydin. | Open Subtitles | كان يجب عليك أن تبذل جهداً أكبر في فهم أفكار اّنا ,أكثر من أن تكون مهتماً بمعرفة أفكاري |
Hiç nefret ettiğin ve gerçekten de sıkı çalıştığın bir işin oldu mu? | Open Subtitles | هل كانت لديك في يوم من الأيام وظيفة كنت تكرهها و كنت تبذل مجهودا كبيرا فيها؟ |
Bundan daha iyisini yapman gerekiyor, et torbası. | Open Subtitles | ينبغى أن تبذل مجهوداَ أفضل منذلك,ياكيساللحم. |
Artık Elinden geleni yapıp benim kazanan takımımın bir parçası olmaya hazır mısın? | Open Subtitles | اذا هل أنت جاهز لأن تبذل قصاري جهدك و تكون في فريقي الرابح؟ |
Patron görene kadar görevlerini yapmalısın. Fotokopi çekmek bunların en iyisi. | Open Subtitles | يجب أن تبذل جهداً أكبر حتى تلاحظ الرئيسة أنك بارع في النسخ. |
Hadi evlat, daha çok çalışmalısın. | Open Subtitles | هيّـا، أيهـا المُغـامر يجب أن تبذل جهد أكبر |
İyi, eski köylü adam gibi durmaya çalışıyorsun ama o nişan tüfeğini en iyi eğitim almış bir asker gibi eline aldın. | Open Subtitles | انت تبذل جهدا مضاعفا لتبدو كفتى ريف طيب ولكنك استعملت ذلك القناص كجندي ممتاز التدريب |
Bir kadın, aslında... gerçekten iyi bir iş yapmak için çok çaba sarf eder ve yağcılık yapar ve eğer kendine güvenen ve yetenekli biriyse, o zaman bir cadalozdur. | Open Subtitles | عندما تحاول المرأة حقاً أن تبذل ما في وسعها عندئذٍ تصبح متملِّقة و إذا ما كانت واثقة و ذات كفاءةٍ عندئذٍ , إنُها ساقطة |
Sen hiç çaba sarf etmediğin için o zorluyor. | Open Subtitles | ربّما هو يحاول جاهداً لأنك لا تبذل أي جهد معه |
Sinirimi bozuyorsun. Yalan için çaba bile sarf etmiyorsun. | Open Subtitles | والآن هذا الأمر يزعجني أنتَ لا تبذل حتى جهداً بالكذب |
Eğer birini tanımak istiyorsan, neye sinirlendiklerini öğrenmen için çaba sarf etmelisin. | Open Subtitles | إذا تريد أن تعرف أحداً، فعليك أن تبذل من الجهد ما يجعلك تعلم ما الذي يغضبه. |
Siz nerede olduğu ve son 18 yıldır neler yaptığını öğrenmek için elinizden gelen bütün çabayı sarf edene kadar tatmin olmayacağım. | Open Subtitles | لن يشفى غليلي حتى تبذل قصارى جهدك لتكتشف أين هي وما كانت تفعله طوال الـ18 عاماً الماضية. |
Biz gittikten sonra derslerine çok sıkı çalışmalısın | Open Subtitles | بعد أن نرحل يجب أن تبذل مجهود في دراساتك |
Annen sadece yeterince sıkı çalışmadı, canım. | Open Subtitles | أمك لم تبذل المجهود الكافي من أجل تعلمه يا حبيبتي. |
Bundan daha iyisini yapman gerekecek. | Open Subtitles | عليك أن تبذل جهدًا أفضل من هذا بكثير. |
Bundan daha iyisini yapman gerekecek. | Open Subtitles | عليك أن تبذل جهدًا أفضل من هذا بكثير. |
Sizi temin ederim ki ABD hükümeti bunu sağlamak için Elinden geleni yapacaktır. | Open Subtitles | و أنا أعطيكم ضمانات مؤكده أن حكومتكم تبذل كل جهد ممكن لتحقيق ذلك الهدف |
Kız kardeşini hayata bağlamak umuduyla Elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | إنها تبذل كل جهدها لرعاية أختها وبث الاهتمام في حياتها |
Bu sefer öncekinden çok daha iyi yapmalısın. | Open Subtitles | . أنت يجب أن تبذل مجهود أكبر من المرة السابقة |
Yıllarca çalışıyorsun. Kalbini ve ruhunu ortaya koyuyorsun. | Open Subtitles | , تبذل كل مجهودك لفعل شئ سنوات من العمل الشاق . |
Bu yüzden, onların DNA'sının içinde bir şey olmalı onların metobolik stresle başa çıkmalarını sağlayan, özellikle uçarken. Onlar aynı boyuttaki bir memeliye göre üç kat daha fazla enerji harcıyorlar, ancak sonuçları veya etkilerinden muzdarip görünmüyorlar. | TED | لذلك لابد من أن لديها شيء في حمضها النووي يمكنها من التعامل مع ضغوطات الأيض، المتمثلة أساسا بقدرتها على الطيران. إنها تبذل ثلاثة أضعاف الطاقة مقارنة مع حيوان بنفس الحجم، دون أن تعاني من العواقب أو الآثار السلبية لذلك. |